Bölüm 16

1.5K 76 49
                                    

Nedeen oy ve yorum yok? 🥺

Biliyorsunuz ki, artık haftada bir bölüm gelecek. Yani bu demek oluyor ki, hafta sonu bölüm gelecek. Haberiniz olsun:)

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız, olurr muu?

Ry.

🫀

Artık ben ve Mickey Mouse yalnız olmayacaktık. Bizimle beraber üç kişi daha vardı, onlarla daha tanışmamıştım. Mickey Mouse'nin dediğine göre, bu kişiler; onun yakınıydı ve gizli kimliğini sadece onlar biliyordu. Nedenini bilmediğim bir şekilde kıskanmıştım, ben de o ekipteydim ancak hiçbir şeyi ayrıntısıyla bilmiyordum.

Boşu boşuna mı ona yardım ediyordum? Hayır, artık kötüleri bu dünyadan silmek için onun yanındaydım ve ortak olmuştuk fakat bana yaptığı bu muamele, beni kendisinden itmek ile kalmayıp daha fazla nefret ettiriyordu.

Onunla iki kere çok yakın olmuştum. Birincisinde; sırf kimse bir zarar görmesini istemediğim için, kendimi seri katilin kollarına bırakıp dudaklarına yapışmıştım. İkinci ise, bir diğer görevi tamamıyla yerine getirmek için, o motor sürerken, ben kucağına oturmuştum. Bu dehşet verici bir şeydi, gerçekten anlam veremez bir hâldeydim. Ben buna nasıl izin vermiştim? Aslında bu sorunun pek çok cevabı da vardı, yok değildi ancak yine de kendime çok kızıyorum.

Eğer onun dediğini yapmazsam, beni orada bırakıp arkasına bile bakmadan giderdi. Ve daha yakalanmama işlerinde profesyonel olmadığım için, kolayca polisler tarafından yakalanırdım ve benim hayatım da orada son bulurdu. Bazen hayatınızın son bulması için, ölmeniz gerekmiyor.

Mickey Mouse'ye itaat ettim ve ne dediyse, birebir aynısını yapmak zorunda kaldım. Bundan oldukça nefret ediyordum ancak çıkışı olmayan bir sokağa girmiştim, artık masum bir insan değildim. Her ne kadar kötü insanları öldürmüş olsam bile, yine de yakalanmış olsam, hayatımın geri kalanını demir parmaklıkların ardında geçirmek zorunda kalırdım. Bu yüzden şimdilik sadece boyun eğmek zorundaydım fakat gelecek günler için, aynı şeyi söylemeyecektim. Onu öldürecektim.

Fazlasıyla uzak bir yerdeydim. Kadıköy'den uzak, insanlardan uzak. Bir seri katilin, büyük malikânesindeydim. Korkmuyordum çünkü artık bana zarar vereceğini düşünmüyordum, onunla bir takım olmuştuk. Ne kadar ayrılmak istesem de, ayrılamayacağımız bir takım.

Beni buraya ilk defa getirmişti, artık bana tam anlamıyla güvendiği için, konakladığı evini göstermekten çekinmiyordu. Peki ya, yüzünü neden hâlâ göstermek istemiyordu? Bunu anlamış bile değildim, onu gerçekten artık görmek istiyordum. Yüzünün her ayrıntısı bilmek, en az benim de hakkımdı. Kiminle çalışmış olduğumu merak ediyordum.

Kocaman ve fazlasıyla güzel bir salonda, koltukta oturmuştum. Mickey Mouse, karşımda oturuyordu ve ayaklarını önümüzdeki masaya uzatmıştı. Dolgun dudaklarını, maskesinden uzaklaştırmıştı. İlk defa daha iyi görebiliyordum, onunla öpüştüğüm zaman karanlıktan olsa gerek, pek görememiştim. Ancak şu anda, ortam karanlık olmayacak kadar aydınlıktı. Sigarasını her içip dumanı dışarıya attığında, dudağının aldığı şekil aklımı bulandırıyordu.

Mickey Mouse (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin