21. Bölüm-Sezon Finali

5.8K 341 100
                                    

Hello canolar.

Sınır: 200 oy 70 yorum

Hatırlatma
Bir anda dış kapının açılmasıyla hepimizin bakışları oraya döndü.

Timur abiler gelmişti. Hani Balın bulunmasında yardımları dokunan. Mirza abimin arkadaşıydı. Ben hastaneden çıktığımdan beridir sürekli ailesi ile birlikte ziyarete geliyordular. Gelenlere baktığımda her zamanki tayfaydı : Timur abinin eşi, bebeği, anne ve babası. Bir de Timur abinin kardeşi vardı. Ama onu hiç görmemiştim ben. Yurt dışında olduğunu biliyordum şu an. Şirket işleri ile ilgili sürekli böyle gezilere çıkıyormuş.

"Timur kardeşim, hoşgeldin. Metin amcam, siz de hoşgeldiniz."

"Hoşbulduk oğlum, hoş bulduk. Doğa kızım, nasılsın ? Her geçen gün seni daha iyi görüyorum. Bir sıkıntın yok değil mi ?"

Metin amca gerçekten de çok iyi birisiydi. O da kendi çocuklarına ve gelinine karşı fazlasıyla korumacı bir babaydı.

Aynı şekilde diğer tüm sevdiklerine karşı da. Beni de o kısma dahil ettiği için kendimi fazlasıyla mutlu ve değerli hissediyordum.

"Hoşgeldiniz Metin amca, teşekkür ederim iyiyim ben de. Siz nasılsınız ?"

"Ben de seni böyle ayakta, sağlığına kavuşmuş bir şekilde görüp iyi oldum."

Ama sen böyle yaparsan ben utanırım ki.

"Ay şunun yanaklarına bak ya. Canım kardeşim benim."

"Ay çen utandın mı çenn."

Demir abimin beni kendine çekmesiyle daha fazla utanmamak adına yüzümü onun göğsüne yasladım.

"Tamam, uğraşmayın benim güzelimle."

"Nerden senin güzelin oluyormuş ya. En büyük abi benim, benim güzelim o."

"Allah allah. Ona bakılırsa ben de babasıyım. O zaman siz çekilin bakayım kenara."

Huzurdu işte bu an. Sevildiğini sonuna kadar hissetmekti mesela. Bu aile sayesinde hiç tadamadığım o duyguları geçte olsa bir şekilde tadıyordum.

Ve insan anlıyordu k, sevildiğini bildiği yerde o kişiler için her şeyi yapardı.

İçimden bu huzurumuzun, birbirimizi böyle güzel sevmemizin hiç bozulmamasını diledim.

"Hadi bakalım, sofra hazır. Geçelim."

Demir abim beni kendisiyle birlikte masaya doğru ilerletiyordu.

Oturduğumuzda bu aile masasının nasıl da gün geçtikçe büyüdüğünü göre biliyordum.

"E, kardeşim. Yağız ne zamana geliyor ?"

Yağız, Timur abinin kardeşiydi ve Barın abimlerle aynı yaştaydı.

"Bugün gelmesi gerekiyordu aslında. 3-4 saat önce konuşmuştum, uçağa biniyordu o sırada."

"E ara oğlum, belki gelmiştir."

Timur abi annemin laflarıyla cebinden telefonunu çıkarıp aramaya başladı.

"Yağız, indin mi kardeşim ?"

Sol melek: Yok abisi inmedi daha, pilot havadayken ona özel izin verdi.

Sağ melek: İnsan genel olarak soruyor işte. Her şeyde bir mantık arama.

Sol melek: Doğru, zaten sizin gibilerin arasında mantık armak bana haksızlık oluyor.

"Oğlum, söyle buraya gelsin. Şimdi yol yorgunudur o."

"Biz Mirza abinlerin konağındayız. Sen de buraya gel."

Kaybolan Yıllar (Gerçek ailem)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin