Mickey Mouse (+18)

Bölüm 31

Merhabaaaa asklarimmmm ❤️‍🩹

Tekrardan düzenli bölüm atmaya çalışacağım, Allah hiç bozmaz inşş qğqkçwiasimwsösşşaü

İyi okumalar dilerim efendim <3

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız, olurr mu?

Ry.

🫀

Bu lanet olası eve cumartesi günü tekrardan dönmek zorunda kalmıştım çünkü Mickey Mouse, burada olmamı ve göreve bir gün kala onlarla hazırlanmamı istemişti. İtiraz etmeme bile müsade etmedi, şaka gibi gerçekten.

Ve şimdi de Jerry'nin kendini bir şey sanmasını izliyorum. Winnie ile dövüşüyorlardı. Jerry, ondan daha iyi olduğu için Winnie'yi sürekli yoruyordu.  Kendini Mickey Mouse'nin asla öldüremeyeceği biri olarak görmesi beni deli ediyordu.

Mickey Mouse, sandalyenin üstünde oturmuş ve olanları ifadesiz bir hâlde izliyordu. Sabah buraya geldiğimde Porky, Dorlock Homes ve Winnie'den başka kimse benimle konuşmamıştı. Aslında bakarsanız; Jerry ve Casper'ın benimle konuşmasını isteyen biri değildim zaten. Ancak Mickey Mouse bile benimle konuşmayınca rahatsız hissettim kendimi.

"Gücün bu kadar mı?" dedi Jerry, kahkaha atarak.

Winnie tekrardan ayağa kalkıp ona saldırdı. Fakat ciddi anlamda gücü yetmiyordu. Porky'e baktığımda mindere atlamamak için kendini zor tuttuğunu anladım. O oraya çıkmadan benim çıkmam gerekiyordu.

Mindere çıktım.

Tüm bakışlar beni buldu. Yerde kan tüküren Winnie, bana minnetle bakıyordu. Onu yerden kaldırdım. Omzuma birkaç kez hafifçe vurup minderden çıktı.

"Canına susadın galiba?" dedi Jerry, sırıtarak.

"Bilmem, öyle mi olmuş?" dediğim anda yüzüne dönen tekme attım ve anında Jerry'i yere serdim.

Mickey Mouse'ye bakmak istedim ama bakamadım, neden bilmiyorum ancak istemedim.

Porky'nin gülme sesini duydum ve ben de güldüm sonrasında hemen.

Ayağa kalktı ve bana sinirle baktı. Üzerime doğru koştuğu anda hızlıca geriye kaçtım ve hemen ardından kolunu yakalayıp çevirdim, hiç durmadan arkasına geçip dirseğimi sert bir şekilde sırtına bastırdım. Attığı çığlık karşısında boydan boya gülümsedim.

"Gücün bu kadar mı?" dedim, gülerken.

Saçlarından tutup kafasını kaldırdım, hemen ardından bir bacağımı kaldırıp boynuna doladım ve neredeyse kafasının üstüne oturdum. Boynunu sertçe sıkıp yere düşmesini sağladım.

Ben de onunla birlikte düştüğüm için ayağa kalktım. Fakat o kalkmadı ve bana üstten üstten sinirle bakmaya başladı.

Mickey Mouse'ye baktığımda sigarasını yakmış bir hâlde, beni izlediğini gördüm. Bana çok değişik bakıyordu. Gözlerinde sanki, beni eğitenin o olduğuna dair mesajlar vardı. Benim sayemde bu kadar güçlüsün gibi bakıyordu.