8.BÖLÜM

32.3K 1.9K 427
                                    


Hoşunuza gidecek bir bölüm ile geldim.

Okurken satır arası yorumlarınızı bırakmayı unutmayın, lütfen. İyi okumalar ❤️


•••

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

•••



8.BÖLÜM




Hayat istediğimiz gibi asla ilerlemezdi. Herhangi bir engel daima önümüze çıkar ve tökezlememize sebep olurdu. Hiçbir şey, kolay bir şekilde elde edilmezdi.

Aslan'dan uzak durmak istiyordum. Kalbimde varlığını unuttuğum hislerin canlanmasına sebep oluyordu ve bu hislerin karşılıksız olmasından korkuyordum bu yüzden de onun etrafında olmak istemiyordum. Ama hayat, bana ait olsa bile istediklerimi çok güzel bir şekilde göz ardı edebiliyordu.

Emir'i aramıştım ama o cevap vermişti ve arabadan inmem için de kapımı açan da Aslan'ın kendisiydi. Ben ondan kendimi uzak tutmaya çalıştıkça her an bir yerlerden çıkıyordu. Kafede de sürekli etrafımdaydı.

İnmeme fırsat kalmadan kafasını eğerek arabadan içeri baktı ve elindeki kalın atkıyı bana uzattı. "Hava soğuk." dediğinde uzattığı atkıyı alarak boynuma sardım.

Sitenin içerisinde on dakika yürüyecek olsam da üşümek istemezdim. Arabadan dışarı çıktığım zaman neredeyse ona çarpacaktım ancak geriye doğru bir adım atarak buna engel olmuştu.

Araba yanımızdan uzaklaştığı zaman zorlukla yutkunarak başımı geriye doğru eğdim ve mahcup bir şekilde yüzüne baktım. "Bu saatte rahatsız ettiğim için özür dilerim."

"Rahatsız etmedin, özür dileme." dedi ve yürümeye başladığında bende hemen arkasından yürüyordum. Pijamalarım ile olmam beni biraz rahatsız etse de sorun etmemeye çalışmıştım.

"Markete uğrayacağız." dediğinde başımı belli belirsiz sallasam da sormadan edemedim. "Bu saatte açık market var mı ki?" diye sorduğumda "Buradaki market sürekli açık." demişti.

Boynumdaki atkı ile gece ayazından korunmak istercesine sadece gözlerim gözükecek şekilde yukarı doğru çekiştirmiştim. Hava gerçekten de çok soğuktu. Marketin içerisine girdiğimiz zaman sadece birkaç kişi vardı. Aslan Bey'in adımlarını takip ederek yavaş bir şekilde yürüyordum.

''Aç mısın? Eve gidince sana bir şeyler hazırlayabilirim.'' dediğinde başımı olumsuz anlamda iki yana salladım. ''Teşekkür ederim ama aç değilim.'' dediğimde başını belli belirsiz sallayarak elindeki sepetin içerisine birkaç tane cips attıktan sonra çikolataların olduğu kısma gelmiştik. ''Şuradan sade soda getirebilir misin?'' diye sorduğunda ''Getiririm.'' dedim.

Alevlerin DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin