"Selen,Selocan,Mal kalksana lan okula geç kalıcaz."
"Yeşim git zıbar" diye hönkürdükten sonra popomu Yeşim'e dönüp uyumaya devam ettim
"Olum kalk Berk kapıda seni bekliyo."
Dediklerini iyice kafamda tarttıktan sonra Berk'i düşündüm sonra bir anda "Hani nerde" diye zıplayınca yataktan düştüm.Yeşim karşımda kahkaha atmaya başlayınca gelmediğini anladım.
"Bide sevmiyodun lan sen bu çocuğu tut elimi"
Yeşim'e sinirle soludum ve elini elimle ittim. Yeşim sinirlendiğimi görünce sarıldı.
"Ne diye karga bokunu yemeden kaldırıyon."
Diye hırçın bir şekilde Yeşim'e söylenirken Annem kapıda belirdi"Ben söyledim Selen sıkıntı var mı ? "
Annemin yanaklarına sulu öpücükler kondurduktan sonra "sıkıntı yok annem" deyip tuvalete doğru yola çıktım.Yeşim her sabah prenses gibi uyanırken ben cadı gibi uyanıyordum birtek burnumda siyah et benim eksikti.Allah'tan Yeşim gemi tipimi kayık yapabiliyordu.
Yanına gittiğimde giyinik bir şekilde saçları örülü elinde fön makinesi beni bekliyordu. Üstüme hemen kısakollu beyaz lakosumu ve siyah eteğimi geçirdim,dize kadar saydam çoraplarımı çektikten sonra Yeşim'in önüne oturdum ve kendimi onun sihirli ellerine bıraktım. Yüzüme fön makinesinin sıcaklığı geliyordu. Zaten sabah olduğu için dalıp gittim. Yüzüme yediğim şaplakla kendime geldim.Semir pis pis sırıtıyordu."Ağzına sıçtım çocuk.Pis iguana suratlı böcek"
diye bağırdıktan sonra Semir'i kovalamaya başladım. Semir'i kapana sıkıştırınca kollarıma atladı ve "günaydın Sel'imm" dedi. Ben ittirince odama girip Yeşim'e "günaydın şekerliğim" diyip,öptü.Iğğ bu çocuk 6 yaşından beri Yeşim'e yavşıyordu.
Yeşim "günaydın kardeşim" dedi ve ayakkabılarını giymeye başladı.Bende kahkaha attıktan sonra ayakkabıları geçirdim ve evden çıktık. Liseye doğru. Bizim liseye kuyu lise diyorlardı çünkü düşen kalmamıyordu. Hertürlü uyuşturucu,sapıklık ve bir okadarda taş çocuklar vardı. Yeşim'le farklı sınıflardaydık onun sınıfına gelince ayrıldık.
Pink'in fucking perfect şarkısını anırarak söylerken bir çocuk belimden tuttuğu gibi beni duvara çekti. Yakışıklıydı ama serseriydi."Şişt ses çıkarmada tadına bakalım"
Diyip boynumu öpmeye başladı. Bağırsamda umrunda değildim.itmeye çalıştım olmadı.Tam gözlerimi kapatıp ağlamaya başladığımda acı bir çığlık duyuldu ve üzerimdeki yük kalktı çünkü birisi çocuğa yumruk atmıştı. Üstümü toparladıktan sonra gözyaşlarımı sildim. Sonra çocuğun yerde yatışını seyrederken yumruk atan kişinin sesini duydum.
"Bana bak o kıza bişey yap senin gelmişini geçmişini sikerim o kızın kılına zarar gelirse hepinizi öldürürüm duydunuzmu lan."
Çocuğun bana dönmesiyle sendelemem bir oldu. Allah'tan o tutmuştu beni Berk tutmuştu.
"Vay Selen hanım sizin gibi bir hanımefendinin Kuyu Lise'de ne işi var."
"Ben şey Berk işte..."
"Neyse ben gidiyorum Selen hadi görüşürüz."
"Berk dur! Dursana bee !"
Koştum ama yetişememiştim.Berk burdaydı ve beni korumuştu az önce kollarının arasındaydım. Yere oturdum ve koridora bakmaya başladım. Bu okulda haberler çok çabuk duyuluyordu Koridorun ucundan Yeşim'i bana bakarken gördüm. Yanıma gelip oturdu yüzünü omzuma dayayıp ağlamaya başladı. Şok içerisinden çıktım ve bende sarsılarak ağlamaya başladım. Az sonra kendime geldiğimde Yeşim ağlamayı kesmişti
"O burdaydı Yeşim"
Yeşim bana tuhaf tuhaf bakarken devam ettim"Berk buradaydı."
Yeşim birazcık kıkırdadı.
"Selen şok geçirdin bitanem. Berk burada değildi ve onu birdaha görmeyeceksin."
"O burdaydı diyorum Yeşim diye bağırdıktan sonra yerimden fırladım"
"Selen nereye ya dursana kızım ?!"
Dayak yiyen çocuğun yanına gittim ve "videocu arkadaşın nerde lan?!" Diye bağırdım ve eliyle gösterdiği yere gittim.
"Pardon videoyu izleyebilirmiyim ?"
"5 tl karşılığında"
Parayı çıkardım ve telefonu Yeşim'e uzattım. Video bittiğinde Yeşim'in yüzü kireç gibi olmuştu
"Selen o burdaysa Anıl nerde ?"
"Bilmiyorum" dedim ve arkama yaslandım gözlerimi kapattım ve açıp karşıya baktığımda Berk'te bana bakıyordu çığlık attım ve yanına koşmaya başladım. Gitmeye çalışıyordu ama yakaladım. Karşısına geçtim bana bakmıyordu.
"Neden böyle yapıyosun amacın ne ?"
Diye bağırdım cevap vermedi."Söylesene neden?"
Dedim ve gözlerime bakması için tam elimi yüzüne doğru getiricekken elimi havada yakaladı."Ben sana zarar veririm uzak dur benden"
diye bağırdı itti ve hızla gözden kayboldu. Yere düştüğümemi yansaydım gittiğinemi. Gözümden iki damla yaş düştü. Daha 2 gün tanısamda seviyordum Yeşim belki Anıl'ı sevmiyordu ama ben Ben Berk'i seviyordum. Kendimi sürükleyerekte olsa pencerenin oradaki banka getirdim ve hıçkırarak ağlamaya başladım. Gerisi ise sadece karanlık..."Selen selen aç şu lanet gözlerini maviyide sevmem zaten Selen salakmisin be hadi aç gözlerini lan kalk."
Bir takım sesler duyuyordum ama gözümü açamazdım çünkü korkuyordum. Dünyadan ve ondan korkuyordum ilk defa şu aşktan. Yinede açtım gözlerimi cesur olmak istiyordum. İyikide açmıştım çünkü yine sevdiğimin dizlerinde yatıyordum.Başımda birsürü insan topluluğu.
"Korkuttun beni be kalk toplan"
"Berk sen burdasın iyi ama gitmiştin sen"
"Gitmiştim zaten geri döndüm ama sen bayılmıştın şimdi iyimisin ?"
"Evet" dedim ve destek alarak kalktım.
"Şey Özür dilerim ve.."
"sanırım seni seviyorum" diye ekledi Berk.
"Ne?" Diye şaşırırken
"seni seviyorum diycen demi?"dedi.
Duyduğum şeyler karşısında. Aval aval Berk'e bakıyordum duramadım ve
"Ne diyon bee sen!?"
Diye cırladım."Öyle bakıyosunda içime düşücek gibi" dedi.
Sesi daha çok dalga geçer gibiydi bildiğin dalga geçiyodu benimle tam Berk'e dönüpte sövücekken"Aman kızım senlemi uğraşcam"
diyip kalktı. "Dursana sen" diye bağırmama rağmen durmadı anlaşılan birazcık burnunun sürtülmeye ihtiyacı vardı. Ve bundan sonrada burnunu sürten ben olacaktım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabah Rüzgârı
Teen FictionHani Sabah Rüzgârları vardır. Hissettiğimizde ürpeririz. İçimiz titrer. işte bizim aşkımız böyle bir aşktı. En çok içimi onun sesi titretirdi en çok onun kokusu...