Etkilendim

3.3K 246 119
                                    

Adam alnımı bıçakla sıyırdığında öfkeyle onu ittirdim. 

Boynuna değmiştim.

Adam acıyla yere yığıldığında Yekta'ya baktım.

Alnımdaki yaradan akan kan yüzümün bir yanını kırmızıya boyamıştı.

"Büyümüşsün." dedi, Yekta.

"Sen de çürümüşsün. Kaç yaşındasın? Altmış? Yetmiş?"

"Yirmi dört yaşındaki bir kıza yenilmeyecek kadar güçlüyüm."

Ona el hareketi çekerken sırıttım.

"Ahlaksızlığın değişmemiş."

Yerde ölü yatan yedi adama baktım.

"Bu işi hızlandıralım. Sen ve ben. Teke tek."

"Ben bir bilim insanıyım. Kanı anca deneylerde çıkartırım."

"İyi herkesi tek tek gebertip sana sonra geleyim."

Sağ kalan adamlara bakarken biri kafasının arkasına atılan bir ok ile yere yığıldı.

Yayı tutan Miran'ı gördüğümde "Yavaşsın." dedim. 

"Hep seninle ilgilenemem güzelim."

"Yayı bırak ve yanımda adam gibi savaş. Uzaktan olan müdahaleleri sevmem." dediğimde Miran gülerek yayı yere bıraktı.

Yanıma geldiğinde adamlara sırayla baktım.

"Fazla ölüsü olan diğerine yemek ısmarlar." dediğimde Miran belinden çıkardığı bıçağı tam karşısındaki adamın kafasına fırlattı.

Adam yere yığılırken "Bir kişi öndeyim." dedi.

Gülerek "Geçerim." dedim.

Miran dediğime gülerken Yekta'yı işaret ettim.

"Bu yaşlı moruk benim. Bilgin olsun."

"Anlaşıldı."

Bıçağımla bana yaklaşan ilk adamı katlederken Yekta'ya göz ucuyla baktım.

Ucundan kaçmaya başlamıştı.

Korkak herif.

Ona doğru koşarken önümü iki adam tuttu.

Hiç beklemeden birini elimden tutup kendime doğru çektim.

Tuttuğum ölürken diğeri sertçe bana tekme attı.

Sırt üstü düştüğümde belimdeki bıçağı ona fırlattım.

Bundan da kurtulmuştu.

Oflayarak ayağa kalkmaya çalışırken tekrar tekme atıp üstüme oturdu.

Beni boğmak için boğazıma sarıldığında biraz bekledim.

Ölümün neye benzediğini merak etmiştim.

Nefesim kesilirken gözlerim dolmuştu.

Bilincimin kapanacağını hissettiğimde boğazımdaki elini tuttum.

Adam anında ölürken derin nefesler alarak ayağa kalktım.

Farklı ama zevkli bir deneyimdi.

Miran sinirle "Ne yapıyorsun?" diye bağırdığında "Sadece merak." dedim.

Miran sinirle söylenirken Yekta'nın peşinden gitmek için bir adım attım.

"Yirmi altı kişi ormandan başarıyla çıktı. Eğer onun peşinden gidersen ilk turdan elenirsin." diyen Miran ile küfrettim.

"Daha sonra bu adamı hallederim." dediğimde Miran merakla "Bu adamla derdin ne?" diye sordu.

"Bir mazimiz var." dedim ve hızla çıkışa yürümeye başladım.

"Son üç kişi!" diye anons yapıldığında Miran, "Bu iş yürümekle olmaz." dedi ve elimden tutup koşmaya başladı.

Onunla birlikte çıkışa koşarken çıkışa yakın pusu atmış iki suçlu gözüme çarptı.

Biri bana ok fırlattığında hiç düşünmeden Miran'ı önüme çektim.

O ok benim için ölümcül olabilecek başıma gelecek gibiydi.

Miran'ın ise sadece omzunu delmişti.

Miran acıyla bağırdıktan sonra bana sinirle "Ne yapıyorsun çatlak?" diye bağırdı.

"Kendimi korudum." derken "Son iki!" diye anons geldi.

"Sonra intikam alırsın, şimdi koş." dediğimde Miran söylenerek koşmaya devam etti.

Birlikte ormandan tam çıkarken bacağıma ok saplandığında acıyla bağırdım.

Cebimden çıkardığım iki bıçağı arkamı dönerken sinirle fırlattığımda saklanan iki suçlu da ölerek yere yığıldı.

Ormandan çıktığımda bitiş anonsu yapıldı.

Mutlulukla bağırırken Prens ile göz göze geldim.

Endişeyle bana bakıyordu.

Bacağıma saplanan oku kırıp uzun kısmı yere attım.

Herkes bir kadın olarak o ormandan çıkmamın şaşkınlığı ile bana bakıyordu.

Üstümde sadece göğsümü yarım yamalak kapatan bir çamaşır olduğu için de bakıyor olabilirlerdi.

En azından pantolonum duruyordu.

Kral Tan ilk turu geçenleri tebrik edip bizi revirlere götürmeye hazırlanan sağlıkçılara işaret verirken Prens Bars yanıma geldi.

"İyi misin?"

"Kesinlikle iyiyim."

Prens Bars alnımdaki yarayı eliyle silerken gözlerimin içine bakıyordu. 

"Görebildiğim her noktada seni ormanın dışından takip ettim. Yaptıkların..."

Duraksadığında güldüm. 

"Vahşi? Korkutucu? İğrenç?"

"Seksi."

Dediğini beklemiyordum. 

"Ciddi misin?"

"Kesinlikle. Senden fazlasıyla etkilendim."

Prens sırtındaki kürkü çıkardıktan sonra dikkatle omuzlarımın üstüne bıraktı.

"Önünü ört."

"Neden? Kıskandın mı?"

"Emirlerimi sorgulama." dediğinde onu duymamış gibi yaptım.

"İlge." derken sesi uyarıcıydı.

Herkes bize bakıyordu.

Dudağımı büzerken "Bacağım acıyor, lütfen oyalama beni. Gidip doktorlara görünmem gerek." dedim.

Prens Bars gülerek beni kucağına aldığında şok olarak "Ne yapıyorsun? Tüm halk görebiliyor bizi." dedim.

"Ben bu ülkenin prensiyim. Ne istersem onu yaparım."

"O zaman beni götür Prens."

Mahkumun ZehriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin