"O bendim." diyince bir anda kafam taa o güne gitmişti.
Yani o gün, babamın iş yeriyle ilgili olan ihalesi için evimizi soymaya gelen adamların günü aklıma geldi. O gün kapişonlu bir çocuk bizi kurtarmıştı. E ama o çocuk Manolya değil miydi?
"Manolya?" dedim kuşkulu bir bakışla.
"Ne dedin?"
"Sen Manolya değil misin?"
"Hayır."
"Kimsin peki?" dedim ögrenmek istercesine
"Sizin eve gelip hırsızlardan kurtaran kapişonluydum ben." diyince o kişinin Manolya olmadığını anladım. Demek ki o gece olanların hepsi tesadüftü. Koray bizi kurtarmıştı ve ardından balkonda Manolyayı görmüştüm.
"Peki kimsin sen neden kurtardın bizi?"
"Çoook uzun bir hikaye orası" dedi babamım evde değildi. Bu durumdan istifade ederek Korayı evime davet ettim. Başıyla onayladı ve eve girdik. Koltuğa oturunca ben oturmadan
"Bir şeyler felan ister misin?"
"Gerek yok gel otur da anlatayım her şeyi." üstümdeki hırkayı astım ve Korayın yanına oturdum.
"Sökül bakalım." dedim ve dinlemeye başladım.
"Annem sizin holdinginizde babanın asistanı olarak çalısıyordu. Çalışmasının sebebi babam hayatını kaybetmişti ve annemin evi geçindirmesi gerekiyordu bu yüzden orada çalışıyordu. Bir gün evde oturup televizyon izliyordum. Annem eve gelmişti ama yüzünde bir asıklık vardı, üzgündü. Hemen anladım ve yanıma çağırdım. Ne olduğunu sorduğumda başta kemküm etti söylemekte zorlandı, göz yaşları akmıştı felan kendimi baya kötü hissetmeye başlamıştım. En sonunda ağzındaki baklayı çıkarmıştı ve 2 haftalık hamile olduğunu söylemişti. Bunu duyunca bir anda nevrim döndü..."
Aklıma kötü şeyler getirmemeye çalışıyordum. Babam bir kadını hamile bırakmış olamazdı. Bu kadarıda fazlaydı. Dinlemeye devam ettim.
"...Hemen ayaklandım ve evden çıktım direkt sizin holdinge yol aldım. Babanı bulup canını okuyacaktım. Onun yaptığına emindim cünkü annem babanın yanında çalışıyordu. Ardından sizin holdinge gelince babanın çok erkenden çıktığını söylemişlerdi, bende bir şekilde evinizin adresini öğrenip yolu tutmuştum. Annem sürekli arıyor açmıyordum. Çok sinirliydim yumruklarımı o kadar çok sıkıyordum ki kanamaya başlamıştı. Sizin eve geldiğimde annem aramayı kesmişti. İçeri girmeye niyetlenince bir anda telefonuma mesaj gelmişti. Annemden gelmişti. Açıp okudum. Bebeğin babandan olmadığını onunla beraber çalışan arkadaşı olduğu yazıyordu. Yeminler etmişti. Annemin hiçbir konuda yalan söylemeyeceğini bildiğimden içim rahatlamıştı. Tam döneceğim sırada sizin evden bağrışma sesi duydum ve gerisini biliyorsun zaten" anlattıklarından sonra öncelikle babamın hamile bırakmadığından sevinmiştim ve biraz da şaşırmıştım. Ben Manolya beklerken ortaya Koray çıkmıştı.
"Annen nasıl şuanda?"
"Kendisini hamile bırakan adamla evkendi ve şuanda kardeşimin doğmasını bekliyorlar." diyince gülümsedim ve o da gülümsedi.
"Beni kurtardığın için sağol sana minnetarım." diyip sarıldım. O da karşılık verdi.
"Tesadüfmüş demekki." dedi. Biraz ortamı yumuşatircasına"İyiki anneni hamile bırakmış." dedim ve kendi esprime kendim gülmüştüm.
Başta mal mal bakınca kızdığını düşündüm ama sonradan o da gülmüştü."Aslında iyikide bırakmış annem şuan çok mutlu hayatından." dedi ve o da güldü. Sıra soru sorma ondaydı.
"Şimdii bana hitao ettiğin Manolya kim?" aslında anlatmak yerine onu buraya çağıracaktım. Elimle bir dakika işareti yapıp telefonu açtım ve Manolyaya mesaj attım.
"Bize gelir misin?"
Anında cevap vermişti.
"Geliyorum."
Bende telefonu kilitleyip Koraya geri döndüm.
"Yarım saate kadar gelir."
"Buraya mı çağırdın?" başımla onayladım ve beklemeye başladım. Ama yarım saat değil bir 5 dakikaya kapı çalmıştı.
"Zil çaldı ben kapıya bakayım." diyip ayaklandım.
"Nereye gidiyorsun zil felan çalmadı." diyince dalgayla baktım. Zilin çaldığına yemin bile edebilirdim ama o çok ciddiydi. Kapıyı açtım. Koray yanıma gelmişti.
"Bak ben sana dedim çalmadı diye." dedi
Oysaki ben kapıda Manolyayı görmüştüm Ama o...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MANOLYA
Teen FictionBana doğru koşarak geliyordu. Simasını göremediğim bu kişi gerçek biri miydi, yoksa sadece beynimin bana oynadığı aptal bir oyun muydu? Yanıma geldi ve bana sarıldı. Sarılırken acaba gerçek bir kişiyemi sarılıyorum diye bir şüpheye kapıldım. Simasın...