Vücutlarımız birbirne yapışmıştı adeta. Ta Ki.. Arasın gülümsemesi biranda yüzünden soldu ve yine o sinirli bakışlarını suratına yerleştirdi.
"Ciddi misin? Hayır ciddi misin Birce? Bu kadarcık oyunla bitirebileceğimi mi düşündün?" diyip ıslık çaldı ve benden biraz uzaklaştı. Olduğum yerde dururken sadece Arasa bakıyordum. Biranda kafama sert birşeyin gelmesi ve saçlarımın ıslanmasıyla taşın geldiği yöne döndüm ve üzerime yumurta atıldığını anladım. Aras birkez daha ıslık çaldı ve bu kez birsürü yumurtalar üzerime geliyordu. Kollarımı bağlayıp çaresizce beklerken Vücudum neredeyse sapsarı olmuştu. Bir tane daha tam kafama gelince sinirlendim ve
"Yeter!" diye bağırıp çığlık attım. Ama hala üzerime yumurtalar gelmeye devam ediyordu ve Aras hala kahkaha atıyordu. Gözlerim kapalıydı. Yumurtalar azalınca gözlerimi hafif açtım ve karşıdan koşarak gelen Akseli gördüm.
''Bircee!'' koşarak geldi. İlk önce gemidekileri denize attı ve Arası yumruklamaya başladı.
''Ahh Hadi ama Aksel karı gibi vurma.'' diye Aras gülüyordu ama suratı kanlar içinde kalmıştı.
''Aksel dur artık yanıma gel nolur.'' yumurtayla karışık ağlamaya başladım. Heryerim iğrenç kokuyordu. Aksel, Arasın üzerinden indi ve yanıma gelirken
''Hah vuruşa bak.'' diye Aras kışkırttı ve Aksel geri dönüp ayağıyla suratına geçirdi. Aras geriye düşerken suratından kanlar iyice akmaya başlamıştı.Aksel koşarak yanıma geldi ve beni kollarının arasına aldı.
''Tamam canım geçti gel.'' diyerek yürümeye başladık. Böyle pis olduğum halde Akselin bana sarılması beni birazda olsa etkilemişti.
''Sarılma çok pisim.''
''Boşver nolcak.'' diyerek ceketini çıkardı ve üzerime giydirdi. Ardından peçeteyle yüzümde olan yumurta sarılarını sildi. Yolda gelen geçen beni izliyordu neredeyse. Hatta birtane sürtük kız fotoğrafımı bile çekerken, Aksel bunu farketmiş ve telefonu alıp yere atarak üstüne basmıştı.
''Şimdi ne bok buluyorsan çekebilirsin.'' yanıma gelirken gülümsüyordu. Bende gülümsedim.
''Aksel çok teşekkür ederim.'' diyip onu durdurdum ve sarıldım. Yine de sarılması benim çok hoşuma gitmişti. Oysa ben üzerime ceketini veriri hafif mesafeli yürür zannetmiştim ama böyle davranma cidden beni etkilemişti.
''Boşver şimdi bunları. Kızları alıp, arabaya gidelim. Sonra da seni eve bırakırız.'' başıma onaylayarak yürümeye devam ettim. Kızlar beni görünce şok olup koşa koşa yanıma geldiler.
''Kanka noldu sana böyle?''
''Pelin evde anlatırım kanka. Cankat kanka sana da Aksel anlatır. Şuan konuşmak istemiyorum.'' dedim. İkiside hemen eşyalarını alıp bizle beraber yürümeye başladılar. Arabaya binip eve yol aldık.Aksel biraz hızlı gidiyordu. Bende cam kenarından insanlara bakıyordum. Biranda önümde bir karartı oluştu. Bagajdan bakınca Manolya olduğunu gördüm.
''Durdur arabayı dur.'' diye bağırınca Aksel aniden fren yaptı ve hemen aşağı inip o yöne koştum. Akselgil beni izlerken ben etrafıma bakıyordum fakat kimse yoktu. Daha demin buradaydı. Eleerimi saçlarımdan geçirerek yeniden etrafıma baktım ve hala ortalıkta hiçkimse yoktu. Elimi çekip koklayınca yumurta kokusu gelince midem bulandı ve koşarak arabaya gittim.
''Yok bişey. Öylesine midem bulandı da o yüzden durdurdum. Hadi biran önce eve gidelim.'' diye yalan söyleyip kestirip attım. Eve geldiğimizde. Her ikisinede teşekkür edip eve girdik Pelinle. Kapıdan girince kapıyı çarptı ve konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MANOLYA
Подростковая литератураBana doğru koşarak geliyordu. Simasını göremediğim bu kişi gerçek biri miydi, yoksa sadece beynimin bana oynadığı aptal bir oyun muydu? Yanıma geldi ve bana sarıldı. Sarılırken acaba gerçek bir kişiyemi sarılıyorum diye bir şüpheye kapıldım. Simasın...