"Görünmez olacaksın tamam mı Göksu?
Ne olursa olsun sesin çıkmayacak, kimse seni görmeyecek tamam mı güzel kızım?"Gözlerimden yaşlar akarken hissettiğim tek bir duygu vardı, korku..
"korkuyorum"
Babam aceleyle ayağa kalkarken gözümdeki yaşı silmeyi ihmal etmedi."Korkma kızım, sakın unutma sadece 2 kural; görünme ve konuşma.."
"Anne?"
"Geleceğiz annecim hadi saklan güzelim"
Annemin şefkatli elleri bu sefer beni aceleci bir şekilde içerideki odaya ittiğinde bizim için artık zaman kalmamıştı...
Gene nefes nefese kalmış bir şekilde uyanırken bakışlarım 8'i gösteren saati buldu, sıkıntıyla elimi yüzüme kapatarak ofladım. Zaten saat 6.30'u gösterirken vücudumun gücünü yitirip iflas bayrağını çekmesiyle uyabilmişken bu şekilde uyanmak cabasıydı, şuan da kendimi daha yorgun hissediyordum.
Yatakta daha fazla kalmayarak kendime gelmek için banyoya geçtim ve buz gibi suyla yüzümü yıkadım, aynadaki yansımama değen bakışlarım hiç memnun değildi çünkü uyuyamadığım fazlasıyla belli oluyordu.
Daha fazla banyoda vakit kaybetmeyerek banyodan çıktım ve gözaltlarımı kapatacak hafif bir makyaj yaparak üzerimi değiştirdim, içeriden sesler gelirken herkesin uyandığını anlamıştım.
Çantamı alarak odadan çıkmak için kapıyı açmıştım ki birdenbire önümde beliren Cihangirle irkilerek geri adım attım."Napıyorsun ya? Korkuttun"
"Uyandırmaya gelmiştim de..."
Cihangir cümlesine devam etmezken dikkatli bakışları yüzümde geziniyordu.
"Anlaşılan hiç uyulmamış"
"Bugün sen gelince konuşuruz olur mu?"
Cihangir sessizce başını sallayıp kapı pervazından çekilince bende salona ilerledim, masada duran çeşit çeşit kahvaltılıklara üzgün bir bakış göndererek kendime küçük bir tane sandviç yaptım.
"Bak gene kahvaltı yapmadan kaçıyor, Harun şuna bir şey söyle"
Figen teyzenin beni anında Harun amcaya sevk etmesiyle kapıda beliren Harun amca bana onaylamaz bir bakış attı.
"Sandviç aldım işte, bakın bugün işim çok söz yarın kahvaltı yaparız""Söz mü?"
"Söz dedim ya canım"
"İyi peki bugünlük böyle olsun"
Harun amcadan izin kopardığım da gülümseyerek evden çıktım.
"Kaçtım ben akşam görüşürüz"
Aceleyle elimdeki ekmeği bitirirken arabaya ilerleyerek bindim, bugün aklımda ki planlara yetişebilmek için yoğun bir tempoda olmam gerekiyordu.
Böylesine bir günde uyumamakta muhteşem olmuştu, artık mecburen kahvelerle günü bitirecektim.
Düşüncelerle hızlı geçen yolu bitirdiğimde arabamı park ederek çantamı aldım ve araçtan indim."Asil hanım?"
İlerleyen adımlarımı duraksatan şey bana seslenilmesi olmuştu ama bu isme o kadar yabancıydım ki neredeyse durmayacaktım, arkamı döndüğümde beni karşılayan kişi üzerindeki üniformayla beraber Üsteğmen Alphan olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIŞ BAHARI
General FictionHayatta ki tek varlığı olan kardeşini kaybettikten sonra bambaşka birine dönüşen Üsteğmen Mert Alphan Özdemir'i belki de normale döndürebilecek tek kişiydi Göksu Sönmez... Bu onların hikayesi, bakalım iki yaralı ruh birbirine iyi gelecek mi? Hadi h...