Uzun bir aradan sonra yeni bölüm geldi 🥳 Bölüm aralarını pek açmamaya çalışacağım.Nasılsınız? Her şey nasıl gidiyor?
Bölümde bir sürü yorum görmek istiyorum, hepinizden yorumlar bekliyorum, iyi okumalar ❤️
•
•
•
18.BÖLÜM
Elim titrediği için kalemi daha fazla ellerimin arasında tutamazken zorlukla yutkunmuştum. Uzun süre uyuyamamak bazen bedenime yansıyordu ve bu zamanlardan her şeyden çok nefret ediyordum.
İyileşeli iki gün oluyordu ve ben iki gündür uyuyamıyordum. Aslan bana farklı olarak hangi ilaçları almıştı bilmiyorum ancak bünyeme uyku yapmıştı ve üç günün neredeyse tamamını uyuyarak geçirmiştim.
Proje ödevimi mahvetmek istemediğim için kendi kendime inatlaşıp çizimimi mahvetmek istemiyordum. Çalışma masamın başından kalktığım zaman telefonuma bildirim gelmişti. Aslan'ın mesaj attığını bildiğim için heyecanla yatağımın üzerine fırlatmış olduğum telefonumu elime almıştım.
KİMDEN: Aslan
Uyudun mu?Titreyen ellerim ile mesaj yazmak zor olsa da alışkındım.
Hayır.
KİMDEN: ASLAN
Yirmi dakikaya seni görmeye geliyorum, özledim.Bekliyorum
Bende özledim.Mesajı yazıp yolladıktan sonra hızlıca banyoma geçmiştim. İlk önce dişlerimi fırçalamış ardından da yüzümü soğuk su ile yıkamıştım. Göz altlarım uykusuzluktan fazlaca belli olsa da gece yarısı makyaj yapmak istemiyordum. Hem Aslan beni makyajsız da pijamalarımla da görmüştü. Ondan bu konuda çekinmiyordum. Çizim yaparken beni rahatsız ettiği için saçlarımı topuz yaparak gelişigüzel bir şekilde toplamıştım ancak kötü görünmediği için açmayacaktım.
Penceremin önüne geçerek onun gelmesini beklemek sadece on dakikamı almıştı. Söylediğinden daha erken gelmişti. Arabasından indiği zaman göz göze gelmiştik. Ona el sallayarak perdeyi kapatmıştım.
Sandalyemin arkasına asmış olduğum kapüşonlu hırkamı üzerime geçirdikten sonra parfüm şişesinin belli bir kısmını üzerime sıkmış ve onu bekletmek istemediğim için telefonumu da elime alarak hızlıca odamdan çıkmıştım.
Hızlı olmaya çalıştığım kadar da sessiz olmaya çalışıyordum çünkü herkes uyuyordu. Spor ayakkabı giymek ile uğraşmak istemediğim için terliklerimi giyerek evden çıkmıştım. Bahçeden dışarı çıktığım zaman gülümseyerek benim için araladığı kollarının arasına girmiştim. Ona sarıldığım zaman kendimi dünyanın en mutlu insanı gibi hissediyordum.
Kollarının arasından çıkmak istemesem de yüzünü görmek istediğim için ayrılmıştım. Büyük ellerinin arasında yüzüm küçücük kalırken dudakları yavaş bir şekilde yüzümün her bir köşesinde gezinmişti.
''Nasıl da özlemişim...'' diye mırıldandığında gülümsemiştim. Birinin sizi özlemesi kendinizi değerli hissettiriyordu.
''Bende seni özledim. Bugün hiç telefonda konuşamadık.'' dediğimde elimi boynuma yaslamıştım. Saatlerdir çizim yaptığım için biraz ağrıyordu ve aramızdaki boy farkı yüzünden şuanda başımı geriye yatırmış bir şekilde yüzüne bakmak beni biraz zorluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alevlerin Dansı
Teen FictionArya hayata kırgın bir kızdı. Birkan Aslan ise hayatın tüm acımasızlığını omuzlarına yük edinmiş bir adamdı. Aralarında aşk her şeyin üstesinden gelebilecek miydi?