Son zamanlarda yaşadığım olaylara bir anlam vermek zordu. Bela başımızdan o yana gitmiyodu. Birini hallettik sandık diğeri geldi karşımıza. Şimdi biri bizim peşimizde ve bizi öldürmek için fırsat bekliyor. Napmalıyım şimdi..Tae benim başıma gelenlerden kendini suçlu buluyordu. Ama bu doğru değildi.
"Jungkook napıyorsun tek başına?"
"Hiiç oturuyorum işte"
"Hah..tamam sıkıldıysan yanıma gele bilirsin bir azdan bitiricem ben de"
"Hmhm..tamam geliyorum"
Dün Jin ve Jiminle görüşdüm. Jin başıma gelenleri öğrendikten sonra deliye dönmüştü. Hahah..görmeniz lazımdı..Taeye demediği söz kalmamıştı. Jiminle ben onu zorla sakinleşmiştirdik..Taenin ofisinde oturuyordum. Yalnızdım. Telefonu açıp kurcalamağa başlamıştım. Telefona gelen bildirimlere baktım..
İnstagram: thenews
Eski model olan Kim Jisoo bu gün *** sokağında iki kişini bıçak saldırısında yaralamıştır. Polis suçluyu bulana kadar lütfen gece vakti dışarı çıkmayın ve dikkatli olun.Bu neydi şimdi? Jisoo bize bu kadar yakınmıydı yani? Taeye bunu göstermeliyim. Hem de hemen.. telefonla ona ulaşmağa çalıştım. Ama ne fayda..
***
"Lisa buna emin misin?"
"Lisa lütfen önce bir düşün"
"Rose bebeğim bunu yapmak zorundayım söz veriyorum en yakın zamanda yeniden birlikte olucaz"
"Lisa sana şimdi neler gerek?"
"Bir kaç casus ama çevik adamlar gerekli ve güçlü bir kaç silah"
"Tamam"
"Bu kadar yani.."
"Rose sende çevik olduğun için onun bıraktığı izlerin peşine düşüceksin parmak izine kadar.."
"Tamam Tae"
"Benim gitmem gerek Jungkook yalnız"
"Görüşürüz"
***
Kapı açıldıkta bütün sabrım tükenmişti.
"Sıkıldın mı Jung-"
"Tar buna bakman lazım"
Onun sözünü kesip önüne kaçtım.
"Noldu?"
Telefonu ona doğru uzattım. Uzun olduğu için parmak uclarımda durarak ona uzandım. Haberi okuyup tek kaşını kaldırmış elini çenesine koyup düşünüyordu.