Iyy...Yinemi ya diye çığlık attım.Allahaşkına Selen bu nasıl uyumak resmen kuşlar gelse saçlarımda yuva yapıcak.Elimi yüzümü yıkadım ve sürünerek odama geçtim Lanet lise bir bitmemişti.Neyse ben Selen,17 yıldır Ankara'da yaşıyoruz,Bir kardeşim var adı Semir annemler adı bana uygun olsun diye koymuşlar birde Yeşim adında çatlak kankam var,bebeklikten arkadaşız. Boyum 1.70, Harry Potter, fanıyım Francisco Lachowski'ye aşığım işte bukadar :))
"Seleğğn kız kapı çaldı açsanağ Semir uyuyo uyanıcak çocuk"
Annem sabah sabah sesini açıyordu herhalde.Kapıya geldim ama açmadım çünkü Yeşim hanım gelmişti. Kız harbi deli dolu aynı my little ponny'deki Pinky Pay gibi neşe saçıyo.Ama kapı ikinci kez çalınca açmak zorunda kaldım.
"Günaydın Sel'im"
"Günaydın Yeşil"
Yeşime Yeşil diyordum çünkü o istiyordu.Bir anda odama daldı ve elinde getirdiği poşeti masanın üzerine koydu garip garip bakmaya başladım oda açıklama yapmak zorunda kaldı
"Şeyy birkaç parça birşey aldımda"
"Yeşim ne gerek vardı ?"
Beğendiğim kotu almış falan birsürü şey söyledikten sonra anladığım tek şey akşam dışarı çıkalım oldu.
"Tamam ama yakalanırsak..."
Ailelerimiz gece dışarı çıkmamızı engellemişti çünkü birkere dışarı çıktığımızda kavgaya karıştık diye karakolluk olmuştuk.Lafımı tamamlayamadan "sıçarlar ağızımıza dedi. Bu kızla aramızda özel bir bağ vardı,Ben leb demeden Lebron James diyodu akıllı bıdık :3 Aldığı kıyafeti poşetten çıkardı beğendiğim şortu almıştı. Ama üzerine giyicek şeylerim çok azdı böyle bir şorta ne giyilirdiki diye dolaba bakarken Yeşim "şortunun üzerini arıyorsan burda kanka" dedi. Verdiği şey strables göbeği açık bir body'di. Ve bence dekoltesi fazla vardı ama yinede beğenmiştim,Kıyafetleri değiştirdikten sonra altına birde yeni aldığım postallarımı giydim.Saçlarımı ise tepemde at kuyruğu yaptım ve düzleştirdim.Yeşim ise kırmızı ve siyah pöti karelerden oluşma bir elbise ve lastikli ayakkabı giymişti.Saçlarını balık sırtı ördü.Ceketlerimizi sırtımıza alıp oturmaya başladık.
"Selen kanka ben evden nasıl çıkıcağımızı buldum babamları bu akşam size yollarız bizde bize gideriz farketmezler."
"Yeşim yakalanırsak bidaha bizi mümkün değil görüştürmezler bence vazgeçelim ve film izleyelim"
Oda saçmalama bakışları attı. Bir saat Yeşim'le uğraştıktan sonra nihayet akşam olmuştu. Kıyafetlerimizin üzerine pantalon geçirdik yeşim üstüne bişey giymemişti çünkü gömlek gibi duruyordu altına pantolon geçirmişti. Bende üstüme tişört giymiştim. Bu şekilde Yeşimlere gittikten sonra üzerimizi çıkardık ve dışarı çıktık.Dışarıda hava hafif serindi ama cafe bar yakında olduğu için pek üşümeden gidebildik.İçerisi bir cafe bar'a göre fazla sessizdi ve karanlıktı tam geri dönecekken "süpriiiiizz" şeklinde çığlıklar duyuldu ve konfetiler patladı. Yeşim kulağıma eğildi.
"noluyo kanka"bende bilmem şeklinde dudağımı büzdüm. Bir kızıl kafa yanımıza geldi ve "Melis çok değişmişsin Birtanem" diyip Yeşim'e sarıldı ben bakarken emo tipli bir kız geldi ve "Elif napıyosun beyb" dedi. Anlamaya başlamıştım sanırım biz Melis ve Elif'tik. Ve bu parti onlar için hazırlanmıştı.Fakat gelemeyeceklerdi yada en kötüsü geç kalmışlardı ki öyleyse yanmıştık. Fakat işin tuhafı Elif ve Melis'i kimse tanımıyormuydu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabah Rüzgârı
Teen FictionHani Sabah Rüzgârları vardır. Hissettiğimizde ürpeririz. İçimiz titrer. işte bizim aşkımız böyle bir aşktı. En çok içimi onun sesi titretirdi en çok onun kokusu...