1: Delta?

145 6 3
                                    

Karan

"Oğlum geç kaldık hadi!"

Küçük bir öfkeyle içeriye doğru bağırdım. Yarım saattir kapının önünde hazırlanmasını bekliyorum. Neden mi? Çünkü benim canım arkadaşım Akay Yılmaz, yine geç kalktı ve hazırlanması da en az uykusu kadar uzun sürüyor. Bunu bana yaşatmak zorunda mı her okul günü?

Ayrı eve çıkalı neredeyse 6 ay oldu. Yaz tatilinde karar verdik bu eve. Yaz tatili 6 ay sürüyor. Fakat bu kural yalnızca lise son sınıftan itibaren üniversiteliler için. Bu zamanın amacı daha rahat çalışabilmemizi sağlamak. Bence işe yarıyor. Çünkü üniversite son sınıfa yeni geçtiğim için tatilde konulara göz attım. Bu işimi kolaylaştıracak.

Akay ile lisede tanıştık. Aynı sınıfta olduğum Aster'e aşıktı. Hergün bana Aster'i soruyordu. Ne kadar alfa olsa da fazla utangaçtı ona karşı. Yüzüne bile bakamıyordu. Hal böyle olunca sık sık görüştük. Hala Ahter'e açılmamış olsa da yeni bir dost kazanmıştı. Yani beni.

Ben düşüncelerime gömülmüşken dışarı çıktım. Dışarıda beklemek daha iyiydi. Hafiften çiseleyen yağmurun damlaları yapraklara vuruyor, yapraklar ve rüzgarın eşsiz dansına eşlik ediyordu. Bir piyano ve kemanın ses uyumu kadar güzel ve sakin bir ses ortaya çıkıyordu. Siyah botlarım ile biraz yürüdüm. Yerler ıslaktı. Ormanda olduğumuz için toprak yağmur ile birleşip çamur olmuştu. Bundan şikayetçi değildim. Sert vuran sonbahar rüzgarı, gri beremin dışına benden izinsiz taşan saç tutamlarımın arasından geçerek geriye doğru uçuşmalarını sağlıyordu.

"Karan?"

Büyük ihtimalle yarışmalar ve gösteriler olacaktı. Peki seçilirsem ne yapacaktım? Sosyal anksyetem oldukça ilerlemişti. Bırak tanışmayı, tanıdığım samimi insanlarla bile konuşamayacak durumdayım şuan. Sahne de bayılmam olasılıkta bile değil kesin.

"Karan"

Arkadaş edinemeyeceğimi biliyorum zaten. Akay ile bile 4 ayda arkadaş olduk. Ya bayılırsam? İnsanlar bana nedenini sorarsa ne diyeceğim? Eğer hastalığım olduğunu söylersem veya duyarlarsa dalga geçecekler. Ne biçim deltasın sen derler. Tabi delta olduğumu söyleyeceğimi zannet-

"KARAN DOĞAN"

Sarsılan omuzlarımla kendime geldim. Akay gelmişti.

"Ah, dalma artık şöyle! Korkutuyorsun beni."

Sahte siniriyle çıkan sesiyle ne kadar ciddi olduğunu anladım. Sanırım gerçekten haklıydı. Çok fazla düşünüyorum ve bu başımı ağrıtıyordu bazen.

"Hadi ilk günden geç kalacağız senin yüzünden."

"Diyene bak. Sanki 7 buçuğa kadar ben uyudum."

"Kim haklı öğrenelim o zaman"

Hızla dönüştü ve bana sırıtıp koşmaya başladı. Demek yarış istiyordu ha? Yarışalım bakalım Akay Yılmaz.

"HİLECİ"

Bende dönüştüm ve arkasından koşmaya başladım.

(....)

*Daha hızlı Karan.

Duyduğum ses ile afalladım. Bu deltam değildi? Daha kalın bir sesti ve ben bu sesi hiç duymamıştım. Elbette deltamın sesi de kalındı ama bu ses-

"AH!"

Çığlık atarcasına bağırdım. Bir anda insan formuma dönüşmüştüm. Gittiğim hızdan dolayı yerde bir kaç kez yuvarlanıp, başımı bir ağaca çarptım. Ve başım feci şekilde ağrımaya başladı.

Üç RuhluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin