Fotoğraf

4K 304 76
                                    

Miran gülümsediğinde "İntikam isteyen biri neden asker olur?" diye sordum.

"Onları içeriden yıkmak için asker oldum ama sen neden? Neden asker oldun?"

"Asker değilim."

"Asker olmadan buraya giremezsin." 

"İki seneye kadar bir suikastçi vardı. Her ilde farklı bir efsanesi vardı ve öldürdüğü insan sayısı yüzlerceydi. Hatta binlerce."

"Evet, daha sonra Amiral Boran onu köşeye sıkıştırıp öldürdü."

Güldüm.

"Köşeye sıkıştırdığı doğru ama beni öldürmedi. Kralın emri ile ülkenin en lanet hapishanesine beni tıktı. İki sene boyunca ağzımdan tek bir lokma yiyecek geçmedi, hareket dahi edemedim."

"Nasıl?"

"O suikastçi bendim."

"Peki burada ne işin var? Seni nasıl burada tutuyorlar?"

"Beni buraya Kral Tan, Prens Bars ve Amiral Boran getirdi. gerçek kimliğimi bir tek onlar biliyor. Beni buraya Prens Bars'ın ölen ailesinin katilini bulmam için getirdiler."

"Sana neden muhtaç oldular ki?"

Aslında muhtaç olmamışlardı.

Prens Bars'ın planı için getirilmiştim ama bu bilgi Prens Bars ve benimle sınırlı kalsa iyi olurdu.

"Katilin manyağın biri olduğunu düşünüyorlar ve manyağı anca bir manyak bulur demişler."

Miran dediğime gülerken ona yaklaştım ve elimi yanağına götürdüm. 

Uzun zaman sonra bir insana istediğim gibi dokunuyordum. 

Hem de ölmüyordu.

"Tabii ki izin veriyorum, rahatça dokunabilirsin." 

"Bir insana dokunmanın tadını hiç alamamıştım."

"Cesetler hariç." diye beni düzelttiğinde güldüm.

"Bu lanet sadece bende sanıyordum." 

"Bende de var."

Aklıma Amiral gelirken "Peki ya bizden başkaları da varsa? Mümkün mü böyle bir şey?" diye sordum.

"Hayır, annemler kaçtığında diğer herkes zaten ölmüş. Buna eminlermiş."

"Annenlerin bilmediği başka bir proje olabilir mi?"

Miran kaşlarını çatarak bana baktı.

"Bunu neden soruyorsun?"

"İlk geldiğim gün Amiral Boran'ı öldürmek istedim ve ona dokundum ama ölmedi."

"Emin misin?"

"Tabii ki eminim. O adama dokundum ve ölmedi."

"Başkasının olması imkansız. O adamın senin gücünden haberdar olup ona göre bir koruma almış olamaz mı?"

"Hayır, olamaz. Sanmıyorum yani."

"Amiral'in geçmişini öğrenmek lazım."

Onu başımla onayladım.

"Ve Amiral sana saygı duyuyor. Seninle sohbet eder ve eskiler hakkında konuşabilirsiniz."

"O zaman kalk, şimdi gidelim."

Heyecanla ayağa kalktım ve "Gidelim." dedim.

"Bence önce üstünü değiştirmelisin." diyen Miran ile üstüme baktım. 

"Sanırım."

Dolaptan kıyafet çıkarırken Miran, "Sanırım elbise gönderen hayranının bu üstündeki." dedi.

"Onun."

"Peki o kim?"

"Bulması zor değil. Sonuçta bir prens öldü. Bu üstümdeki de bir prense ait olacak kadar değerli."

"Prens Bars saraya getirdiği suikastçiyle yakınlaşacak kadar salak mı yoksa cesur mu?"

"Daha ben de kestiremedim ama işime yarayabilecek biri gibi duruyor."

Üstümdekini çıkarırken Miran öksürerek bakışlarını başka bir yere çevirdi.

Ona gülerek giyinirken "Daha önce çıplak bir kadın görmedin mi?" diye sordum.

"Bakarsam bence beni öldürmeyi denersin."

"Öldüremem bence."

"Öldürebilirsin."

Öldürebilirdim.

Hazırlandığımda "Hadi koca adam, gidelim." dedim.

"Emredersiniz minik hanım."

Birlikte odadan çıktığımızda "Peki benimle aynı odaya düşmen... Bir tesadüf müydü?" diye sordum.

"Annene benziyorsun İlge. Gözlerin tamamen o. Seni gördüğüm an onun kızı olduğunu anlamıştım."

"Annemi... Nasıl?"

Miran cüzdanını çıkardıktan içini açıp bir fotoğrafı eline aldı.

Fotoğrafı bana uzattığında merakla fotoğrafı inceledim.

Bana çok benzeyen bir kadın ile bir kadın yan yana durmuş gülümsüyordu.

"Annem ve annen."

"Gerçekten benziyormuşuz."

"Bu yüzden saçınla yüzünü örtme. Annenden aldığın yüzünü saklama."

Gözümden bir yaş süzüldüğünde "Uzun zamandır kimse beni duygulandıramamıştı." dedim.

Miran dediğime gülümsedi ve "Bu fotoğraf istersen sende kalsın, bende bir fotoğraf daha var." dedi.

Başımla onu onaylarken konuşamıyordum.

Konuşursam ağlayacaktım sanki.

Miran beni durdurup önüme geçtiğinde ona baktım.

Akan gözyaşımı eliyle sildikten sonra "Annenin intikamını alabilirsin." dedi.

"Alacağım..."

"Benim katil olmama sebep olan, anneme bu hayatı yaşatanların soyunu kurutacağım."

Mahkumun ZehriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin