1.6

112 10 9
                                    

Bugün Taehyun'un doğum günüydü. Beomgyu heyecanla karışık endişesiyle elini pantalonuna sildi. Birazdan öğle arası olacaktı ve o zaman kutlayacaklardı. Arkadaşları ile birlikte olacaktı bu kutlama. Akşamına Beomgyu özel olarak kutlayacaktı sevgilisinin doğum gününü.

Dersin bittiğini gösteren zilin çalmasıyla Beomgyu hemen çantasıyla yerinden kalktı. Koşarak Taehyun'un sınıfının önüne gitti ve onu beklemeye başladı.
Kapıdan çıkan bedene sımsıkı sarılmıştı.

-Aşkım hadi gel seni bir yere götüreceğim.

Demiş ve Taehyun'un cevap vermesini beklemeden hızlıca çekiştirmeye başlamıştı. Yürüme mesafesindeki kafeye gidiyorlardı şuan. Yeonjun,Soobin ve Kai hepsi oradaydılar. Kafenin sahibi Yeonjun'un yakın arkadaşı olduğu için üst katta rahatça kutlayabileceklerdi.

Kafeyi görmesiyle adımlarını yavaşlattı Beomgyu. Sevgilisinden daha fazla heyecanlıydı çünkü bu doğum günü partisini bir süredir planlıyordu kafasında ve umarım hepsi istediği gibi olurdu.

-Tyun şimdi senden bir isteyeceğim. Gözlerini bağlayacağım tamam mı?

-Bağla ama böyle bir fantezin olduğunu bilmiyordum güzelim.

Taehyun'un lafıyla Beomgyu kulaklarına kadar kızardığını hissetti. Hafifçe Taehyun'un göğsüne vurup cebindeki bandanayı çıkardı. Dikkatlice sevgilisinin gözünü bağladıktan sonra ellerini tekrar birleştirdi.

Kafeye yavaşça girip üst kata çıkmaya başladılar. Beomgyu sevgilisinin bir yere takılıp düşmemesi için ekstra dikkatli çıkıyordu merdivenleri. Sonunda üst kata vardıklarında eliyle işaret verdi diğerlerine ve hep bir ağızdan doğum günü şarkısı söylemeye başladılar.

-Doğum günün kutlu olsun Taehyun!

Taehyun diğer eliyle gözündeki bandanayı indirip kocaman gözleriyle arkadaşlarına bakmaya başladı. Hepsinin burada olmasına şaşırmıştı ama içini saran mutlulukla kocaman gülümsemişti.
Hala onlara bakarkan ona doğru pastayla gelen Beomgyu'yu gördü.

Güzelinin bu kadar ince düşünmesi onun kalbini hızlandırırken gözlerinin dolmasına engel olamadı.
Taehyun tam olarak mumlara üfleyecekken

-Tyun üflemeden dilek tutman lazım.

Güzelinin sesiyle son anda üflememişti mumlara. Dileğini Beomgyu'nun gözlerinin içine baka baka tutmuştu. Dileği ise güzeliyle sonsuza kadar mutlu olmaktı. Basit bir dilek gibi gözükse de Taehyun'un en büyük isteği buydu şuan. Dileğini tuttuktan sonra hızlıca mumlara üflemişti.
Mumların sönmesiyle hepsinin tekrar alkışlaması bir olmuştu.

Beomgyu pastayı dikkatlice masaya geri bırakıyorken Taehyun'da diğerleriyle sarılıyordu.
Kai'ye de sarıldıktan sonra hızlıca güzel bebeğinin yanına gidip kollarını ince bele sarmıştı.

-Bu parti için çok teşekkür ederim benim güzel bebeğim.

-Sen mutluysan bende mutluyum ama sana birazcık üzücü haberim var birazdan benim gitmem lazım.

-Neden güzelim kötü bir şey olmadı değil mi?

-H-hayır sadece ufacık bir işim var ve akşama daha ikimiz kutlayacağız doğum gününü. Bize gel parti bitince. Bizimkiler akrabaların yanındalar rahatça kutlarız.

-Ne kadar gitmeni istemesem de işin varsa sorun değil.

Beomgyu hızlıca Taehyun'un dudaklarına ufak bir öpücük bırakıp kollarından çıkmıştı. Herkese hızlıca el sallayıp kafeden ayrılmıştı.
Beomgyu'nun ufak işi kuaför ileydi.
Saçını kestirip rengini değiştirecekti. Saçları fazlasıyla uzamıştı ve birazcık değişiklik istiyordu. 

Something About You -TaegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin