12

7.4K 385 80
                                    

Selam güzeller🌸

Sibeli yazmak çok keyifli ama yorumlarınızı okumak daha keyif veriyor bana💞
Lütfen eksik etmeyin

İyi okumalar🌸💞
________________

Sibel

Bizim evde veremediği cevabıda bu şekilde vermiş olmuştu. Kalp atışlarım hızlanırken yüzünü inceledim. İnanıyordum ona, doğruları dediğine, belkide sadece inanmak istiyordum..

Hala burnundan soluyordu bana dik dik bakarken. Ellerini saçlarına geçirip sağa sola adım atmaya başladı. Evin girişinde yanan küçük ampülden yeterince görebiliyordum onu. Havaya kaldırdığı kolları gömleğini kasarken ne kadar etkilendiğimi düşündüm içimden. Öfkesinden hızla inip kalkan göğüsü biraz daha sankinliğe kavuşurken onu hayranlıkla izlediğimi görür korkusuyla alt dudağımı ısırıp gözlerimi sokağa doğru diktim. Allahtan gece yarısı herkes evine çekilirdide kimse konuştuklarımızı duymamıştı. Yakalanmamıştık ama şansımızı daha fazla zorlamak istemedim.

"Ben içeri giriyim annem fark etmeden," diye mırıldandım. Bana hak verir gibi başını salladı. Kenara çekilip içeri girmem için yer açarken hala dikkatle yüzüme bakıyordu. Konuşmamızın bittiğini varsayarak içeri girdikten sonra kapıyı kapamak istedim ama araya elini yerleştirip bunu engelledi.
Parmaklarını sıkı sıkı kapıya sarmaktan kemikleri belirgin hale gelirken dudaklarını birbirine bastırıp göz hapsine aldı beni.

"Kim?" Diye sordu dişlerinin arasından konuşurken. Hiç bişey anlamadığımı belli eden yüz ifademle kaldım öyle kapı ağzında.

"Ne kim Turan?" diye sorusuna soruyla cevap verdim. Tekrar konuşmadan büyüyen burun deliklerini takip ettim ona çaktırmadan. Merak içinde bekliyordum onu bu kadar zorlayan soruyu.

"Bir kişi var dedin..kim?"

Göz kırpıp başını biraz yan çevirdi beni pür dikkat izlerken. Başımdan aşağıya kaynar sular dökülürken neyi ima ettiğini anladım. Karşımda her hareketimi yakalamaya çalıştığı için renk vermeden baktım gözlerine. Mehtapa köyde öğretmenden daha yakışıklısı var derken tüm dişil enerjimi kullanıp karşısında nasıl kırıttığım gözümün önünden geçiyordu. Bi anlık gaflete kapılıp aklımdan geçen her şeyi yumurtlamıştım ve Turana karşı hiç bi özelim kalmamıştı. Ağzımdan çıkanlara mı yanayım yoksa beni o rahat tavırlarımla gördüğüne mi. Hemde ilk basılmam değildi bu Turan tarafından. Daha ilk günden sandalye tepelerinde oryantal şovuma şahit olmuştu maalesef. Bide Semaya yollu diyosun diye başıma kalkmıştı bi keresinde.

Bu lafınıda hatırlayınca hem yakalanmanın verdiği utançla hemde beni Semayla kıyasladığı günün hiddetiyle elimi sıkı bi yumruk yapıp omuzuna vurdum. Gözünü bile kırpmadan bana bakıyorken ben elimin acısından sessiz bi inlemeyi kaçırdım dudaklarımdan.

"Ya hiç utanman yok mu senin? Senin duymanı isteseydim gelip sana anlatırdım!"

Çenesi kasılırken kapıyı biraz daha aralayıp bana yaklaştı.

"Cevap vermedin," dedi kısık sesle. Benim çıldırmama ramak kalmışken o nasıl böyle sakin kalabiliyordu. Gerçekten ondan bahsettiğimi anlamamış mıydı, yoksa benim ağzımdan mı duymak istedi kulaklarıma kadar kızartan itirafları. Yüzlerimiz o kadar yakındı ki, burun uçlarımız birbirine değecekti neredeyse. Kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyordu benimle ama bende Sibeldim, beni bu kadar sindirmesine izin vermezdim, en azdından çaktırmama gerek yoktu. Yüzümde gizemli bi tebessüm oluşurken elimi göğüsüne bastırıp dışarı doğru ittim Turanı. Ona dokunmamla kaşları havalandı. Gömleğinin açık bıraktığı tenine temas eden parmaklarımın yanmasını göz ardı ettim. Onu kıvrandırma sırası bendeydi. Göğüsünden boynuna ve ordan gözlerine kadar yavaşça tırmandı bakışlarım. Sonunda onun gözleriyle buluşunca dilimle dudaklarımı nemlendirip aynı onun gibi fısıldadım.

SibelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin