Sonunda hediyeleri verme zamanı gelmişti. Bu aynı zamanda yılbaşı gelmiş demekti. Beomgyu heyecandan yerinde duramıyordu. Bir elinde sevgilisine vereceği hediye vardı diğer eliyle ise sevgilisinin elini tutuyordu sımsıkı.
-Tyun aşkım nereye gidiyoruz?
-Yeni bir kafe açılmış ve senin sevdiğin tatlılardan varmış. Bende bunu duyunca dedim ki neden güzelimi oraya götürmeyeyim. Sonra da bize geçeriz olur mu ?
-Olur geçeriz kafeden sonra ama ailen evde değiller mi ? Ayrıca en sevdiğim tatlı varsa o kafe zaten güzeldir. Birde senle gidiyorum ekstra güzel oluyor.
-Hayır tatile gittiler bende senle kalmak istediğim için gitmedim onlarla.
Beomgyu bunu duyduktan sonra sırıtarak kafasını yavaşça yanındaki omuza yaslamıştı. Sevgilisiyle sessiz bir şekilde yürümek bile huzurlu hissettiriyordu ona. Taehyun'un varlığı yeterdi aslında huzurlu hissetmesi için.
Taehyundan gelen güzel kokuya karşı derin nefes aldı. Sevgilisi çok güzel kokuyordu ve Beomgyu bu kokunun parfümle bozulmasını istemediği için parfüm sıkmamasını istemişti. Taehyunsa güzelini kıramadığı için parfümü baya azaltmıştı.
Adımlarının yavaşlamasıyla anlamıştı Beomgyu kafeye geldiklerini. Kafasını yasladığı omuzdan kaldırıp kafeyi incelemeye başladı. Aşırı soft duruyordu dışardan. Kahve tonları hakimdi kafeye ve Beomgyu şimdiden sevmişti burayı.
Ellerini ayırmadan yavaşça girdiler kafeye. Beomgyu heyecanla içeriyi incelerken Taehyun gülümseyerek güzelini izliyordu. Beomgyu'yu bu şekilde heyecanlı görmek onu çok mutlu ediyordu. Sevgilisinin bu şekilde en ufak şeyden mutlu olması onu da mutlu ediyordu. Beomgyu incelerken seçtiği masayla oraya doğru yürümeye başladı.
Arkalarda kalan masaya oturduktan sonra yanlarına gelen garsonla hızlıca siparişlerini vermişlerdi. Beomgyu klasik tatlı ve kahvesini söylemişti. Ne kadar akşam beraber yemek yiyecek olsalar da bu tatlı yemesine engel değildi. Taehyunsa sadece kahve sipariş vermişti kendine.
-Hediyeleri ne zaman vereceğiz ben meraktan ölmek üzereyim de?
-Ben akşam yemekten sonra veririz diye düşünmüştüm ama senin meraktan ölmene dayanamam ben güzelim. İstersen şimdi verelim.
Beomgyu heyecanla kafasını aşağı yukarı saklanmıştı. Hemen yanına bıraktığı paketi alıp sevgilisine uzattı.
-Umarım beğenirsin aşkım.
Taehyun kocaman gülümsemesiyle ona uzatılan paketi almıştı. Yavaşça açıp hediyesine baktığında kalbinin eridiğini hissetti. Yavaşça paketten çıkardı bir çift eldiven ve atkıyı.
-Ben ördüm onları biraz zor oldu ama umarım beğenirsin. Normalde sana ne alacağımı bilmiyordum çok kararsızdım yani. Sonrasında ellerinin hep soğuk olduğunu söylemiştin bir ara ya o geldi aklıma bende dedim ki niye sevgilime eldiven örmeyeyim dedim. Sonra eldivenin yanına bir tanede atkı eklendi. Biraz kötü olmuş olabilir çünkü ilk defa ördüm.
-Beomgyu bunlar çok güzel senin beni düşünen kalbini yerim ben. Saf kalpli sevgilim benim. Bunları her kış kullanacağım ve ne kötü olması aşırı güzel örmüşsün bunları yapan parmaklarını teker teker öpeceğim eve gidince. Şimdi sıra bende.
Demiş ve hediyelerini pakete geri koymuştu. Sonrada yanında getirdiği paketi yavaşça alıp güzeline uzattı.
-Umarım beğenirsin güzel bebeğim benim.
Beomgyu heyecanla paketi açtı. Gördüğü kar küresi ve çiçek lambasıyla heyecanla yerinde kıpırdandı. Kar küresi kalp şeklindeydi ve içinde kuğular vardı. Aşırı tatlı bir küreydi. Çiçek lambasının içinde ise laleler vardı. Beomgyu hediyelere bayılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Something About You -Taegyu
Fanfiction"Soob sadece dershane crushı abartmaya gerek yok. Sonunda deli divane aşık olmazsan benim adımda Soobin değil"