Mickey Mouse (+18)

Bölüm 32

Merhaba asklarımmmm

Biraz gecikmiş olabilir çünkü tatilde olduğum için uzun sürdü. Kusura bakmayın lütfen 🙏

İyi okumalar dilerimm🦍

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız, olur muu?

Ry.

🫀

Görev vakti.

Mickey Mouse, öndeydi ve görev başladıktan sonra öldüreceği otel sahibi ile konuşuyordu. Hem Mickey Mouse de hem de otel sahibinde yalan bir samimiyet vardı. Hepimizin gizli kimlikleri vardı. Kimse bizim buraya neden geldiğimizi bilmiyordu, tabii ki görev başladıktan sonra bileceklerdi.

Kendimi yeterince güçlü ve bir o kadar da cesaretli hissediyordum. Ekibin diğer kalanı da aynı benim gibiydi, cesaretli duruyorlardı. Tabii Jerry'i hâlâ ekipten görmediğim için, bu cümleyi onun için düşünmedim. O cesaretli bile değil, salağın önünde gideni.

Hepimizin odaları tamamdı. Winnie, ilk kattaki odada kalacaktı. Gizli kimliği nedeniyle Casper ile kalmıyordu. Casper ise ikinci kattaki odadaydı, orası ondan sorumluydu. Porky ve Dorlock Holmes üçüncü kattaki odadaydı. Jerry kaşarı ise güvenlik odasına yakın olan beşinci kattaki odayı almıştı. Aynı şekilde ben de beşinci kattaki odada kalıyordum. Mickey Mouse de son kattaki odadaydı, yani 6. Otel sahibi de orada kalıyordu.

Neden bazılarımızın farklı katlarda olduğumuzun bir nedeni vardı. Mickey Mouse, bilerek görev zamanını bugüne çekmişti çünkü bugün günlerden kötülerin kendi içlerinde ilan ettiği saklanma günüydü. Otel odaların katlarını tek tek araştırmıştı, her katta bir oda kaldığını öğrendi. Bu yüzden hemen planını yaptı. Mickey Mouse, her şeyi mükemmel bir şekilde hallediyordu.

Mickey Mouse, otel sahibi ile konuştuktan sonra hepimize küçük bir bakış atmıştı ve böylece odalarımıza gitmemizi bakışlarıyla belli etmişti.

Beşinci kattaki odama girdim, direkt kendimi yatağa attım.

Bu sırada kulağımda olan cihazdan ses geldi.

"Beni dinleyin... Şimdi biraz dinlenin, saat gece 02:30'da operasyon başlayacak. O saate kadar kendinizi iyi hazırlayın... Jerry, 02:20 geçe benimle beşinci katın koridorun sonundaki güvenlik odasında buluş," dedi Mickey Mouse.

Son cümlesinden sonra yatakta huzursuzca kıvrandım.

Umurumda olmaması için elimden ne geliyorsa yapmaya çalışıyordum ve ne yazık ki başarıldı dahi olamıyordum.

Mickey Mouse'yi beş aydır tanıyorum. O zamanda onun nasıl biri olduğunu az çok biliyorum artık. Huyunu suyunu iyi biliyorum, o dediğim dedik birisi. Fazlasıyla sinirli, kolay kolay bir şeye gülmeyen, güldüğü zaman ise yanağında çıkan gamzesinin ona çok yakıştığı, narsist bir kişiliğe sahip, gerektiği zaman kendi yakınını bile öldürecek birisi, acıma duygusu yok, merhameti yok. Daha çok şey sayabilirim ama sadece bunlarla ilgileniyorum.

Ve bir şeyden çok emindim.

Jerry'i öldürmeden kendime gelemezdim. O ölmek zorundaydı, ya ölecekti ya ölecekti.