⌜HEARTBREAK⌟

707 108 196
                                    

'I'm searching to behold the stories that are told
When my back is to the world that was smiling when I turned'

'I'm searching to behold the stories that are toldWhen my back is to the world that was smiling when I turned'

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Sen lütfen onları kafana takma. Seungmin içinde ilk başta aynısını yaptılar. Ama kısa sürede çok alıştılar ona." Felix içeride yaşanan durumdan ötürü çok mahçup hissediyordu.

Minho kafasını kaldırmadan önündeki yemek ile oynuyordu. Onun bu hali Felix'e de etki etmişti. Önünde en sevdiği yemek vardı fakat boğazından geçmiyordu.

" Minho çok özür dilerim. Lütfen böyle asma yüzünü. Elimden gelen her şeyi yapacağım. Sana yardım etmek çok çok istiyorum. Neden böyle yaptılar bilmiyorum. Okuldaki pisliklere haddini bildirmek istiyorum. Özür dilerim. Lütfen beni affet. Çok çok özür dil-"

" Senin suçun değildi" Duyduğu sesle ağzı bir karış açılmış, gözleri kocaman olmuş ve bir anda ayağa fırlamış Felix'le Minho da başını kaldırdı.

"Sen konuştun Minho. İlk defa hemde. Benle konuştun. Gerçekten konuştun. Yanlış duymadım dimi?" heyecanlı haline hafifçe kıkırdadı Minho.

"Aaaa güldün bir de. Bakayım, hala gülüyorsun. Ayyy ne kadar mutlu oldum anlatamam. Hemen abimle konuşacağım." Felix'in alelacele telefondan abisini araması ile Minho'nun kıkırtısı tebessüme döndü.

Gerçekten Felix, Minho'nun siyah-beyaz olan monoton hayatına renkli bir giriş yapmıştı. Ona koruyucu, yardımcı melek gönderilmişti. Felix, Minho'nun ilk arkadaşıydı.

"Abi, Minho benle konuştu. Senle konuşmadan hemde. Beni daha çok sevdi." övünerek abisiyle konuşması Minho'daki tebessümün büyümesine sebep oldu.

"Bir de gülüyor. Hatta şuan da gülüyor. Dedim sana beni daha çok sevdi diye."

"Hmm... Bir de ben bakayım Felix. Minho nasıl gülümsüyormuş." bir anda oturdukları çardağın yanından gelen sesle o tarafa döndü ikili. Sarı saçlı, kısa kollu tişörtten belli olan kol kasları ve orantılı fiziği ile onlara yaklaşıyordu.

"Çok güzel gülüyormuş." parlayan gözleriyle Minho'ya bakmayı sürdürüyordu. Karşısındaki çocuk o kadar güzel ve sevimliydi ki sıkıca sarmalamak istemişti.

"Abi senin ne işin var burada." gözlerini Minho'dan çekmeyip kardeşine cevap verdi. "Sen dedin ya 'Minho'yla seni tanıştırmak istiyorum' diye. Bende geldim." üstündeki bakışlardan rahatsız olup hafif kıpırdadı.

"Neyse hadi otur sende." Felix'in yanına oturup karşısındaki gence baktı. "Selam Minho, ben Chan. Felix'in abisiyim."

Chan, bir zamanlar aynı durumda olduğundan ve Minho'nun nasıl hissedebileceğini bildiği için elini uzatmamıştı. Neyse ki Minho onun bu davranışını anlamış ve mutlu olmuştu.

"Felix sana anlatmıştır. Konuya nasıl başlayacağım hakkında inan hiç bir fikrim yok. Kelimelerle aram iyi değildir. Ama sadece şunu demek istiyorum." masaya dirseklerini koyup öne eğildi.

Alone ~ MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin