Hiç yorum bırakmıyorsunuz arkadaşlar. Yeni bölümler için hevesim gelmiyor sonra🤧
Yuta yine kahvaltının ardından bulaşık yıkıyordu. Diğerleri umursmasa da Jeno ısrarla ona bunu yapmak zorunda olmadığını söylediği halde.
Johnny ile geçirdiği üç günün ardından odasından çıktığında kendisini her zamankinden utangaç ve çekingen hissediyordu. Hongjoong'un bel altı esprilerine katlanmak zordu.Islak ellerini kurularken düşüncelere o kadar dalmıştı ki birinin yaklaştığını duymadı bile. İri kaslı kollar bedenine dolandığında irkildi.
Bu kişinin Mingyu olduğunu yoğun alfa kokusundan anlayabiliyordu.
"N-ne yapıyorsun?"Mingyu yüzünü omeganın boynuna gömüp baştan çıkarıcı kokusunu içine çekti.
Kolları arasında ki yumuşacık ve ufak beden çok iyi hissettiriyordu.
"Benim de sabrımın bir sınırı var ufaklık. İzin ver biraz keyif alayım."Yuta elinde ki havluyu avcunda sıkıca tutarken gözlerini sıkıca kapadı. Mingyunun kocaman bedeni onu hapsederken yapabileceği pek fazla şey yoktu.
"Hongjoong beni bekliyor."Mingyu sinirle hırlama benzeri bir ses çıkarıp Yuta'yı önlerinde ki duvara itti. İki güçlü eliyle oğlanı koltuk altlarından kavrayıp ayakları boşlukta kalacak kadar yukarı kaldırdı. Şimdi başları aynı seviyedeydi. "Çok güzel kokuyorsun. Günlerdir odaya girip Johnny'yi öldürmeye çalışmamak için kendime hâkim olmam gerekti."
Kasıklarını oğlanın kıçına yasladı ve onu duvarla arasında ezdi. Kumaşın altında sertleşen aletini hissetmesini istiyordu.
"Hongjoong'a güveniyor musun? Seni ben götürebilirim. Ondan daha güçlüyüm."Yuta'nın kalbi çok hızlı atıyordu. Önce unuttukları için şimdi şehre inip doğum kontrol hapı bulmaları gerekiyordu.
Alfalar o kadar uzun süredir bir omega ile yaşamıyordu ki bu tamamen akıllarından çıkmıştı, Johnny'de dahil.
Yuta'nın ise stres içerisinde unutmuş olmalıydı.
"Hongjoong ile gideceğim."
Hongjoong'un çok iyi bir sürücü olduğunu, şehri avcunun için gibi bildiğini söylemişlerdi. Yalnızca iki kişi gidebilirdi çünkü kalabalık daha tehlikeliydi. Haplar hakkında Yuta'dan başka kimsenin fikri olmadığı için onun da gitmesi gerekiyordu.Mingyu homurdanıp oğlana biraz daha sürtündü. Onu bırakması gerektiğini biliyordu. Johnny ya da diğer alfalar şimdi bile onu görse sonuçları hiçte eğlenceli olmazdı. Aylık döngülerinde ateşte olmadıkları ve Yuta'nın isteği olmadığı sürece ona dokunmaları yasaktı.
"Fikrini değiştirirsen nerede olduğumu biliyorsun."
Ardından Yuta'yı serbest bıraktı.Yuta Mingyuya ikinci bir bakış atmadan ve bir şey söylemeden hızlıca oradan uzaklaştı.
~~~~~~
"Eğer yanımda olursan en azından bir yerlerde öldürülmediğini bileceğim. Sakın peşimden ayrılma prenses.”
Hongjoong söyledi.“Kendi başımın çaresine bakabilirim.”
Sonra somurttu, korkuyordu."Kesin öyledir prenses.” Bacağını motosikletin üzerinden atıp otururken yüzünde oyuncu bir gülümseme belirdi.
Yuta ona boş gözlerle bakarken böylesine sinir bozucu olmayı kesmesini emretmek istedi. Yüzündeki seksi gülümseme ve dudaklarından dökülen sinir bozucu laflar yüzünden onun mantığına karşı çıkmak güçtü.
“Geliyor musun? Gelmiyor musun?”
İç çekip ona bakmaya devam etti.
"Haydi bin."
Omega korkuyla biraz yaklaştı.Hongjong bir kolunu ona doğru uzattı. Elini küçük beline geçirip Yuta'yı kendisine doğru çekti. Bir yandan motosikleti sadece bacaklarıyla dengede tutarken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Direniş' 🔞
Fiksi PenggemarYuta, tüm dünyayı kıyamete sürükleyen bir salgının ardından, Alfaların ipleri ele aldığı, adaletsiz dünya da tek başına bir omega olarak hayatta kalmak zorundadır. Üstelik omegalar.. onlar neredeyse tükenmişti. Bir omega bulmak, yemek bulmaktan bile...