[top Jisung & bottom Minho]
Elinde tüm saf sevgisini anlattığı mektupla minik minik adımlarla yanına yaklaştı. Terleyen avuç içlerini pantolonuna sildi. Heyecanla atan kalbi göz göze geldiklerinde daha da hızlandı.
Çocuk ayağa kalktı, heyecan ve s...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
eveeeet yeni yılın ilk saatleri henüz. Ve ben ilk saatlerinde size hediye veriyorum. Devamı yarın gelecek. Hemde 3 bölüm gelecek yarın. Alone bu gidişle bitecek lan noluyoooo
Neyse oy ve yorumlarınızı az tutmayın lütfen. Bol bol yapın olur mu?
İyi okumalar bebitolarımmm .
.
.
Seungmin'in farkındalıkla çözdüğü tüm kelimeleri birer anlamlı cümle haline getirmişlerdi.
"'Evin bodrum katına bak. Gün Işığım' Bu gün ışığım kelimesini hiç mi hiç anlamadım bu arada." Jeongin'in aralara kondurduğu kendi cümleleri yüzünden Seungmin ofladı.
"Uzatma Jeongin uzatma devam et."
"Öf iyi be. 'Ayıcığın sırtına sakladım. Bekliyorum. Browni teyzenizi bulun. Sizi canımdan çok seviyorum. Astrid' bittiii. Şimdi sırada ne var?"
(Felix, benim gün ışığım. Sarı tombul ayıcığını aslında kaybetmedin annecim. Ayıcığının sırtında ufak bir kesik vardı.
Bende o yüzden onu sakladım
Sizin büyümenizi bekliyorum güzelce.
Browni teyzenizi üzmeyin
Size bıraktığım çok özel bir şey var onu bulun.
Sizi canımdan çok seviyorum.
-Anneniz Astrid) –tüm kelimelerin yer aldığı cümleler)
"bulduk bulmasına bir şeyler ama devamı ne şimdi? Elimizde patladı." Changbin'in cümlesinden sonra odadakilerin dışında farklı bir ses tonu duyuldu.
"Zeki şeyler sizi"
"Hay senin ses tellerini sikeyim ya! Böyle dan diye konuşa anasını satayım!" Changbin korkuyla bir eli kalbinde bir eli Seungmin'in kolunda sıçramıştı yerinden.
"Aaa çok ayıp Binnie. Tch tch yakıştıramadım" yabancı ses tonu televizyonun karanlık ekranından yankılanıyordu.
Televizyon ekranına biraz daha yakınlaşmak için masadan uzaklaştı Chan, aynı şekilde diğerleri de peşindeydi.
"Ne söylemek için tekrar karşımızdasın şuan?" Chan'nın otoriter sesi ile kurduğu cümleden sonra robotik ses kısıkça bir nefes verdi dışarı.
