5

8.7K 262 11
                                    

hello aşkolar 🤍

yeni bi bölümmm

İlk kitabım bitirdikten sonra bu hikayeyi yazmak istiyordum aslında ama Sibeli yazmak çok keyifli geçiyor benim için 🤍

Yıldız ve yorumlarınızı bekliyorum

İyi okumalar✨🤍
______________________

"Madem tek dert evlenmesi diyorsan dede o zaman evlenecek ama senin seçtiğin biriyle değilde benim seçtiğimle!"

Dedemin aldığı cevaba canı sıkılmıştı. Çünkü onların derdi benim evlenmem değilde amcamın oğluyla evlendirmekti. Ben ağlamayı bırakıp abime döndüm. Ciddi mi söylüyordu yoksa anı kurtarmak için diye ölçmeye çalıştım.

Az önce abim hışımla eve daldığında kapıda açık kalmıştı ve sokağa taşan sesimizi Halise teyzelere kadar ulaşmıştı. Abimin sinirden elleri titriyerek amcama döndü.

"Bu kıza bir daha el kaldırırsan baba yarısı dinlemem sonu kötü olur amca."

"Sen kimi tehdit ediyorsun lan," şimdide abimin üstüne yürüyüp el kaldırınca abim elini havada yakalayıp durdurdu. Aynı anda dedeme amcama bağırdı durdurmak adına. Beni ne kadar sevmezse, abim bi o kadar kıymetliydi dedem için. Belki erkek diye, belki babamın kopyası olduğu için, kim bilir.

"Al oğlunuda gidin dede hadi," diye sinirden tıslayarak konuşuyordu abim. Hırsını alamamış gibi son anda amcamın yakasına yapışıp son uyarısını yaptı.

"Ben yokken bir daha evime girmeye kalkış bak senin soluğunu kesmiyor muyum." Gözlerindeki korku bariz ortadaydı. Abimden çekinmeyen yoktu işte. Anca onun olmadığı yerde erkeklik yapardı. Dedem kopacak kıyameti sezince amcamın çekiştirerek çıkarttı dışarı. Amcam hala bana nefret doku bakışlarını atıyordu. Bi amca ölmüş kardeşinin çocuğuna nasıl böyle kin güderdi ki. Annemin kolunun altına biraz daha sokulup onları daha fazla görmemi engellim.

Dedemler evden çıkarken annemde beni sakinleştirmek için fısıldayarak konuşuyordu ama nafile. Saçlarımı okşarken onunda göz yaşlarının aktığını hissettim. Dedemle amcamın çıkmasıyla abim yanıma gelip sarıldı.

"Ağlama kızım. Bana bak ben seni istemediğin birine verir miyim?"

Kafamı gömdüğüm yerden çıkardım ama göz teması kuramıyordum henüz. Başımı hayır der gibi sallamakla yetinip akan göz yaşlarımı sildim. İkiside beni yatıştırmaya çalışıyorken feryat figan Halise teyzeyle Mehtap daldı içeri. Onların seslerini duymamla kafamı kapıya doğru çevirdim istemsizce. Kapının eşiğinde bekleyen Turan yumruklarını sıkmış bana bakarken buldum onu. Yüzümü ellerimin arasına alıp ağlamaya devam ettim. Böyle aciz görünmek istemiyordum kimsenin yanında. Annemde Halise teyzenin geldiğini görünce ağlaması tekrar şiddetlenmişti. Onların içeri geçmesiyle abim Turanın yanından geçip dışarı kaçmıştı. Ne kadar kendini tuttuğunu biliyordum. Halise teyze yanımıza oturup bi elini omuzuma atıp kendine çekti beni.

"Elleri kopsun inşallah. Nasılda kıymış sana yavrum ah. Mehtap koluna girde Sibelin elini yüzünü yıkayın."

Ağzıma kan tadı geldiğini daha şimdi fark ediyordum. Apar topar kalkıp hala elimle yüzümü saklayarak üst kata çıktım. Annemin beni böyle görmemesi daha iyidi. Ben merdivenlere yönelirken Turanın bakışlarını üstümde hissediyordum ve bundan rahatsızlık duyduğum için dahada hızlandım. Mehtap arkamdan gelip banyoya girdi arkamdan. Aynaya kısa bi bakış attığımda amcamın dudağımı patlattığını gördüm. Hayvan herif nasıl acımadan indirmişti tokatı, hemde iki kere. Zoruna gitmişti tabi gerçekleri duymak. On kerede gelseler bin kerede gelseler benim o işe yaramaz, çapsız Latifle işim olmazdı.

SibelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin