Hello güzeller🌸
Özleştik baya🤍arayı kapamaya geldim💞🌸
Yorum ve yıldız bırakmayı unutmayın🤍
İyi okumalar🌸💞
____________________Turan
Kapıyı açıp kendimi dışarı attım. Titreyen ellerimle cebimden sigaramı çıkarıp yaktım bi dal. Bahçe duvarına yaslanıp çektim zehiri içime. Kafamın içinde dolanan sesleri susturmak için volta atmaya başladım. Nerden çıkmıştı bu soru, yoksa Müzeyyeni biliyor muydu. Bu imkansızdı, bi Mesutla dertleşmiştim, gelipte Sibele anlatacak hali yoktu, peki neden sormuştu bunu.
"Sen niye cevap veremedin amına koyayım," kendi kendime sinirlenip ayağımın altındaki taşa bi tekme attım. Yoktu ki gönlümde fikrimde biri, bi nefreti kalmıştı içimde başkada bişey yoktu.
Bu yanlış anlaşılmayı acilen çözmem gerekiyordu ama tekrar konuşmaya çalışsam tümden ters tepmesinden korktum. Nasılda arkasını dönüp gitmişti beni bok gibi orda bırakıp.
Dut yemiş bülbül gibi kaldın sende gerizekalı.
Sanki benim dünden beri kafam yerindeydi be kızım. Mesutla içip içip kendimi şişirmiştim tüm gece. Eve döndüğümde bi hırsla annemi yatağından kaldırıp Semaya gidip bakması için tembihlemiştim kadıncağıza. Görücü lafını duyduktan sonra benim şalterler atmıştı. Ondan sonrasıda düşünüp taşınmadan bi an gaza gelip içine etmiştim her şeyin.
Aslında nedeni belliydi. Sibelin beni istemeyipte başkasını kabul etmesi zoruma gidiyordu. Belkide başından beri başkasına sevdalandığımı zannediyordu. Bu yanlış anlaşılmayı düzeltsem evet der miydi ki.. Kafam allak bullak olmuştu ama bi çözüme varamıyordum.
Benim kendimle kavgam bitmeden dış kapı açılınca sigaramı yere atıp Sibelin gelişini izledim. Üstünü değiştirdiğini görünce bi tık rahatlamıştım. Keşke saçlarınıda toplasaydı, savrulmazlardı o zaman her görene, dağılmazdı kokusu.
Amcamların evinde yine cümbüş vardı ve onu herkesin özenle giydiği kıyafetler içinde görmesini istemiyordum. Gerçi gören görmüştü. Bi anda kaşlarım çatılmıştı. Hani görücü istemiyordu bu kız, ne demeye giyinip süslenmişti o zaman. Bi kuyrukta bu öğretmen bozuntusu olurdu şimdi. Güzelliğinden etkilenmeyen yoktu ki, hangisiyle başa çıkacaktım ben.
Aklıma geldikçe boğazım yanıyordu. Niye bu kadar etkilendiğimi kendime açıklayamazken yanımdan geçip giden Sibelin koluna yapıştım aklıma gelen soruyla. Göz kenarları hala kızarıklığından bişey kaybetmemişti. Onu ağlarken görmek rahatsız ediyordu beni. Normalde dikkatimi çekmeyen tüm ayrıntılar konu Sibel olunca gözümden kaçmaz olmuştu. Elimden kurtulmaya çalışırken biraz daha kendime çekip mesafeyi iyice azalttım. Her seferindede deniyordu sanki bana karşı bi şansı varmış gibi. O incecik kolunu benim kaslı ellerimden kurtarma ihtimali varmış gibi. Bunu demesi bile beni gülümsetiyordu ama bu sefer barut gibiydim aklımda dolanan sorular yüzünden.
"Sen konuştun mu o herifle?" Hesap sorar gibi çıkan sesime kendimde şaşırmıştım ama belli etmedim. Ben fark etmeden sahiplenmeye başlamıştım onu.
"Ne herifi be? Yapma şunu dedim kaç kere!"
Asabi haline karşı tuttuğum kolunu bıraktım ama cevabını hala bekliyordum. Kızarken bile sesindeki bi cilveye düşüyordum. Büzülen dudaklarından boynuna kayan gözlerimi başka yere yönelttim. Ben iki kelimesinden bu kadar etkileniyorsam önüne kahve tuttuğu adamın neler geçmiştir aklından kim bilir. Kendi kendime yükselip daha sert çıkan sesimle cevapladım sorusunu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sibel
RomanceHikaye yetişkinlere yöneliktir, 18+ sahneler vardır. Çocuklara uygun değildir! Köy yerinde geçen bir aşk hikayesi.. Gayret etmeden aşk olur mu? Yada zorla aşk olur mu? Doğru cevabı elbette bulabilirsin, peki uğruna nelerden vazgeçmeye hazırsın?