(Yola çıkalı 3 saati geçmişti.
Aşk demişlerdi bu acının adına bir nefeste. Zeus bu dünyaya gelmiş en kötü tanrı ilan edilmeliydi. Hera ile evli olan zeus aslında Inakhosun kızı Io ya aşıktı. E tabi benim hikayem de tanrılarımıza dayanıyordu. İhanet yoksa aşkta yok bu her zaman böyle olmuştu. Titreyen Telefonumu cebimden çıkardığım da Hülyanın aradığını gördüm kendimi düşünceler den sıyırıp telefonu açmıştım. )
+ Emret gülümmm
- Yamaç ( telaşlıydı sesi)
+ n'oluyor lan ( bağırmış hatta haykırmıştım)
-kapımda adamlar var ve ben bura da ki adamları tanıdım bunlar senin adamların sen geliyorsun dimi
+ seni korkutacak bir şey mi yaptılar ?
- hayır ben onlardan değil senden korkuyorum yamaç gelme yalvarırım buraya gelme ara adamlarını gitsinler ben seni istemiyorum yamaç anla artık.
+ bu gece için hazırlıklı ol çünkü kaybolan bir gençlik borçlusun bana ve ben bu gece tüm borcunu senden alacağım
- yamaç bizden olmaz ben bu aşkın acısını dindirmeye çalışıyorum. Çok yaralar aldım. Çok acıttın beni.
+ Ben gelene kadar hazırlan yoksa canını yakmaktan asla çekinmem
- Sen değişemezsin çünkü sen hastasın.
+ doktorum sensin sen gelince her şey bitecek
( telefonu Hülyanın suratına kapattık tan sonra derin derin nefesler almaya başlamıştım. Telefonu yan koltuğa fırlattım ve yola devam ettim. Bu ondan ayrı kaldığım son gündü. Adamların tarif ettiği konuma geldiğim de nihayet arabayı durdurup inmiştim. Karşımda bir ordu adam vardı. Başımı kaldırıp uzun uzun baktım karşımda ki topluluğa. Bu haklı gurur benim di. Bu esnada Yanıma doğru koşarak Mert gelmişti)
- abi
( bakışlarımı yere indirdikten sonra boğazına yapışıp kendime çektim)
+ madem bu kadar yakında burnumun dibinde aynı şehirdeydi bu kız neden bunca zaman bulamadınız onu
- abi - abi nefes - abi alamıyorum
( mert Elimde çırpınırken aniden elimi boynundan çekip yakasından tekrar kavrayıp ayağa kaldırdım. Mert öksürüklerine çekidüzen vermeye çalışırken sorumu kısaca tekrar ettim )
+ neden dedim mert
-abi yeni gelmişler buraya. Hollandadalar mış 3 gün öncesine kadar.
+ kim var mış orada
- nere de abi
+ Hollanda da
- hiç kimse yokmuş o yüzden oraya gitmişler zaten
( Mertin tuttuğum yakasını bırakıp karşımda duran müstakil eve doğru yürümeye başlamıştım. Buradaydı hayalim. Belki de beni camdan görüyordu şu an. Sesli bir şekilde konuşmaya başladım. )
+ geleceğimi biliyordunuz ama yine de şansınızı denediniz. Şu an hazırlıklı olduğunuza eminim. Bu yüzden size söylemek isterim ki bir anlık gafletinize yenik düşüp sakın ola mantar tabancalarınız ile bana ateş açmaya kalkmayın. Arkamda bir ordu adam var. Sizden alacağımı almadan asla ölmeye niyetim yok. Şimdi size son 5 saniye. Ya Hülya dışarı çıkar ya da yaylım ateşi başlar. 5 ... ( kalbim daha da hızlı çarpmaya başlamıştı) 4...( kimse yoktu henüz ellerimi arkamda bağdaş yapıp volta atmaya başladım. ) 3... ( elimi ateş işareti için havaya kaldırıp) 2...( diye bağırmıştım. Usulca açılan kapıya çevirdiğim gözlerimle görmüştüm onu karşımdaydı. Başı yerde bana doğru usul usul yürüyordu. İki bacağımı yana açıp başımı daha da dikleştirdim. Bedenlerimiz in arasında mesafe bittiğinde nazikçe çenesinden kaldırıp gözlerine baktım ağlıyordu )
- yamaç
+ adım dudaklarında bambaşka bir anlam kazanıyor Hülya. Karşımdasın buradasın benimsin artık. (Elini tutmak için bir hamle yapmıştım ki bir adım geriye gitmesi ile öfke den deliye dönmüştüm) artık benden kaçamazsın
- seni sevmiyorum yamaç Baykam senden nefret ediyorum.
( tüm gücüm ile kolunu kavradığımda büyük Bir acı içinde inleyerek iki dizinin üzerine çökmüştü )
+ Ben görmeyeli sana bir haller olmuş bir cesaret gelmiş sana. Bu gece sabaha kadar seninle bu aşkın kâr ve zararını konuşacağız. Kârı olan zarar da olana borcunu ödeyecek. ( gözlerimi gözlerinden çekmeden) Burak !!! ( diye bağırdım. Burak yaralarına rağmen koşarak yanımıza geldi)
- emret abi.
+ Hülyayı evine götür gerçek evine yerine ait olduğu yere Burak.
- emredersin abi
( Hülyanın kulağına iyice yaklaşıp sıcak bir nefes verdim)
+ özlemişsin dir beni sana unutulmaz bir gece yasatacağım...
( ayağa kalkıp evin içinde kim var kim yok görmek için yürümeye başladım. İçeri girdiğimde adamlarım çoktan hepsini dizlerinin üzerine oturtmuşlardı. Amcası annesi babası ve yabancı bir adam daha...
Adamı görür görmez kan beynime sıçramış gözlerim karıncalanmıştı. Hızlı adımlarla adamın saçlarından tutup yüzüne baktım. Yoktu bu yüz benim hafızam da. Hülyanın babasına yönelip suratının ortasına bir yumruk atmıştım ve nihayet bende kayış kopmuştu. Darbelerimin ardı arkası kesilmez iken bağırmaya da başlamıştım) kim lan bu !
( babası sadece acı ile inliyor du.) Konuş konuş lan pezevenk kızının olduğu eve getirdiğin bu adam kim !
( kendi adamlarım beni kolumdan tutup geriye çekmeye başlarken öfkem asla dinmiyor du. Hülyanın babası zoraki nefesler almaya çalışırken anne ve amcası korkudan tir tir titriyordu. Ve nihayet annesi söze girdi )
- Dur artık o iş ortağımızın oğlu.
( gözlerim daha da büyümüştü )
+ kimin neyi ? ( psikopat yamaç çıkmıştı ortaya başımı yana yatırıp gülmeye başladım. ) kim dediniz valide hanım tekrar edin
- hiç değişmemişsin hala aynı manyak yamaçsın
+ bana bak lan senin geçmişini sikerim ( babasına yeniden dönüp çenesinden tutup kaldırdım. Yüzünde kırılmadık kemiği kalmadığını görünce içime bir nebze de olsa su serpilmişti. Adamlarıma dönüp baktım )
Marinaya
- emredersin abi
( önden ben çıktım Arkamdan adamlarım arabalara geçirdiler kıymetli misafirlerimi. Hülya gerçek evine geçmişti. )
Burak Baykam dan devam ;
( Yola çıkmıştık. Hülya her zaman ki gibi masum masum etrafı izliyor ve ağlıyordu eskiden de böyleydi onu gülerken görmek ahir ömrüme hiç nasip olmamıştı. Onun Korku gözlerinden hiç silinmez hep aynı mazlumiyet ile bakardı. Elleri ile oynarken başını öne düşürdü. Derin bir nefes alıp ona baktım)
+ görüşmeyeli uzun zaman oldu nasılsın
( zoraki bir tebessüm ile bakışları gözlerim ile buluştu)
- değişen bir şey yok sen nasılsın
+ aynı hayat aynı koşuşturma hali
( bakışları parmağıma inerken gerçek bir gülümseme yerleşmişti yüzüne tekrar gözlerime baktığında soruyu sormasını beklemeden cevap verdim ) bu hafta düğünüm var
- çok sevindim senin adına.
+ şimdi oda abimin evinde tanışırsınız belki seversin
- Ben mecburum Burak ben sizin sevdiğiniz herkesi sevmeye mecburum
+ aşk olsun Hülya ne demek bu böyle sana böyle hissettirecek bir şey yaptıysam eğer özür dilerim
- yok öyle değil sadece kaçamıyorum sizden görüyorsun
+ kaçmanı en az senin kadar bende isterdim neler yaşadığının en yakın şahidi benim. Az temizlemedim yaralarını
- iyi ki vardın
+ ben yine varım korkma.
( Nihayet eve gelmiş arabayı park etmiştik. Başımı ona çevirip yüzünü okşadım. ) eski bir hayata yeni den başlıyorsun. Aşikar olmadığın bir acı değil ama korkma Ben yine burda yanı başındayım
- iyi ki varsın Burak
+ sende canım benim sende iyi ki varsın
( arabadan ard arda inip eve doğru yürümeye başladık. Hülya aniden durup koluma sarılmıştı ona doğru baktığım da gözlerinde yine korku vardı. Kolumda ki elinin üzerine elimi koyup bana bakmasını sağladım) korkuyorsun dimi
- keşke korkumun yamaça faydası olsa ama yok işte
+ hadi girelim üşüme
( elini tutup kapıyı çaldım. Kapıyı açan daisy uzunca Hülyayı süzerken bakışları ellerimiz de takılı kaldı. Boğazımı temizleyip Hülyanın elini bırakmadan içeri girdim .)
- daisy bu Hülya Hülya bu da nişanlım daisy.
( Hülya korkusu ve travmalarından dolayı asla elimi bırakmıyor du. Daisy ye bile korku içinde bakıyordu. )
+ me merhaba daisy
- merhaba
( Hülya başını bana çevirip)
+ odaya çıkartır mısın beni
- tabi gel duş alıp dinlenirsin
( daisye baktığım da bambaşka Bir ifade görmüştüm yüzünde. Kıskançlık desem değil öfke desem değil memnuniyet hiç değil ) sende Hülyaya bir şeyler hazırla gülüm yol yorgunu
+ olur canım
( Hülya ile el ele asansöre geçip abimin odasına çıkmak için düğmeye bastım. Hülyanın başı yerde ama eli hala elimdeydi küçük bir kız çocuğu gibiydi o aslında her zaman öyleydi. )
- sorun ne kafanı kurcalayan bir şey var sanki
+ babam annem amcam ne olacak onlara Burak
- düşünme bunları şimdi ( asansör durmuş odaya girmiştik) abim çok öfkeli ne yapacağını inan kestiremiyorum. Ama sen bir duş al rahatla.
+ korkuyorum Burak onun öfkesinin bir sonu yok
- bu defa buradayım ben de sana söz veriyorum canını yakmasına asla müsade etmeyeceğim ama sende şimdi beni dinleyeceksin güzel bir duş alıp dinleneceksin anlaştık mı.
+ anlaştık
( dikkatimi ayağında ki pandufları çekmişti. Korku ile nasılda çıkmıştı evden böyle. )
- istersen daisy sana bir kaç kıyafette çıkarsın rahat edersin
+ zahmet olmasın
- Ne zahmeti burası senin evin biz senin misafiriniz
+ burası benim mezarım Burak sende benim en sadık ziyaretçimsin...
