Direniş' 🔞

33-[🔞]

Jeno'nun, Yuta'nın odasında kalacağı geceydi ve henüz güneş batmamıştı.
Yuta hava kararmadan elinde ki kitabın son sayfalarını okumaya çalışırken yatağının üzerinde oturuyordu ve sırtını duvara yaslamıştı.

Jeno yatakta uzanırken başını da Yuta'nın bacağına koymuştu. Omega onun uyuduğunu düşünse de Jeno uyanıktı.
"En başından berbat ettim. Affet beni Yuta, istediğin bu değildi biliyorum."

Yuta kitabı görüş alanından çekip yere koydu ve Jeno'nun yüzüne baktı.
"Neyden bahsediyorsun?"
Genç alfanın yüzünü ellerinin arasına aldı.

"Sen mecbur olduğun için grupta ki alfalarla yatarken bir şeyler yapmam gerekirdi. Ve şimdi de hamilesin ve.."

Yuta iç çekti.
"Hayır, dur. Sen yanlış bir şey yapmadın. Bana karşı her zaman naziktin, senden hoşlanıyorum."
Boşta ki elini karnına götürdü.
"Bebek konusuna gelirsek evet korkuyorum ama bu o kadar da kötü değil. Şimdiden onu beklemeye ve sevmeye başladım."

Jeno, bunu hak etmediğini düşündüğü  için Yuta'nın dokunuşuna yaslanmaya cesaret edemedi. "Bebek sana zarar verebilir." Islanan gözleri hoşnutsuzlukla kısıldı ve Yuta'nın bacağından başını kaldırıp oturdu.
Omegaya arkasını döndü.
"Önünde ağladığıma inanamıyorum, siktir bu çok utanç verici."

Yuta aceleyle emekleyerek Jeno'nun önüne geçti. "Hey!"
İtiraz etmesine izin vermeden genç alfanın kucağına yerleşti.
Yuta uzandı ve dudaklarına hızlı bir öpücük kondurdu. Bu, Jeno'yu sarstı ve büyülenmiş bir halde başını çevirip Yuta'ya baktı. Çektiği eziyet omeganın şefkatli gözlerine yansıyordu.
Yuta somurttu. "Sen huzursuz ve mutsuz olduğun için ben de mutlu olamıyorum."

"Lütfen" diye yalvardı Yuta. "Yanlış hiçbir şey yapmadın. Özür dileme. Her şey istediğim gibi."

Jeno Yuta'nın ince bir kumaşla kaplı karnının kıvrımına baktı.
"Ben.. merkeze gidip hastaneden gerekli her şeyi getireceğim. Belki zarar görürsün diye, ben-"
Yuta onu yeniden öptüğünde susmak zorunda kalmıştı.

"Sorun değil," diye güvence verdi Yuta. "Aslında eskisinden daha bile mutluyum. Bilmiyorum benim bebeğim olacak ve onu koruyan beş güçlü alfa var. Ve ben, yeosang."
Elini kaldırıp zarif parmaklarıyla Jeno'nun kaba yüz hatlarına dokundu.

Dokunuşu genç alfayı  sakinleştiriyordu. O derin bir nefes verdiğinde Yuta'nın yüzüne bir gülümseme yayıldı.
"Beni çok önemsiyorsun. İyi olmam için gösterdiğin sonsuz çaba için seni takdir ediyorum Jeno. Seni seviyorum ama tehlikeli keşiflere çıkmayı bırakmanı istiyorum. Ya da en azından azalt" Yuta öpücüklerinin arasında fısıldadı, öpücüklerini genç  alfanın yüzünde gezdirirken, gerginliğini biraz olsun uzaklaştırdı

Daha sonra Jeno iki elini birden Yuta'nın beline koydu ve onu durdurdu.
"Lütfen Yuta. Devam edersen acı çekeceğim." Sertleşmeye başlayan penisini kastederek şikayet etti.

Yuta kıkırdadı.
"Bırak da biraz ben de sana değer vereyim."  Söyledikten sonra kalçasını altında hissettiği sertliğe bastırdı.

"Peki ya bebek? Yaralanmayacak mısın?"

Yuta iç çekti. "Sevimli alfamı kucaklarken kendime zarar verecek kadar hamile değilim" diyerek güvence verdi.

Jeno'nun hemen kaşları çatıldı.
"Sevimli değilim."
Yuta üzerinde ki tişörtünü çıkartmaya çalışırken konuşuyordu ama ona engel olmadı.

Yuta Jeno'ya cevap vermek yerine önce kendi giysilerinden kurtuldu. Tamamen çıplak kaldığında Jeno'nun penisini iç çamaşırından dışarıya çıkardı.
"Zaten çok sertsin."