Arkadaşlar James'in oturma odasında oturup çocukluk hikâyelerini anlattılar ve sevdiklerine sarıldılar. Iyla sessiz görünüyordu. Lily ile geçirdiği günden sonra son sırrının düşünceleri onu yiyip bitiriyor gibiydi ve onlara anlatması gerekiyordu. Iyla araya girdiğinde Sirius bir hikâyenin ortasındaydı.
"Hepinize bir şey söylemem gerekiyor." James üzerinde yatan ama sonrasında ayağa kalkan kıza baktı. James düşünceli duruyordu ve Iyla onun ve diğer herkesin tepkisinden korkuyordu. "Benim... size hiç söylemediğim bir şey var."
"Neymiş o?" James merakının onu ele geçirdiğini düşünerek sordu.
Iyla derin bir nefes aldı. "Ben İngiltere'den değilim. Annem Avustralyalı olduğu için Avustralya'da doğdum. Burada yasadışı olarak yaşıyorum çünkü annemin ve benim burada kalabilmemizin tek yolu babamdı. Onunla evlenmesi annemi ülkesinden kurtardı. Ama babamın artık öldü, iki hafta içinde hükümetle burada kalıp kalamayacağıma dair bir görüşmem var. Ama oraya geri dönemem."
James durumun ciddiyetini kavrayarak doğruldu ve onu kendine doğru çekerek sarıldı. "Geri dönmeyeceksin. Söz veriyorum ve eğer dönersen seni geri getirmenin bir yolunu bulacağız."
"Evet. Kızıma ihtiyacım var." Lily gülümsedi.
"Neden geri dönemiyorsun? Ne oldu?" Remus emin olmadan sordu.
"Annemin ailesi yanlış kalabalıklara karışmış. Annem bir çetenin içindeydi ve çete üyeleri ölene kadar onlarla kalacağına inanır ama bu güvenli değildi, bu yüzden annem kasabadan geçen Britanyalı bir adamla evlendi ve oradan uzaklaştı. Ama babam da korkunç biriydi ve annem eve dönemedi çünkü öldürülebilirdi. Ve... annemin bir hain olduğunu düşünüyorlar ve bebek olduğum için masum olduğuma inanıyorlar ama eğer geri dönersem o çeteye dahil edileceğim ve büyük olasılıkla babam gibi olacak biriyle evlenmeye zorlanacağım ve... hayır." Iyla James'in kollarında ağlıyordu.
"Böyle bir şey olmayacak." James kararlılıkla konuştu.
"Onu burada tutmak için yapabileceğin tek bir şey olduğunu biliyorum." Sirius doğrudan ona ve kendisine bakarak konuştu.
"Ne?" James biraz telaşlı bir şekilde sordu.
"Onunla evlen." Sirius omuz silkti.
"Hayır." Iyla başını salladı.
"Neden?" James sordu.
"Çünkü bu bir anda yirmi adım falan atlamak demek." Iyla kollarını havaya kaldırdı. "Ve ben gerçek bir düğün yapmak istiyorum, tüm küçük detayların mükemmel bir şekilde planlandığı."
James sırıttı. "Hepsini halledeceğiz. Söz veriyorum."
Iyla iyi bir iki hafta geçirmek istiyordu ama bu toplantının sonucundan korkuyordu. Umalım da Iyla geri gönderilmesin çünkü babasından kurtulduktan sonra başına daha kötü bir şey gelemez. Ama annesinin ona her zaman söylediği gibi, hayat karşına bir şeyler çıkarır ve sen de bunlarla savaşmayı ve güçlenmeyi öğrenmelisin.
~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Panic and Peace // James Potter
Fanfiction"Herkese travmayla nasıl başa çıkılacağını öğretiyor ve tüm bu tavsiyeleri veriyorsunuz ama kendinize br pay alamıyorsunuz." "Emin ol durum bundan daha karmaşık." ***************************************************** Savaş bitmiş, Voldemort gitmiş...