Selam canlarım🤍✨
Yeni bölüm ile geldim ✨
Yorum ve Yıldızlarınızı bekliyorum 🤍İyi okumalar✨🤍
_________________Annemin bana defalarca seslenişini kaçırmıştım. Yine dalıp gitmiştim geçen günlerdede olduğu gibi. Komşumuza oturmaya gittiğimiz o akşam Sevda teyzeye verdiğim cevap saman alevi yayılmıştı köyde. Şakayla karışık kurduğum cümlenin sonunu kestirememiştim söylerken. Tabi üstüne on katıp ağızdan ağıza gezinmişti. Sibelin gönlünde biri yokmuş, görücü bekliyormuş diye. Yok sarışın bekliyor diyen vardı esmer diyen vardı. Hatta sadece öğretmen memur kabul ediyormuş diyen bile çıkmıştı. Henüz abimin çıkan dedikodulardan haberi yoktu ki gelip bana lafını etmemişti.
Ben hala evden pek dışarı adım atmadığım için Mehtap benim yetemediğim yerde milletin ağzının payını veriyordu. Bu haberi duyan Servet tabi hayallere kapılıp Mehtapla kaç kere haber yollamıştı. Sayfa sayfa yazdığı mektupların yüzüne bakmadan giymediğim kışlık montumun cebine sıkıştırdım. Havalar soğunca bi güzel yakardım sobada.
Bugün cumartesi olduğundan abim top patlasa uyanmazdı. Annemle ben onu beklemeden kahvaltımızı yapmıştık. Az sonra pazardan aldığımız domatesleri bahçede yıkayıp salça kurma işlerimini başlatacaktık. En nefret ettiğim bölümdü bu. Annem ordu doyurcak kadar sebze almıştı her sene yaptığı gibi. Oyalana oyalana kahvaltı masasını kaldırıp özenle bulaşıkları yıkıyorken annem taktiğimi fark edince azarını yiyip önüne düştüm. Tüm domatesleri sudan geçirip ufaltmak için mutfaktan getirdiğim tahtayı önüme çektim. Bi yandan domatesleri dilimlerken aklım yine uçup gitti. Acaba Sevda teyze Turana o gün konuşulanlardan çıtlatmış mıdır ki.
"Kız kime diyorum elinin ucuyla yapma şu işi. Az hızlan da bitirelim."
Gözlerimi devirip biraz daha hızlandım. Bahçenin gölge bi kısmında biz işimizi yaparken Halise teyzenin sesini duyduk. Yalnızda değildi yanında Sevda teyzeyle Mehtapıda alıp yardıma gelmişti. Henüz yeni taşındıkları için pek çevresi yoktu ve böylece Halise teyze nereye giderse yanına onuda sürüklüyordu. Allahtan çok tatlı bi kadındı, annemlede iyi anlaşmışlardı. Beş kişi iki saate halleder koyarız diye hesaplarken malzememiz bereketlendikçe bereketlendi.
Ellerim buruşmuştu domatesin suyundan ve üstüm başım kirlenmiş şekilde içimden söylene söylene yaptım işimi. O arada abim kalkmıştı ve Mehtap benden önce davranıp kahvaltı hazırlama ayağına yanımızdan kaçıp mutfağa geçti. Hiç göt korkusu yok bu kızda diye düşündüm sırıtarak. Biz salçayla cebelleştirken o iki adım ötele aşna fişne peşindeydi. Mehtap yanımıza döndükten bi yarım saat sonra abimde hazırlanmış yola çıkmadan önce yanımıza uğradı.
"Oo kolay gelsin herkese. Anne ben çıkıyorum, akşama bizim çocuklarıda alıp yemeğe gelirim."
Söylediğine inleyip başımı arkaya attım. Daha şimdiden belim kopuyordu birde onun öküz arkadaşlarına yemek mi hazırlayacaktık.
"Ya abi şu halimize bak, acı bize. Bide misafir çıkarma başımıza gözünü seveyim."
"Ayıp kızım misafire gelme denir mi. Olur oğlum tabi. Ben bi eksiklere bakıyımda gelirken al getir."
Annem bahçedeki hortumdan eline su tutup eve girdi. Artık dönüşü olmadığını kabullenip felaketin büyüklüğünü ölçmek istedim.
"Kaç kişi olursunuz?" diye sordum abime. Yatsın kalksın Sevda teyzeye dua etisin. O var diye çingenelik yapmadan insan gibi soruyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sibel
RomanceHikaye yetişkinlere yöneliktir, 18+ sahneler vardır. Çocuklara uygun değildir! Köy yerinde geçen bir aşk hikayesi.. Gayret etmeden aşk olur mu? Yada zorla aşk olur mu? Doğru cevabı elbette bulabilirsin, peki uğruna nelerden vazgeçmeye hazırsın?