Tyrant'ın Son Bebeği | HIKAYENİN DEVAMI/ARA VERİLDİ

Bölüm 208

'Palyaço gibi davranıyor ama karısını çok seviyormuş gibi görünüyordu. Öyle ki hayatının geri kalanında Rian tarafından rehin tutulmayı kabul etti.'

Şansölye Ivan'a farklı gözlerle bakıyordum. Ama o etrafta dolaşıyordu ve sonra hızla omuzlarımdan tuttu.

“W, sana nasıl yardımcı olabilirim?”

"Bağışlamak?"

“Asla İmparator olamayacağım. O yüzden lütfen söyle bana. Majestelerini kurtarmanıza nasıl yardımcı olabilirim?”

Şansölye Ivan'ın gözlerindeki deliliği hissedebiliyordum. Yardım aldığım için mutlu olmalıyım değil mi?

"Bana izin ver…"

"İzin mi vereceksin?"

"Birkaç araba ve asker ödünç almama izin ver."

"Ayrıca biraz malzeme ve kutsal su."

“Bir arabayı dolduracağım.”

"… Teşekkür ederim."

Duruşundaki değişiklik karşısında biraz şaşkına dönmüştüm.

"Bayan Iona."

"Evet."

Ravis beni aradı.

“Burada başrahip olan tek kişi benim. Diğerleri hala düşük rahip olarak eğitime ihtiyaç duyuyor. Ne yazık ki işler iyi gitmezse iblis gücünden zarar görebilirler.”

"Grup buraya bu tür aşağı düzey rahipleri mi gönderdi?"

Şansölye Ivan, tartışmaya başlar gibi göründüğü için aklına geri dönmüş gibiydi.

“Onların gücüyle bile çoğu yara iyileştirilebilir. Büyü gücüne karşı direniş tamamen farklı bir hikaye."

Dinlerken başımı salladım.

"O zaman hiçbir şey yapılamaz. Onları bu kadar tehlikeli bir yere getiremeyiz.”

Zaten Lorkdie Malikanesi'ne vardığımızda askerleri geri göndermeyi düşünüyordum. O anda Raven'ın fısıldadığını duydum.

"Sihirli güç…. Şeytanlarla mı uğraşıyoruz?”

Raven birkaç ipucu aldı ve durumu hızla çözdü.

“Russen ailesiyle ilgili soruşturma sırasında Marquis Piett'in gizlice Russen ailesini desteklediğine dair bir söylenti vardı. Ancak hiçbir kanıt yoktu."

Doğrudan bana baktı ve sordu.

"Lavor Piett, o bir iblis mi?"

'Beklendiği gibi, Raven her şeyi sadece büyü gücü sözcüğünden anlayacaktı.'

“Bu şimdilik Majesteleri için bir sır.”

"Neden?"

“O, strateji oluşturmada iyi olan bir şeytan. Saraya bir casus yerleştirdi ve Majestelerini ve beni uzun süre gözlemledi. Eğer Majestelerine bunu söyleseydik, onun peşinden gitmeden önce bir saniye bile düşünmezdi.”

"Anlıyorum. Bir casus…."

Raven biraz geri çekilmiş gibi görünerek bir adım geriye gitti. Dünya casusuyla durumu çözmeye çalışıyormuş gibi görünüyordu.

O an sessizce dinleyen Dylan beni tekrar ikna etmeye çalıştı.

"Bu çok tehlikeli, aziz."

"Efendim Dylan."

“İblislerin tuzak kurduğu bir malikaneye gitmek. Ondan pek hoşlanmıyorum ama o burada olsaydı Majesteleri sizi asla göndermezdi.”

"Elbette. Peki bu sefer benimle gelemez misin?”