9-alfa Jaehyun'un kirli geçmişi.

258 24 13
                                    

Yuta ve Hongjoong bir kutu bile doğum kontrol hapı bulamamışlardı.

"Buraya kadar boşuna geldik."
Hongjoong yürürken söyleniyordu ve Yuta da arkasından geliyordu.

"İki kutu prezervatif bulduk."
Yuta konuştuğunda Hongjoongun güldüğünü duydu ve başını ona çevirdi.

"Yani bilirsin, her boyut için ayrı üretiliyorlar. Elinde ki kutuların bir işe yarayacağını düşünmüyorum. Hatırladığım kadarıyla."
Yuta'nın somurtkan suratını gördüğü için açıklamıştı.

Yuta omuz silkti ve adamın yanında yürümeye devam etti.
Motoru park ettikleri yere yaklaştıklarında hafif kilolu uzun bir ölü sokaktan çıkıp ikiliye doğru ilerlemeye başladı.

Omega korkuyla irkilip Hongjoong'un arkasına saklandı.

"Bir saniye bekle." hongjoong arkalarında ki arabayı işaret etti."orada dur."

Yuta onun dediğini yapıp elleriyle yüzünü kapadı ve arabaya yaslanarak yere çöktü. Buna benzer bir anısında Jungkook ölmüştü. Kocası, değer verdiği her şeyi.
Hatıralara ve ağlamaya o kadar dalmıştı ki Hongjoong'un yanına geldiğini fark etmedi bile.

Alfa elini omzuna koyduğunda korkuyla irkilse de onun kim olduğunu fark edince kollarını boynuna doladı.

Hongjoong önce ne diyeceğini bilemeyip küçük omeganın kendisine sarılmasına ve ağlamasına izin verdi.
"Beni bu kadar sevdiğini bilmiyordum prenses."

Yuta hemen geriye çekildi ve göz yaşlarını sildi.
"Sen ölseydin burada mahsur kalırdım!"
Söyledikten sonra başını çevirdi ve boş sokağa baktı.

Hongjoong ayağa kalkmadan önce güldü. "Peki, öyle olsun."
Yuta'nın hala olduğu yerde olduğunu fark ettiğinde konuştu.
"Seni kucağıma almamı falan mı istiyorsun?"

Yuta hemen oturduğu yerden kalktı. Kaşları çatılı halde Hongjoong'a bir bakış attı.
"Yürüyebilirim, bacaklarım var."

Hongjoong hemen önünde yürümeye başlayan omeganın biçimli bacaklarına bakarken yüzünde memnun bir sırıtış oluştu. "Görebiliyorum, hem de epey güzel bir çift bacak. Uzun ince, onları omzuma koyduğumda çok daha güzel görüneceklerine eminim."

Yuta göz devirdi ve yürümeye devam etti. Hongjoong her zaman böyleydi.

"Adam çok yeni görünüyordu."
Hongjoong söylediğinde Yuta arkasına döndü. Yüzünde garip bir ifade vardı.

"Bu ne demek?"

"Yeni ölmüştü. Üstelik işkence görmüş gibi görünüyordu. Geldiği yöne bakmak istiyorum, burada kalabilir misin?"

Yuta iri gözlerini alfanın gözlerine kaldırdı."İstemiyorum."

Hongjoong biraz önce kan olmuş ellerini umursamadan yuta'nın küçük yüzünü kavradı ve boylarını eşitlemek için biraz eğildi. "Hemen döneceğim. O kadar kısa sürecek ki. Tamam mı?"

Yuta bakışlarını kaçırdı ve başını adamın ellerinin izin verdiği kadar iki yana salladı.
"İstemiyorum."

Hongjoong derin bir nefes aldı.
"Adamın geldiği yönde değerli şeyleri olabilir. Silah gibi. Bakmam gerekiyor."
Yuta'nın bilmesine gerek yoktu ama daha önemli bir konu vardı.

"Ama ölebilirsin."
Yuta dolmaya başlayan gözlerini kırpıştırdı.

Hongjoong pes etti.
Bunu döndüğünde Johnny ile konuşabilirdi.
"Peki prenses, istediğin gibi olsun."

~~~~~~

"Kolları kırılmıştı" Hongjoongun bakışları odadaki alfaların üzerinde gezindi. "Sadece o kadar da değil. Parmakları ve kulakları da kesilmişti. Hatta tek gözü de yoktu."

Direniş' 🔞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin