31

109 12 9
                                    

Fazıl

Hastane olayından iki hafta geçmişti tamamen iyileşince soluğu karagahta aldım.

Toprak beni hangar da bekliyordu önemli bir konu hakkında konuşmak istemişti üniformamı düzeltip odadan çıktım.

Kapıyı kilitleyip hangara yol aldım...

Etrafta bizim timden kimse gözükmüyordu nereye kayboldular acaba.

Hangarın önüne geldiğimde etrafa baktım çok sessizdi

Ağır kapıyı hiç zorlanmadan açtım açmamla üstümde patlayan konfeti.

İyi ki doğdun şarkısı eşlik etti.

Lan bugün benim doğum günüm yaaa...

Tebrikler vs ile geçti.

.
.
.
.

Doğum günümü unutmuşum yüzümde tebessüm ile bilgisayardan dosyaları inceliyordum ve düzenliyordum.

Tatlılar ile aram iyi olmadığı için bana küçük bir dilim ikram ettiler.

Gözüm arada masamın üstündeki pasta dilimine kayıyordu.

Cihat karşı masada bir kaç dosyaya imza atıyor kaçamak bakışlarla bana bakıyordu.

Neden ona bakıp moreli mi bozuyordum ki...

Kapı çok hafif çaldığında cihat bana baktı.

Komutu verdiğimde açıldı.

İçeriye Tuğçe ile Umut Ali girmişti Umut baba diye bağırarak Cihat'a doğru koştu dudaklarım Afif kıvrıldı onunda tedavisi bitmişti.

Cihat oturduğu sandelyeyi arkaya doğru kaydırdı Umut direk kucağına zıplamıştı.

Cihat'ın yanağına sulu bir öpüçük kondurmuştu.

Ben daha çok ortamda bulunmamak için bilgisayarı kapatıp ayağa kalktım.

Odanın anahtarı ikimizde de olduğu için kendisi de çıkınca kilitleyeceğini bilincindeydim.

Kapıya doğru dönmüştüm ki Tuğçe bana bakıyordu görmemiş gibi yaparak kapıya doğru bir adım attım.

"Mehmet Fazıl amca senin sayende iyileştim ve bir sürü arkadaşım oldu."

Tebessüm edip Umut'a baktım.

"Senin adına sevindim afacan sen çok güçlü bir çocuksun."

Masanın üstünde ki küçük dilimi alıp Umut'a uzattım.

"Buda iyileştiğinin şerefine benden küçük bir ikram."

Umut arkama baktı arkamda Tuğçe vardı.

Galiba izin için bakmıştı izini alınca yüzünde kocaman bir gülümseme ile elimdeki pasta dilimini aldı.

Ne kadar avuç içim başını okşamak için kaşınsa da kendimi tuttum.

Göz kırptım oda iki gözünü açıp kapattı olmayınca elindeki pasta dilimini Cihat'ın masasının üstüne koyup sağ elini sağ gözüne kapattı.

Tekrar gözünü açıp kapattı dudaklarımdan küçük kıkırma döküldü.

Arkamı döndüğümde Tuğçe kocaman gülümseme ile Umutla bana bakıyordu.

Yüzümü ciddi hale getirip oda dan çıktım.

Arka bahçeye gidip kör noktada ki banka oturdum buradan herkesi görürsünüz ama kimse burayı göremezdi arkama yaslanıp etraftaki askerlere baktım.

Bordo TabutçuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin