26

216 15 0
                                    

Fazıl

Ellerimi yıkadıktan sonra Alpaslan ile kış bahçenin yolunu tuttuk.

Alpaslan önden ben arkadan masanın yanına geldik.

Alpaslan yerini aldığında bende karşısına Miran Bey'in yanına oturdum.

Masada tek çatal bıçak sesleri vardı bu sessizliği bozan ses ile Mirzan ağaya baktık.

"Ee oğul anlat bakalım neler yapıyorsun."

Bana bakarak konuştuğu için bana diyor galiba.

Boğazımı temizleyip " çok şükür iyi gidiyor Mirzan bey."

"Bana dede demeni dört gözle bekliyorum oğlum."

Ne diyebilirim ki kafamı salladım sadece.

Burak bey "eğer sende istersen bu akşam burada kal."

"İşim çıkmasa kalırım."

"Eee hastanedeki olayı anlatmak istermisin."

"Biliyorsunuz bir küçük 5 yaşında bir çocuk var ve hasta annesinin dokusu uyuşmamış benim uyuşma ihtimalim vardı ve %99 uyuştu."

Atilla abim "bir yakınınmı."

Kafamı olumsuz bir şekilde salladım.

"Annesi benim eski nişanlım DNA testi yaptırmıştım öz oğlum değilmiş."

Yıldız. "Ama abi sende diyorsun dokun tam uyuştu ama bir yakınında değil."

"Bende bilmiyorum abicim."

.
.
.
.

Yemekten sonra kahve içiyorduk karşılıklı biyolojik aile ile.

Çağatay dayım ile benim telefonuma aynı anda mesaj geldi.

Kafamı kaldırdığımda tüm aile bana bakıyordu.

Dayım" beni Karargahtan çağırıyorlar."

"Beni de çağırıyorlar."

İkimiz ayaklandık kapıya doğru gidiyorduk.

"Kendinize dikkat edin."

Asel hanım Çağatay dayım ile bana sarılmıştı.

Ayakkabımı acele bir şekilde giymiştim.

"Tamam abla sen merak etme."

"Dayım doğru diyor anne sen merak etme."

Donmuş bir şekilde bana bakıyordu benim acelem olduğu için pek üstünde durmadım.

Hızlı bir şekilde arabaya doğru yürüdüm.

"Fazıl."

Arkamdan dayım seslendiğinde döndüm kapının önünde Asel hanıma sarılmış Asel hanımın gözleri doluydu.

Kaşlarımı çatarak onlara doğru geri yürüdüm neden ağlamamak için kendini tutuyordu.

"Bakın Asel hanım ben bir subayım aynı şekilde Attila abim ile dayımda. Bir çok yeğenlerinizde öyle."

Derin bir nefes alıp devam ettim.

"Ben cezalı olduğum için operasyona gidemiyorum büyük ihtimal karargahta önemli bir şey var ki beni de çağırıyorlar."

Arkamı döndüğümde jeton düşmüştü bende.

Tekrar Asel hanıma baktığımda gözünden bir tane yaş akttı.

Bir an oradan uzaklaşmak istedim.

"Ben-ben özü-"

Sözümü kesen bir çift kollar oldu.

Bordo TabutçuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin