Mingyu'nun kızgınlığı sona erdiğinde Yuta yataktan kalkamayacak durumdaydı. Küçük morluklar ve yaralar çoğunlukla uykularının iç kısımları olmak üzere tüm vücudunu kaplıyordu.
En kötü acı bacaklarının arasındaydı.
Oğlan sızlandı ve hala uzanmakta olan Mingyu'nun kollarında kıpırdandı.
Mingyu da yorulmuştu. Yuta'ya gitmesine engel olmak için daha sıkı sarıldı."Üç gün boyunca azgın olduğuna inanamıyorum Mingyu."
Yuta adamla samimi saatler geçirdikten sonra artık ondan o kadar da korkmuyordu.
Bunu hiç kabul etmek istemiyor ama alfanın kokusu içinde ki omegayı sakinleştiriyordu.Mingyu'nun söylemesine gerek yoktu ama Yuta diğer alfalara samimi davranırken ve onları yatağına alırken o kadar kıskanmıştı ki. Alfası açgözlü ve doymak bilmez bir baş belasıydı.
Mingyu oğlanın alnını öptü. Sıcak nefesi omeganın saçlarını uçuşturuyordu.
"Yuta, hiç hamile kalabileceğinden endişe etmiyor musun?"
Mingyu sordu.Yuta hemen başını kaldırdı ve adamın gözlerine baktı. "Endişeli değilim, Jungkook ile hiç korunmadık ve bir kere bile hamile kalmadım."
"Ya onda bir sorun varsa ve sen sağlıklı bir omega olarak hamile kalırsan?"
Yuta'nın gözleri irileşti. Ne olur ne olmaz diyerek Hongjoong ile şehre inip doğum kontrol hapları, prezervatif gibi korunma gereçleri bulmak istemişlerdi ama yoktu. Oğlan daha sonra umursamadı. Gerçekten de hamile kalabileceğini düşünmüyordu.
"Merak etme senin ya da başka bir alfanın yavrusunu içimde taşımak istemiyorum. Hamile kalmayacağım.""Öyle diyorsan." Mingyu güldü ve tek bir hamle de oğlanın üzerine çıktı. Sıska solgun bacaklarını iki yana açıp arasına yerleşirken yukarıdan onun güzel yüzüne bakıyordu.
Yuta sızlandı ve Mingyu'ya kaşlarını çattı. "Ben sadece sikini içine sokabileceğin bir omegayım değil mi? Dileklerimin hiçbir anlamı yok değil mi? Sana yorulduğumu söylemiştim."
Mingyu gülümsedi. Gözleri Omega'nın meydan okumasını algılıyordu. O ateşli gözler. Penisinin ilgiyle daha da sertleştiğini hissetti.
Yuta sanki adamı uzaklaştırmak istiyormuş gibi ellerini omuzlarına koydu. Ama yapmadı sadece ellerini orada tuttu.
Mingyu, Yuta'nın yumuşak kalçalarının arasında ki sıcaklığa sikini yönlendirdi. Onun güzel yüzüne bakıyor ve ifadelerini kaçırmak istemiyordu. Gözleri yaşlarla dolmuştu ama Mingyu'ya dik dik bakıyordu.
"Senin isteklerin benim için önemli tatlım. Dünyayı ayağına getirmemi mi istiyorsun? Yapacağım."
Kalçalarını belirli bir ritimde oynatmaya ve oğlanın içine girip çıkmaya başladı.
"Senin için birini öldürmemi mi istiyorsun? Yapacağım."
Hareketlerini sertleştirdi.
"Dileğin benim için emirdir, küçük omega. Sadece tek bir şey diliyorum."Yuta somurttu ve kasıklarında zevk kıvılcımları oluşurken inledi. Deliği hassasiyetle atıyor Mingyu'nun ona daha fazla girmesini protesto ediyordu.
"Bedenime sahip olmak istiyorsun. Doğru mu?"
Mingyu homurdanarak başını salladı.
"Tek istediğim bu. Sen. Bir şey istersen sana hayır demem tatlım. Karşılığında ben de hayır almayacağım. Dilediğimde bacaklarını benim için açacaksın. Senden tek isteğim bu."Eğildi ve Yuta'nın ağzını öptü.
~~~~~~
"Kaç kişi olduklarını henüz öğrenmedim de ne demek San?"
Seokmin oturduğu yerden diğer Alfaya bağırdı.
"O herifi geberteceğim!"
Ayağına bıçak saplayan o alfayı kastederken söyleniyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Direniş' 🔞
FanfictionYuta, tüm dünyayı kıyamete sürükleyen bir salgının ardından, Alfaların ipleri ele aldığı, adaletsiz dünya da tek başına bir omega olarak hayatta kalmak zorundadır. Üstelik omegalar.. onlar neredeyse tükenmişti. Bir omega bulmak, yemek bulmaktan bile...