31-bebek?

294 15 32
                                    

Mingi gideli iki hafta olmuştu.
Yine de Yuta onun uzağa gittiğini düşünmüyordu. Yani Yuta'ya öyle söylemişti. Kasabaya inmiş ve güvenli bir ev bulmuş olmalıydı. Yuta onun kendi başının çaresine bakabileceğini biliyordu.

Saldırının üzerinden bir ay geçmişti. Hongjoong ve Joshua çok daha iyiydi. Ama sadece fiziksel olarak. Hongjoong belli etmiyordu ama Joshua öyle değildi. Hala yeosang ve yuta harici yani tüm alfalardan korkuyordu.

"Hongjoong, hiç söz dinlemiyorsun."
Yuta, Jeno'nun kolunun altına girmiş halde onun yardımıyla merdivenleri inen alfaya söyledi. "Henüz yaran iyileşmedi. Karnında ki yara alfalar saldırdığında yeniden açıldığı için iltihaplamış ve daha kötü hale gelmişti. Bu yüzden iyileşmesi üzün sürüyordu.

Hongjoong başını çevirdi ve omegaya bakıp gülümsedi. Yüzünde ki pembe bez parçası görmeyen hasarlı gözünü kapatacak şekilde başına bağlanmıştı. Bez parçası Yuta'nın tişörtlerinden birinin parçasıydı. Hongjoong'un ona önceden getirdiği giysilerden biri.

Alfa, pencereden dışarıya bakarken camda ki yansımasını gördükten sonra Yuta'ya bakmaktan çekindiği için bunu Yuta yapmıştı. Aslında Yuta için iğrenç ya da mide bulandırıcı bir şey yoktu ama Hongjoong çekiniyordu.

"İçeri de çok sıkıldım. Artık dışarıya çıkıp bahçeyi görmek istedim."
Daha önce de Hongjoong sürekli dışarı çıkıp Yuta'yı bahçeyle ilgilenirken izlerdi. "Terapi için minik şortlarına ve sevimli kıçına ihtiyacım var Yuta."
Eskisi gibi davranıyordu ama Yuta onda ki değişikliği fark edebiliyordu.
Henüz iyileşmemişti, özellikle de psikolojik olarak.

Yine de Yuta ona ayak uydurdu ve gülümseyip yanağını öptükten sonra geriye çekildi. "Buna izin verebilirim. Hem bak bahçem çok büyüdü. Ben çok iyi bir bakıcıyım."

Hongjoong Jeno'nun yardımıyla toprağın üzerine oturdu ve gerçekten de Yuta'yı izlerken yüzünde bir gülümseme oluştu. Tükenmiş, rahatsız ve bunalmış hissediyordu. En rahatsız olduğu şey ise grupta ki alfaların ona acıyarak bakmasıydı. Bu yüzden eskisi gibi gereksiz şakalar yaparak hiçbir şeyin farklı olmadığı şeklinde profil çizmeye çalışıyordu.

Ona minnetle ve sevgiliyle bakan Yuta haricinde zevk aldığı, alfayı iyi hissettiren bir şey yoktu. Omega kendisine bakarken iri güzel gözlerinde yıldızlar parlıyordu. Çok tatlıydı.

Bu da birkaç gün önce gözünde ki bandajı çıkardıklarında yok olmuştu. Yuta yüzüne her baktığında parlak gözleri üzüntüyle doluyordu. Zaten çok geçmeden Hongjoong yansımasını görmüş ve çirkinliği herkesten saklamak istemişti, özelikle de Yuta'dan.

~~~~

"Bunu Yuta'ya ne zaman söyleyeceğiz?"
Mingyu sordu ve Jaehyun'un karşısına oturdu. İkisi birlikte cumartesi keşfine  çıkmışlardı. Ama asıl bu günü düzenlemelerinin asıl sebebi Yuta'ydı.

Jaehyun Yuta'dan yayılan farklı kokuyu alabiliyordu. Bunu Mingyu'ya açtığında o da aynısını söyleyerek onu onaylamıştı.  Daha sonra Johnny'e de konuyu açtılar ve o da diğer iki alfaya katılıyordu. Jeno henüz yeni bebek bir alfa olduğu için bir şeyin farkında değildi sanırım. Alfalar bundan emin değildi. Hongjoong ile de konuşmamışlardı. Tüm gününü Yuta'yla ve onun odasında geçiriyordu.

"Yuta'ya gidip bir ihtimalden bahsetmek yerine test bulsak daha iyi olur diye düşündüm. Benimle geldiğin için teşekkür ederim Mingyu."
Johnny'nin de izniyle ikili, eczanelerde hamilelik testi arıyordu. Diğerleri onların sırada bir keşfe çıktıklarını sanıyordu.

"Eğer Yuta gerçekten de hamileyse ki bence öyle. Bu bebeğin babasının kim olduğunu düşünüyorsun?"
Mingyu sordu çünkü kendisi çok merak ediyordu. Bebek kendisinin bile olabilirdi. "Ben kaç kez içine boşaldım hatırlamıyorum bile." İtiraf etti.

Jaehyun iç çekti ve rafları karıştırmaya devam etti. İse yarar ve tarihi geçmemiş her ilacı çantaya koyuyordu. "Bende yaptım. Ve babanın kim olduğuna dair hiçbir fikrim yok. Yutayla çok yakın zamanlar içerisinde hepimiz yattık."

"Yuta bunu fark ettiğinde korkacaktır."
Hastane yoktu, doktor yoktu. "Açıkçası ben de korkuyorum. Hem Yuta'yı hem de bebeği kaybetmek istemem."
Mingyu söylendi. Şimdiden varlığından bile tam olarak emin olamadığı bebeği sahiplenmişti. "Jaehyun durumun saçmalığına bakar mısın dostum? Bebeğin kaç tane babası olacak. Tanrı aşkına.." Mingyu her şeyde olduğu gibi bunda da kıskançtı.

"Seni bilmem Mingyu ama en küçük ihtimal bile olsa o benim çocuğumdur."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Direniş' 🔞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin