eveeeeet yeni bir bölümle karşınızdayım...
Bundan sonraki bölümde artık bu gizemi komple bitireceğim.
Sonraki bölümlerde sizi minsung boğacağım...
Söz veriyorummmm
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum...
İyi okumalar...
.
.
.
ERTESİ GÜN
Koltukların üstüne serilmiş mışıl mışıl uyuyan çocukları buruk gülümsemeyle izliyordu. Ne kadar güzel arkadaşlıkları vardı. Her zaman onlar gibi bir arkadaş grubunun olmasını isterdi.
Belirli sebeplerden dolayı dağılan arkadaş grubundan haberdar olduğu anda tek başına ilerleteceği plana her birini dahil etmişti.
Evet onlara ihtiyacı vardı her adımında. Yavaş yavaş açılan her kapının kilidi bu çocukların parmak ucundaydı.
Bebekliğini, çocukluğunu, gençliğini kısacası yaşantısını geri almak ve ileriye başı dik hür ve özgür bir şekilde yürümek istiyordu.
Önüne hangi engel çıkarsa çıksın yıkıp geçecekti bu saatten sonra.
Bileğinde ki saat titreyince minik kıkırdama çıktı dolgun dudaklarından. Kenarda kurduğu sistemde evin içindeki her teknolojik eşyaya ulaşım sağlayabiliyordu.
Bilgisayarda sisteme ulaşarak hoparlörlere bağlandı. Çıkan gümbür gümbür ses ile uyuduğu koltuktan aşağı yuvarlanan Changbin'i gördü.
"Noluyor amına koyayım ya!" Changbin'in yattığı koltuğun hemen yanında bulunan büyük ses sisteminden bangır bangır şarkı sesi yükselmişti.
Hyunjin'in başının altından çekip aldığı yastığı ve kendi yastığını iki kulağına bastırıp bir nebze olsun yüksek sesten kulaklarını korumaya çalışmıştı. Tabi bu çabası boşaydı. İki kulağına bastırdığı yastıklarla çok komik bir görüntü sergiliyordu.
Sese uyanan iki kardeşse etrafa uyku sersemliğinden olsa gerek saf bakışlar atıyordu.
Jeongin'se uyanmış ve yerinde doğrulmaya çalışıyordu. Tabi Hyunjin huysuzca beline sarılıp yatağa geri yatırmaya çalışmasa bu isteği gerçekleşecekti.
Jisung'sa... o çoktan uyanmış, sinsi sinsi yüzünde minik gülümseme ile bilgisayarı ile oyalanan Minho'yu izliyordu. Yükselen gümbür gümbür sesi, sürekli bağıra çağıra küfür eden Changbin'i dahi duymuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alone ~ Minsung
Fanfiction[top Jisung & bottom Minho] Elinde tüm saf sevgisini anlattığı mektupla minik minik adımlarla yanına yaklaştı. Terleyen avuç içlerini pantolonuna sildi. Heyecanla atan kalbi göz göze geldiklerinde daha da hızlandı. Çocuk ayağa kalktı, heyecan ve s...