Yeni bölümün gelmesi biraz uzun sürdü çünkü okula başladım ve düşündüğümden de yoğun geçiyor. Bu yüzden eskisi kadar yazacak vakit bulamıyorum.
Umarım yeni bölümü beğenirsiniz, yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar
23.BÖLÜM
Tüm kaslarım gevşeyene kadar sıcak suyun altında kalmıştım. Biraz da ağlamıştım ama bir sebebi yoktu, canım sadece ağlamak istemişti. Ara sıra hiçbir sebep olmadan ağlıyordum ancak bunu sorun etmiyordum.
Yıllardır doğru düzgün ağlamıyordum ve tüm duygularım kalbimde kilit altında kalmıştı. Aslan da hayatıma girerek o kilidi açmıştı ve kalbimdeki duyguların uzun esaretine bir son vermişti. Uzun bir esaretin kalıntılarının her zaman benimle birlikte olacağını biliyordum, göz yaşlarımın da bu kalıntılara ait olduğunu düşünüyordum.
Aslan'ın odasına geçtiğim zaman odada benden başka kimse yoktu. Gardırobu biraz karıştırarak kıyafetlerimi bulmuş ve hızlı bir şekilde üzerimi değiştirmiştim. Saçlarımı kurutmak istediğimden dolayı da komodinin üzerindeki tarağım ile saçlarımı taramıştım.
Aslan'ın odasından çıktığım zaman yanıma doğru geldiğini görmüştüm. ''Saçlarımı kurutacağım.'' Dediğinde tutmam için elini uzatmıştı. Elini tuttuğum zaman yan taraftaki banyoya girmiştik.
''Saçlarını ben kurutayım.'' Dediğinde ''Olur.'' Demiştim.
Kenarda asılı duran saç kurutma makinesini prize taktıktan sonra arkama geçmişti. Aynadan yansımamıza baktığımda gülümsemiştim. Aramızdaki boy farkını seviyordum. Saç kurutma makinesini çalıştırmaya başladığında enseme çarpan sıcaklık öne doğru bir adım atmama sebep olduğunda tek koluyla belimi sarmıştı. ''Öne doğru gidersen, saçların düzgün kurumaz.''
''Enseme tutarsan düzgün kurumaz zaten .'' Diye söylendiğimde yüzünü eğerek ıslak saçlarımın üzerine bir öpücük bırakmıştı.
Nazik bir şekilde saç tutamlarımı ayırarak kuruturken ''Neden ağladın?'' diye sordu. ''Canım ağlamak istedi.'' Dediğimde saç kurutma makinesini kapatmıştı. ''Bana doğru dönsene bir.'' Dediğinde ona doğru dönmüştüm. Üzerime doğru bir adım attığında bende geriye doğru bir adım atmıştım. Sırtım lavaboya yaslandığında üzerime doğru hafifçe eğilmişti.
''Sorsana o güzel canına, neden ağlamak istemiş?''
''Sordum bilmiyormuş.'' Dediğimde dudağıma hızlı bir öpücük bırakıp geri çekildi. ''Duşta tek başına ağlamak yerine kollarımın arasında ağlayabilirsin.''
''Kollarının arasındayken daha çok ağlıyorum.''
Meraklı bir şekilde ''Neden?'' diye sorduğunda kollarımı bedenime sarmıştım. Lavabo ile bedeni arasına hapsolmuşken ve gözlerimin içine bu kadar yakından bakıyorken ona her şeyi söyleyebilirdim.
''Çünkü sen benim güvenli limanımsın ve senin kollarının arasında ağlarken kendimi o kadar savunmasız bir zavallı gibi hissediyorum ve sana sığınıyorum. bile kendimi çok güçlü hissediyorum. Tek başımayken ise sığınacak kimsem olmadığı için daha az ağlıyorum.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alevlerin Dansı
Teen FictionArya hayata kırgın bir kızdı. Birkan Aslan ise hayatın tüm acımasızlığını omuzlarına yük edinmiş bir adamdı. Aralarında aşk her şeyin üstesinden gelebilecek miydi?