♓12♓

222 46 4
                                    

Söylediği sonsözler adeta kalbimin küçük bir yarası olmuştu. Elimde olan başı artık kendini bırakmıştı. Dudakları mosmor olmaya başlamıştı. İki parmağımla şahdamarına dokundum. Hala küçük de olsa bir nabız vardı!

"Ölmediii! Arayın şu hastaneyi" sarı saçlı bir bayan
"Aradım geliyor" dedi.

"Aras Aras hadi uyan canım hadi!" diye sayıklarken ambulansın sesi duyuldu. Hemen ayağa kalkıp girişe koştum ve adamları eğlence merkezine getirttim. İnsanlar bize heyecanla bakıyordu ve bu onlara birere yumruk çakma isteğimi güçlendiriyordu. Geldiğimizde Arasın halini görünce tekrardan ağlamaya başladım ve hemşirelerle birlikte kaldirıp sedyeye koyduk. İçeri koyduklarında beklemeye başldım. Bayan hemşire

"Yakınınızsa gelebilirsiniz" dedi. Hrmen ambulansa yerleştim ve elimle Arasın rlini tutmaya başladım. Hala küçük bir belirti bile yoktu ve bu beni daha çok üzüyordu. Kadına

"Nabzı var birşeyler yap!" diye çıkıştım.

"Sakin olun hanımefendi. Acil servisde müdahele yapacağız"

"Ya ölürse?"

"Merak etmeyin. Nabız olan hastalarımız genelde ölmüyor"

"Genelde?" kadın artık bezmişti ve bana cevap vermemişti. O ara Arasın bacağı titremeye başladı. Hareket etti diye sevinirken, arfından bir melodi geliyordu ve bu Arasın telefonunun çaldığını onaylıyordu. Hemen elimi cebine sokup telefonu çıkarttım. 'Annemm' yazıyordu ve eğer yeşil tuşa basarsam herşeyi açıklamak zorunda kalacaktım ve şuan açıklanacak bir zaman değil! Hemen kilit tuşuna bastım ve telefonu sessize aldım. Hala belirli bir tepki yoktu. Hemşireye birşey söyleyecekken hastaneye vardık. Hemen acile aldılar Arası. Bende dışardaki sandalyelerin birine oturup beklemeye başladım. Doktor acilden çıknca hemen ayaklandım ve

"Öldü mü?" diyip gözlerimi kıstım

"Ölmedi ama uyanıp uyanmayacağıyla ilgili hiçbirşey diyemem. Durumu kritik zamana bırakmalıyız"

"Ne zamanı ya!? İyileştireceksin onu!"

"Bakın küçük hanım. Elimden birşey gelmiyor ama deneyeceğim." diyip ordan uzaklaştı. O ara acilden Arası sedyeyle yoğun bakıma aldılar. Bende camdan durup onu izlemeye başladım. Sanki şuan yeni dogmuş hiçbirşeyden haberi olmayan bebekler gibi uyuyordu. Acaba şuan rüya görüyor mudur? Yoksa onu elinden tutup götürmek için birilerimi bekliyordur? Beynim bu sorularla boğuşurken yeniden Arasın telefonu çaldı. Yine arayan kişi annesiydi. Derin bir nefes alıp açtım.

"Alo" dedim

"Alo sen kimsin Aras nerede?" sesi gelen kadın sakinliğini korumak ister gibiydi ve sesinden çok iyi bir kadına benziyordu.

"Öncelikle sakin olun ben Arasın kız arkadaşıyım-sevgili manası degil- biz bugün AvM de geziniyorduk. Eğlence merkezinde dolanırken... Arası biri belinden vurdu. Suan hastanedeyiz ve kendisi yoğun bakımda" telefonun yere düştüğünü farzediyorum çünkü öyle bir ses geliyor. Kadın şok olmuş olmalı.

"Alo ordamıs-?"

"Hangi hastane" diye bağırmıştı.

"********Hastanesi" dedim ve suratıma kapattı. Olacaklardan habersiz bekliyordum ve Aras a bakmaya başladım. Hala aynı pozisyonda uyuyordu. Nabzı çok az atıyordu ama bu onu hayata bağlıyordu. Doktorlar etrafta yokken içeriye girdim ve yanına yaklaştım. Elini tuttum. İçimden elimi sıkmasını, tutmasını bekledim ama hiçbir belirti yoktu ve bu beni daha da canımı acıtıyordu. Doktorlara görünmeden kapıdan çıktım ve sesimi düzeltip neşelendirmeye çalışarak babamı aradım.

MANOLYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin