Sabah Rüzgârı

SR-26-

Artık başlık yazmıyorum. İpucu vermeyelim şimdi. Merak edin öküz severler--

Ve ayrıca özelden mesajlarınızı okuyorum ^-^ size soru sormak istiyorum cevaplayın;
Bersel mi ?
Yeşan mı ?

"Kalk bana makarna yap mal karı"

Koltukta uzanıyordum. Gerçi hepimiz uzanıyorduk. Tadımız tuzumuz kalmamıştı.. dersem yalan olur. Anıl ve Yeşim gayet eğleniyordu bende onlara ayak uyduruyordum.

"Makarna bitmiş"

"Mokorno botmoş. Anıl alsın."

Bu sefer aynı sesi. Anıl çıkarttı.

"Sen almayı denesene?"

"Ebeniz güzelmi?"

Gerçi vallahi güzeldi ama. Of neyse. Almaya gitmeliydim belkide. Kafa sallayıp odama çıktım. Kıyafetlere göz gezdirdikten sonra elime gelen ilk beyaz tişörtü ve kot şortu giydim. Cüzdanı alıp çıktım.

Aslında şuanda poşetlerimi taşıtacak birine ihtiyacım vardı. Berk'e ihtiyacım vardı. Her konuda. Beni sinir ediyordu. Uyuzdu uyuzluk ediyordu ama yinede iyi geliyordu. Zaten nasıl iyi gelmesindiki? Düpedüz aşıktım ona.

Bir haftadır yoktu ve beni genç aşıklarla yanlız bırakmıştı. Ne için? Onların aşkını görüp acı çekmem içinmi? Eğer öyleyse bravo başarıyordu.

"Yardım lazımmı abla?"

"Abla senin çocuğundur"

"İyi ama ben çocuğum abla"

Başımı yere eğip baktığımda üstü başı yırtık ayaklarında bir çift ayakkabısı olmayan küçük çocuğa gördüm. Para kazanmak için poşet taşıyordu.

"Gerek yok"

Çocuk başını yere eğip ilerlemeye başlayınca koşarak yanına geldim.

"İsmin ne senin?"

"Berk Can abla ama Berk ismini daha çok seviyorum"

Kulaklarıma onun ismi dolarken gülümsedim.

"Benimle dertleşmek istermisin?"

"Babam.. Hasta.. eğer para kazanamazsam bugünkü ilaçları alamam"

"Merak etme bugünkü parayı ben karşılarım. Hemde poşet taşımadan para kazanmış olursun."

Dalgalı saçlarını sağa sola salladı. Sonra kaldırıma oturdu. Yanına oturdum.

"Kaç yaşındasın sen?"

"Iı şey ya 10 yada 11"

Kıkırdadım utanmış başını eğmisti.

"Utanıcak bişey yok bunda. Bende Selen 18 yaşındayım.. Senin kardeşin varmı? ...Berk"

"Abim var 19 yaşında büyüyünce onun gibi olmak istiyorum. Berk adını bana o koydu. Gerçek abim değildir ama"

Gülümsedim.

"Adı ne abinin?"

Güldü. Sonra poşet taşımaktan Nasır tutan ellerini sürttü.

"Onun adıda Berk. aha şurda böyük villa varya orada oturuyor"

Berk'lerin villasını gösterince sırıttım. Belki bu şirin çocuktan bişeyler öğrenebilirdim.

"O abinin hiç sevgilisi veya kız arkadaşı varmıydı peki?"

Kafasını kaşıdı.

"Aslında sarışındı sanırım bi kızla buraya gelmişti hatta o kız beni sevmişti. Adını hatırlamıyo olacam şimdi"