Hala cafenin ortasında mal gibi duruyorduk. Meraklanan insanlar çevremizi sarmıştı,Yeşim'in adeta dili tutulmuş ve ağzı açık ayran delisi gibi etrafa bakıyordu. Şüpheleniyorlarmıydı bilemem ama homurdanmalar başlamıştı. Durumu toparlamak için yanımdaki emo kıza döndüm ve
"hey artık yerimize geçsekmiki?
Melis sanırım yoruldu"
dedim. Yeşim'de kendine geldi ve"aha evet yoruldum ben"
dedi.Masaya doğru yürürken bir anda müzik kapatıldı herkes sanki küçükken oynadığımız davul zurna 1-2-3 gibi birden herkes kıpırdamadan durmaya başladı. Yanımızdaki kalabalıkta yürüyen sarı saçlı çocuk arkasını döndü ve"Şey Berk nasıl söylesem bilmiyorum ama Elif ve Melis Amerika'dan döndü ve size süpriz yapalım dedik bizde."
Dedi ve sustu çocuğa bakarken Berk dedikleri kişiye bakmak hiç aklıma gelmedi fakat dönünce adeta şok oldum yani gerçekten ufak çaplı bi kalp krizi geçiricektim adeta Melis'te çocuklara öyle bir bakıyordu ki içine düşücekti ama Berk'te ve Berk'e göre daha sarışın olan çocukta tık yoktu. Biz böyle bakışırken Berk "Elif yanıma gel" dedi. Bir an Melis'e baktım ama sonra Elif'in ben olduğunu hatırlayarak Berk'e geri döndüm. Berk kollarını açmış beni bekliyordu,tedirgince yürümeye başladım ve Berk'in kolları arasına girdim. Başımı göğsüne yaslayınca kaslarını hissettim ve titredim. Titrememi hissetmiş olacakki omuzlarımı tuttu ve yüzüme gülümsedi gülümsemesi adeta cennet gibiydi,sonrada kulağıma eğildi ve
"Elif olmadığını biliyorum güzelim yanındaki kızda Melis değil sadece oyna"
dedi.Bende gülümsedim. Berk'in yanındaki çocuk Yeşim'i süzdü ve
"yan masaya geçelim mi artık ?" Dedi. Yeşim'de başıyla onayladı ve çocuğun arkasından yürümeye başladı.Masaya karşılıklı oturduk. Ben Berk'e döndüm"Bakın biz sadece eğlenip çıkacaktık ama şimdi tanımadığımız insanların yanında oturuyoruz ne olduğunu bize anlatırmısınız? "
Berk kafa salladı ve konuşmaya başladı.
"Bu çok normal şimdi siz saat 8'de geldiniz ve Elif'le Melis'te saat 8'de gelecekti.Cafedekiler bize süpriz parti yapacaklardı ama biz onlarla haberleşmiştik.
Ve sen Elif'sin 18 yaşındasın,Amerika'ya okumaya gittin,10 yıldır oradasın.Şu yanındakide..""Yeşim" dedi. Yeşim ve elini Berk'e uzattı. Berk eline ve Yeşim'e baktı. Elini sıkmadan devam etti konuşmaya
"Herneyse Yeşim sende Elif'in kuzenisin 17 yaşındasın ve 11 yıldır Amerika'dasın. Bizlerde onların sevgilisiyiz sizinlede arkadaş olmaya niyetimiz yok. Bu yüzden çakma Elif o hayran bakışlarını üzerimden çek ve sakın bana yavşama."
Sinirlendim .
"sana yavşadığım falan yok sadece Elif'i oynayacağım ve buradan çekip gidece-"
"Beeeeerkğ aşkıaam"
diye bağıran çakma sarışın bi kız yüzünden lafım yarım kaldı. Nedenini tarif edemesemde içimde sinirlilik duygusu oluştu. Kız kollarını Berk'in boynuna doladı,iki yanağındanda öptü. Berk kızdan uzaklaştı ve kız bir anda bağırmaya başladı;
"Bu kızlar yüzünden benden uzaklaştın değilmi ? Sana inanamıyorum adi şerefsiz"
Berk'e tokat attı. İntikam duygusu içerisinde Berk'e bakarken yumruklarını sıkmış olduğunu gördüm renkten renge giriyordu. Tam kalkıp gidecekken az evvel tokat atan kız cafedekilere dönüp
"Bu kızlar size kendilerini Elif ve Melis diyemi tanıttı sürtükler. Anıl kuzum söylermisin cafeye kim Elif kim Melis ?"
"Elif yeter artık gidin burdan"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabah Rüzgârı
Teen FictionHani Sabah Rüzgârları vardır. Hissettiğimizde ürpeririz. İçimiz titrer. işte bizim aşkımız böyle bir aşktı. En çok içimi onun sesi titretirdi en çok onun kokusu...