"hey Jk oradamısın?"
Kafamdakı düşüncelere dalmışken alt kattan Jiminin sesiyle kendime geldim. Salam ya oradan beni çağırıyordu üşengeç eşşek sıpası...
"Hey seni duyuyorum Jungkook!"
"Ne?... Onları sesli mi söyledim ben?"
"Her neyse hadi yemek hazır, gelmezsen Jin hepsini süpürücek haberin olsun"
"Ok, 2 dakikaya oradayım"
ha bu arada ben Jungkook yani Jeon Jungkook, arkadaşlarım bana Kookie ve ya Jk der. Ben Jimin ve Jinle bir evde yaşıyorum. Çoçukluk arkadaşı olduğumuzdan bir birlerimize epey bi yakınık.Artık giderlerimiz arttığından bi iş bulmamız gerekiyodu ama terslikten hiç bir iş bulamıyoduk.
"Jungkoook!!!"
"Tamam tamam geldim!"
*****
"Yemek çok iyiydi, teşekkürler Jin"
"Bi şey değil çoçuklar, afiyet olsun"
" Eee Jimin? Bi iş bula bildin mi?"
"Henüz değil ama vaz geçmicem"
Jin içimizde en büyüktü. Jimin ise orta, bense en küçüktüm. İş bulma yı Jin Jimine devretmişti. Bense ona yardım ediyordum. "Bazen"
Jinse ev işlerine bakardı. Hani alışveriş, temizlik, yemek filan işte bilirsiniz... Ama iyi bir işe gerçekten ihtiyacımız vardı. Artık saat geç olduğundan hepimiz dağılmıştık.****
Öyleden sonra bir tarafa yaslanıp telefona bakıyorduk yani Jinle ben bakıyordum. Jimin gezmek için dışarı çıkmıştı. Bir az sonra gözlerim Jine kaydı. Gözlerini büyütmüş bir şekilde telefona bakıyodu bu da benim dikkatimi çekdi tabiki
"hey Jin neye bakıyon öyle?"
"Kookie bunu duyman gerek"
"Neyi?"
"Sabırlı ol be adam, okuyom işte,
Dün gece saat 10 civarlarında üç genç ***sokağında bıçaklı saldırıya uğramış ama öğrencilerden biri hızlı davranarak polise ulaşmayı başarmış ve saldırıyı bir kaç yarayla atlatmışlar. Ama suçlular bulunamamış...""vay be desene ucuz kurtulmuşlar"
"Ha bi de polis suçluların mafya olduklarından şüpheleniyor"
Jinin anlattığı olay içimde huzursuzluk yaratdı bundan sonra. Odaya bir sessizlik çöktü. Tabii Jimin çat kapı içeri dalana kadar...
"Hey çoçuklar iş buldum!"
"Ha?!"
"Ne işi?"
"Oturda anlat hadi, nasıl bir iş?"
"Ok, parkda telefona bakarak sakince yürüyodum, sonra gelip bu bankda oturu-
"Nasıl bulduğunu değil, nasıl bi iş bulduğunu anlat gerizekalı"
Bunu söyledikten sonra arkamdan Jinin kıkırdamalarını duya biliyordum tabi Jiminin de. Ah...sinir bozucu eşşek sıpaları...
"Hadi anlatsana, iş neyle bağlı"
"Tamam tamam, bu işe çok az adam baş vurduğundan o kadar kolay çıkartmıyolar seni yani en az 2-3 yıl çalışman gerek"
" Vay anasını ya"
"Bi sus Jin"
" Ha dönelim işe, bu bir az tehlikeli ama, hani işin içinde kan bile ola bilir, söylenenlere göre patron bi mafyaymış"
"Ah..Tanrım"
"Jimin bu nasıl bi iş lan?"
" Ama Jk gelmelisin, lütfen, beni yalnız bırakma"
"Ha?"
" Yoksa sen-"
"Evet işe baş vuru yaptım"
" Ve bu gün saat 4-de oraya gidicem, iş görüşmesi için"
"Hadi Kookie Jimini yalnız bırakma"
Aslında Jinin söylediğinde haklılık vardı. Çünki Jimin başına bela almakta bi numaraydı. Ben ve Jin de hep onu kurtarıyorduk tabi. Şimdi Jiminin baş vurmasından o korkunç yere yalnız gitmesine göz yummamalıydım. Kararım kesindi artık
"Tamam o zaman ben de seninle geliyorum"
"Gerçekten mi?, Jk çok teşekkür ederim!"
Jimin kahkaha atarak elini bir birine vuruyor zıplıyordu. Jinde onun bu haline gülüyor bazen ona eşlik ediyodu. Ah...onları mutlu görmek beni de mutlu ediyordu. Onları çok seviyordum.
"Hey Jimin patronun Instagram hesabı sende mi?"
"Evet al ama git kendi telefonunda konuş sonra kabak benim başımda patlamasın"
"Sonro kopok bonom boşomdo potlomoson"
Onu taklit ettikten sonra ikisinin kahkahalarını yan odadan duya biliyordum. Ben telefonumu alıp patrona yazmağa başladım.
J. Jungkook
" Merhaba ben Jungkook, iş baş vurmasında bulunmak istedim"K.thv
"Merhaba, eyer işe kayd olmak istiyorsanız bu gün saat 4-de şirketeki ofisime gelin"J. Jungkook
"Anladım, görüşürüz"
Görüldü...
Hah...gıcık pislik. Görüldü atmış bide hoş çakal yazsa eli kırılarmış sanki... Neyse ben de artık baş vuruya hazırlanmalıydım.
Acaba işler nasıl olacak?
Devamı bi sonraki bölümde....
Bye!...