( Burak torpido dan silahını aldıktan sonra beline yerleştirip arabadan indi. Ardından benim kapımı da açıp inme me yardım etti. Koluna girmiştim. Bu ne kalabalık böyle! Havai fişekler atılmaya başladığında yürümeye başladık. Nasıl bir organizasyon ki bu adım atmam ile birlikte gül yağmuru başlamıştı. Burak kulağıma eğilip)
- gülleri hala seviyordun değil mi ?
( gözlerine bakıp gülümsedim)
+ senin fikrin olduğundan hiç şüphe etmemiştim zaten. İyiki benim dostumsun
( Burak kocaman tebessümü ile bakmıştı yüzüme. Yalıdan içeri girdiğimiz de bir şok daha geçirmiştim böylesine şatafatlı bir yer sanırım rüyamda bile göremez dim. Adım attığım yer insan kaynıyor du. Dışarıdaya doğru baktığımda boğaza sıfır olduğumuzu da görmüştüm. İnsanlar her yerdeydi. )
- gelin odasına çıkacağız , daisy orada sana yardımcı olacak
+ teşekkür ederim.
( merdivenlerden çıkarken fotoğrafçılar çekim yapmaya başlamışlardı. Dron lar geçiyordu başımın üzerinden. Gerçekten bir kaç saat için de böylesine bir organizasyon yapabilmeleri beni şoka uğratmıştı. Nihayet merdivenler bittiğinde gelin odasına gelmiştik. )
- ben abimi arayım bakalım gelmiş mi ?
+ olur
( sertçe açılan kapıya dönmüştük başımızı daisy elinde koca bir bardak viski ile bize bakıyordu. Viski şişesi de diğer elinde boştu. )
- naptın lan sen
( Burak daisyi kolundan tutup yeniden odaya sokarken bende içeri girip kapıyı kapatmıştım) ne ulan bu halin
+ ne varmış halimde
- daisy ecdadını sikerim
+ içmek suçmu
- bugünü mü buldun lan
+ randevu almam gerektiğini kimse söylemedi
- daisy ayıl kendine gel
( Burak resmen çıldırmıştı. Öyle bağırıyordu ki ses odada defalarca yankılanıyor du. Açılan kapı ile yamaç içeri girmiş önce daisye sonra burağa bakmıştı yüzü buruşmuş anlam vermeye çalışıyordu. )
+ n'oluyorsunuz lan dışarıdan duyuluyor sesiniz
- abi özür dilerim
+ dileme Burak
- bir şey olduğu yok Yamaç bey ben biraz içtim nişanlım da buna kızdı ( daisy nin sözlerini dinlerken adeta tiksinircesine bakıyordu yamaç. )
+ ne bok yemeye içtin peki
- canım istedi
+ destur lan ne biçim konuşuyorsun abimle
- Sen karışma Burak , ( dedi yamaç ardından daisye yaklaşıp daha yakından baktı canın bugün neden böyle bir şey istedi
( daisy nin suratı mos mor olmuş gözleri dolmuştu. )
+ be ben ben
- se sen sen ne sen kızım kekeleme karşımda
+ ben sadece içmek istedim
- seni üzen bir şey var bugün sanırım dinliyoruz
( aralarında bir restleşme vardı anlıyordum ama sebebi neydi ?)
+ hayır yok
- var ki içiyorsun söyle konuş hepimiz bilelim
+ ben sadece keyiflen dim senin adına
( yamaç elinden boş şişe ve bardağı alıp duvarda bin parçaya bölerken seğiren dudak kenarı ile )
- benim için ben keyiflenirim haddin olmayan duygulara girme yoksa canını yakarım
( daisy başı ile yamaçı onaylayıp dolan gözleri ile odadan çıktı. )
+ abi özür dilerim ben
- senin ne suçun var oğlum saçmalama ama bu kız ruh hastası kesiveririm gırtlağını
+ ben gereken uyarıyı yaparım abi
- tamam sen çık
+ tamam abi
( Burak odadan çıktığında yamaç derin bir nefes alıp bana döndü. )
- çok güzelsin
+ ayılmışsın
- alkol bünyeme uzun süre etki etmiyor diyelim. Karnın aç mı
+ yok gelirken yedik burak la
( yamacın gözleri ayrılmıştı kıskanmış olamazdı dimi Burak ile olan dostluğumu hep biliyordu ) ne oldu?
- hiç
+ n'oldu dedim yamaç bir sorun var görüyorum
- beraber yeriz diye düşünmüştüm o kadar
+ anladım
- bir daha bana sormadan plan yapma
+ plan yapmadım ayrıca buraktan bahsediyoruz yamaç bu seni rahatsız mı etti
- yo rahatsız filan etmedi
+ iyi çünkü o bu hayattaki tek gerçek dostum
- senin dostun da benim anan da baban da
+ tamam yamaç seninle tartışmak istemiyorum
- bence de HülyaYamaçtan devam ;
( Burak onu kıskanacağım en son insan bile olamazdı. Çünkü gerçekten onların arasında sarsılmaz sağlam bir dostluk vardı. Bu beni normalde mutlu ediyordu ama daisy ile aramda olan şeyler kişi kendinden bilir işi ata sözü ile sabittir ki burak ve Hülya nın arasında ki dostluğa karşı beni deliye döndürmüştü. Kendimi dizginlemem lazımdı ) hadi inelim nikah memuru gelmek üzeredir
+ yamaç
- Ne var lan yamaç yamaç? Ne
+ tamam bir şey yok
- sikicem ama artık Hülya sürekli adımı sayıklıyorsun bir söylediğimi ikinci kez tekrar etmekten hoşlanmadığımı biliyorsun.
+ tamam özür dilerim
- dileme ( elimi uzatıp elini tuttuktan sonra Kapıyı açıp aşağı davetlilerin yanına doğru inmeye başlamıştık. Dişlerimin arasından) gülümse suratın mahkeme duvarı gibi
+ kusura bakma şu anda olmam gereken yer babamın cenazesiyken burada onun katili ile evlenmek bana senin aldığın hazzı vermiyor
- Hülya davetli demem gazeteciler demem sıkarım gırtlağını gebertirim seni. Kimse de şaşırmaz üstelik
( Hülya derin bir nefes alıp zoraki bir şekilde gülümsemişti. Karşımız da gazete televizyon habercileri sayısız konuk heyecanla bizi izliyordu. Nihayet salona girdiğimizde alkış kıyamet kopmuş nikah memuru da gelmişti. )
+ öncelikle herkese merhabalar.
( başım ile onayladım memuru defteri açıp gözlüğünü taktığında Nihayet söze girmişti) evet Hülya hanım ve yamaç bey belediyemize evlenmek üzere başvurdunuz. Araştırmalar neticesinde de bir sorun olmadığını gördük.
- kısa kes memur
+ anlamadım efendim
( Burak nikah şahidimiz olarak karşımda duruyordu kendini düzeltip memura baktı)
- hangi harfini anlamadın tam olarak aslan ?
( memur boğazını temizleyip devam etti.)
- Hülya hanım siz yamaç Baykam beyi eşiniz olarak kabul ediyor musunuz ?
+ ediyor
- size sormadım yamaç bey
+ sen kimsin beni düzeltiyorsun lan it
( Hülya kolumu tutup gözlerime baktı. Karşı koyulmazdı bu bakışları. Üstelik benim üzerim de acayip bir sakinleştirme etkisi vardı. ) emret gülüm
- sakin ol lütfen ( memura başını çevirip) evet kabul ediyorum
+ peki siz yamaç bey Hülya hanımı eş olarak kabul ediyor musunuz
- ediyorum
( imza atmamız için önümüze defteri uzatmış bizde imzalarımızı atmıştık. Sıra şahitleri geçtiğinde Hülyayı belinden tutup kendime çektikten sonra dudaklarına yapışmıştım) artık resmi olarakta benimsin soyadın da benim. Bedeninde
( sadece yüzüme bakıyordu ne diyebilirdi ki şahitler de imzayı tamamladıktan sonra nikah memurunun uzattığı defteri alıp gülümsedim. herkes yeniden bizi alkışlarken solist şarkıya girmişti. Nazikçe Hülyanın elinden tutup dansa başladık. Topluluk gözümden silinmiş sanki koca dünyada sadece o ve ben vardık. Uzun uzun dans ettikten sonra yanımıza daisy ve Burak ta katılmıştı. Bir süre de böyle dans ettikten sonra Burak yanıma gelip daisyi bana uzattı ve Hülyayı aldı. Mecburdum ne diyecektim ki burağa zaten nefretle gülümseyip daisyi aldım. Bir gözüm Hülya da olsa da Nihayet beklediğim o kafa sikme seansı başlamıştı )
+ ömrümün sonuna kadar bekleyecegim seni yamaç ölene kadar bekleyeceğim.
- o zaman uzun bir bekleyiş olmayacak desene
+ o ne demek
- Sana tahammül edemiyorum demek geriliyorum demek kendimi zor tutuyorum basıcam kafana bi tane demek benden uzak dur kızım. Uzak dur.Hülya dan devam ;
( Burak ile dans ederken kendimi yeniden küçülmüş gibi hissediyordum. Onunla çok küçük yaşlardan beri dost tuk. O benim şansımdı. )
- problem var mı aranızda
+ kiminle
- daisy ile çok fazla içmişti
+bilmiyorum ne yapmaya çalıştığını anlamadım zaten soruyorum cevapta vermiyor ailesini özledi galiba
- ailesi nerede
+ uzun hikaye anlatırım sonra
( etrafa bakıp yılgınca nefes verdim ) ne oldu
- kalabalık sevmiyorum biliyorsun sıktı beni
+ biliyorum ama el mecbur abim sıradan bir adam değil
- keşke sıradan bir adam olsaydı. 8 5 çalışan bir memur
( Burak kahkaha atmıştı )
+ abim mi ?
- hı hı
+ onu silahı olmadan düşünmek zor
( solist şarkısını tamamladığında selam verip yeniden yamaçın yanına geçmiştik. Yamaç elimden tutup öptü)
- yoruldun mu.
+ kalabalık sevmiyorum
- ilk kez duyuyorum bunu
+ aklında bulunsun unutma olmaz mı
- emrin olur gülüm
( yamaçın anne ve babası yanımıza geldiğinde yamaç baska bir misafirin yanına geçmişti ellerini öpüp selamlaştım babası gözlerime mahcubiyet ile bakıp )
+ bulmuş seni
- evet efendim
+ üzüldüm senin adına kızım
- üzülmeyin efendim. Yıllarca poh pohlayarak büyüttüğünüz beline silah koyduğunuz ne yapsa yapar erkektir dediğiniz kısacası sizin terbiye verdiğiniz çocuk o. Sizin eğitemediğiniz narsist oğlunuz babamı ve amcamı onların iş ortakları olan henüz 27 lerinde bir çocuğu bir kaç saat evvel gözünü kırpmadan öldürdü. Ben ise yaş tutmam gereken bu saatlerde üzerimde milyar dolarlık bir gelinlik ile paha biçilemez bu yalıda oğlunuzun soyadını aldım. Siz bana üzüleceğinize tek evladınız olan oğlunuzu yetiştiremediğiniz için kendinize üzülün.
( babası başını öne eğip derin bir nefes aldı)
+ keşke kafama sıksaydın kızım daha az canım yanardı.
- gercekler bunlar efendim. Yine de taziye ziyaretinde bulunduğunuz için teşekkür ederim. Sonuçta diri diri gömüldüm.
( yanımıza gelen yamaç ile tebessüm etmiştim. )
+ kusura bakma yavrum
- mühim değil bitsin artık eve gidelim yamaç çok yoruldum.
+ önce sana hediyemi vermek istiyorum.
( eli ile adamlarına işaret ettiğinde hediyeler gelmeye başlamıştı. Bir kutu vermişti önce içinden anahtar çıkmıştı)
- bu ne
+ araba en son model emrinde ( sıra sıra hediyeleri vermeye devam etti ) bu sana aldığım yalının anahtarı ( büyük bir gerdanlık çıkarıp boynuma taktığında hayret içinde kalmıştım. ) bu gerdanlığa biçilecek bir değer yok ( en sonun da bir kutudan kocaman bir tektaş çıkarmıştı) buda benim olmanın simgesi. ( parmağıma takmıştı prangamı ben bu saatten sonra gerçekten yaşayan bir ölüydüm. Ardından elinde bir kutu ile burakta gelmişti. Kutuyu açıp bir yüzükte o çıkardı. )
- bu nedir Burak
+ bu bana verilen aile yüzüğü. Abime de verilmişti. O daisye taktı bende sana takmak istedim. ( parmağıma yüzüğü takıp gülümsedikten sonra bana sarılıp alnımdan öptü) hep mutlu olun
- çok teşekkür ederim çok güzel
+ sen en güzellerine layıksın çünkü.
( ardından misafirler babası annesi kim varsa hediyelerini taktım ettiler. Sayısız gerdanlık altın kemer para yağmurları pırlanta lar gerçekten artık sayamaz hale gelmiştim. )
- yamaç
+ emrindeyim güzelim
- lütfen eve gidelim
+ gidelim karıcım evimize gidelim ...
