ARKADAŞLAR ÖNCE KISA BİR DUYURUYLA BAŞLAYAYIM. ARTIK HİKAYEYİ ATMAK İÇİN BELİRLİ BİR GÜN YOK ARTIK HERGÜN YAZICAM BİRİKTİRCEM 2 GÜNDE BİR YAYIMLICAM. ARTIK VOTE VE YORUM SAYILARINA UMURSAMADAN İÇİMDEN GEÇENİ YAZACAĞIM. OKUYUP OKUMAMAMINIZ SİZİN ELİNDE SORUN DEĞİL. YANIMDA OLDUĞUNUZU BELLİ EDİN BANA YETER. EĞER YORUM YAZACAKSANIZ LÜTFEN YB ACİL GELSİN GİBİ GELMESİN.ATICAM ZATEN HEP. ŞİMDİDEN SAOLUN İYİ OKUMALAR..
Bu bölümü kitap_piremsesine ithaf ediylrum
Doktorun dediyle başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Bana darbe atanlara lanet yağdırıyordum. Tüm olanlar onların yüzündendi."Hastalığının tam olarak belirli adı yok ama biz ona beyin hastalığı diyoruz. Beyin damarlarıyla ilgili bir hastalık. Kısacası kafanda bomba gibi birşey var"
"Tabirlerinizden hiçbirşey anlamadım. Açıklayın lütfen dedim" gözlerim şimdiden doldu bile.
"Dediğim gibi kafanın içinde bir bomba var ve riskli bir hastalık. Aldığın darbelere dikkat etmelisin. Tedaviye başlayacağız yavaşça etkisini gidermeye çalışacağız. Çok etkilerse ameliyat yapacağız"
"Hemen yapsanız ameliyatı"
"Olmaz çok riskli. Etkisini gösterince yapmamız zorunlu"
Elimin tersiyle gözlerimi sildim. Babam dertli bir halde elini alnına koydu ve doktoru dinlemeye devam etti."Geçen gün saldırıya uğramıştım. Başıma darbe aldı. Ozaman mı etkisini gösterdi?" diye sordum.
"Hayır hayır. Bir darbeyle ortaya çıkacak birşey değil. Önceden varmış ama siz farkedememişsiiniz. Ölümcül bir hastalık. Dikkatli olmamız lazım" Ölümcül lafını duyunca, kalbimin durduğunu zannettim. Kararan gözlerime eşlik eden uyuşan vücudumla ağlamaya başladım. Hıçkırıksız sessiz bir ağlamaydı bu. Babam yaklaşıp sıkı sıkı sarılıp sarmaladı. Alnını alnıma yaslayıp:
"Yeneceğiz bu hastalığı kızım. Yeneceğiz"
Biliyordum bu hastalığı yenik düşecektim ve daha bu yaşımda toprağa girecektim. Daha yaşanılacak birçok şey varken."Pazartesi erken gelin tedaviye başlayalım" deyip doktor dosyaları alıp odadan çıktı. Montumu giyip ayaklandım. Babam omzunun altına alarak yaslanmamı sağladı ve yürümeye başladık.
"Annemin hiçbirşeyden haberi olmayacak!" dedim
"Sen nasıl istersen kızım" Hastalıkla beraber aksileşmiştim. Tabiikide bizimkilere söyleyecektim.Evin önüne geldik. Hızlıca odama çıktım ve kendimi odama attım. Kanat açmış misali yatağa uzandım. Tavana bakıyordum. Başımı sağa çevirdim. Hayatımın kıymetini anlamıstım. Ağladım. Durmadan ağladım. Sağa bakarken, açık olan pencereme bakarken taki pencereme konan kuş gelene kadar. Beyaz bir güvercin konmuştu. Melek gibi kanatları vardı. Telefonumu elime aldım. Facebooka felan girecektim. O ara mesaj geldi. Doğrulup yastığa yaslandım ve medajı açtım.Gönderen: 050********
Selamm.Gönderilen050********
Kimsin?Gönderen:050*******
Sana söylemiştim Numaranı bulurum diye.
Bu mesajdan sonra mesaj atan kişinin Manolya olduğunu anladım ve hemen kaydettim.
Gönderilen: Manolya
Tamam anladım Manolya :DŞu halimle bile beni güldüren tek kişiydi Manolya
Gönderen: Manolya
Nasılsın?Gönderilen: Manolya
Sana ihtiyacım var gelir misin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MANOLYA
Teen FictionBana doğru koşarak geliyordu. Simasını göremediğim bu kişi gerçek biri miydi, yoksa sadece beynimin bana oynadığı aptal bir oyun muydu? Yanıma geldi ve bana sarıldı. Sarılırken acaba gerçek bir kişiyemi sarılıyorum diye bir şüpheye kapıldım. Simasın...