• 21 •

1.1K 83 279
                                    

selamm görüşmeyeli nasılsınız (fici unutturmadan gelmiyorum)

oy ve yorumu unutmayın lütfen

ily.

-

"Bu soğukkanlılığın için özel bir teknik kullanıyor musun yoksa sadece uygun koşullar altında kendiliğinden mi ortaya çıkıyor?"

Cebimden çıkardığım kağıt parayı otomata yerleştirdikten sonra enerji içeceğinin numarasını tuşlayıp beklemeye koyulurken dikkatimi bir noktaya vermiş olmak için otomatın üzerinde sökülmek üzere olan eskimiş küçük bir etiketi seçerek tırnağımla kazımaya başlamıştım.

Otomat parayı aldığı halde içeceği vermediğinde etiketle uğraşmayı bırakarak birkaç kez daha farklı tuşlara basarak yeniden denedim, ancak param geri gelmediği gibi rafları tutan mekanizma da yerinden oynamıyordu.

"Neden karşılaştığın her sorunu benzer yollarla çözmeyi denemiyorsun ki? Kısa ve etkili. Bak, ne güzel sakinleşiyorsun da. Çekinme yani."

Dünya üzerindeki diğer her şey gibi benim aleyhime işleyen makineden içeceğimi almak uğruna gerçekleştirdiğim mücadelem gerektiğinden fazla uzun sürdüğünde elimi bir refleks olarak parayı yerleştirdiğim kısma geçirmem boş koridorda ufak bir gürültüye sebep olmuştu.

Fakat hemen ardından makinenin parayı aldığını gösteren bir sesin arkasından otomat açılan ışıklarıyla beraber yeniden çalışmaya başladığında rahat bir nefes aldım.

Üzerimde olduğunu bildiğim ters bakışlarla bunu sesli söylemek isteyeceğimden emin olamasam da gerekli zamanda yerinde müdahalenin işe yarayabileceği inkar edilemez bir gerçekti.

"İster misin?"

Otomattan aldığım içeceği ona uzatırken kaygısız bir tavırla sorduğumda yüzündeki ifadeden birçok farklı cevabı alabildiğimden ısrar etmemiştim, biraz önce kalktığım sandalyede yerimi alarak kapağını açtığım şişeyi dudaklarıma götürdüm.

"Efor harcadın tabii." Gözlerini üzerimde tutarken konuştuğunda yarıladığı şişeyi dudaklarımdan ayırıp kapağını kapatırken arkama yaslanarak kollarımı kavuşturdum.

"Söylemek istediğin başka bir şey kaldı mı?"

Bunu yapmamın ne kadar saçma olduğu bir yana dursun şu an burada bulunmam bile göstermiş olduğum büyük bir erdemken iğneleyici konuşmalarının üzerimde hiçbir etkisi olmadığını saklamıyordum.

"Sorun olmazsa önce duymak istediklerini bitireceğim ki taraflı davrandığımı düşünme," Omuz silkerek duymak istediklerimden çok sinirini çıkarmak için sarfettiği sözlere devam etmesi için onu onayladım. "Harika bir iş çıkardın."

"Teşekkürler."

"Alican." İkaz eder bir tonla adımı söylemesiyle karşı duvara yaslanmış sandalyelerinden birinin ayağında tuttuğum bakışlarımı kaldırarak üzerime kilitlediği gözlerine karşılık verdim.

"Şef."

Her ne kadar sergilediğim rahat ya da onun deyimiyle 'soğukkanlı' çıkışmalar hoşuna gitmiyor olsa da benim açımdan rahatsız olacağım bir durum yoktu.

Aksine bunu uzun zaman önce yapmam gerekirken sırf düşündüğü gibi biri olmadığımı göstermek üzere kendimi birçok kez tutmuş olmaktan yaşadığım pişmanlıklar birbiriyle denk seviyedeydi.

"Aferin, devam et böyle."

Benim tarafımdan bir geri adım göremediğinde sinirle söylenmesinin ardından arkasında birleştirdiği elleriyle koridordaki kısa mesafe arasında volta atmayı sürdürüyordu.

blind taste | Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin