Mickey Mouse (+18)

Bölüm 21

Boool bool yorum görmek istiyorummmm, emeğime karşılık atarsınız değil mi?

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız, olurr muu?

Ry.

🫀

Günler sanki bana ihanet edercesine, çok hızlı bir şekilde geçiyordu. Göreve iki hafta kalmıştı ve endişem artıyordu. Mickey Mouse'yi asla ikna edememiştim ve bunun için kendime ne kadar kızmış olsam da, elimden hiçbir şey gelmeyeceğini iyi biliyordum.

Akışına bırakmak daha iyi karardı, bu yoldan artık çıkamazdım. Nefesimi düzene sokmak için banka oturdum ve derince iç çekmeye başladım. İki hafta sonra ölecek miydim gerçekten? Bunu kabullenmek istemesem bile, yapacak pek bir şey yoktu. Mickey Mouse'ye karşı itaatkar olacaktım.

Öleceğim için okula artık hiç gitmiyordum. Ailem, okula gittiğimi sanıyordu ancak her gün okuldan kaçıp görev için çalışıyordum. Bunun hiçbir şeyi de yanlış değildi ve ben doğru olanı yaptığımı düşünüyordum.

Fakat içimi çok büyük bir huzursuzluk kaplamıştı ve kalbim bunun yüzünden ağrıyordu. Annem ve babam, arkamdan üzülecekti. Onları ardımda bırakıp gidecektim fakat ilk başlarda bu yolu ben seçmemiştim. Tamam, şu an kötüleri zevk içerisinde öldürüp Mickey Mouse'ye aşık olmuş olabilirim ancak bu yol yüzünden ölüme kadar gidecektim. Ben ne yapacaktım?

"Şu aralar hiç yoksun," dedi Melisa, birden bire yanıma gelerek. Şaşkın bakışlarımı, yan tarafıma çevirdim.

"Sen de mi buradaydın?" diye sordum, sıkıntıyla nefesimi verirken. Yanıma gelip oturdu.

"Evet, çok stresli gözüküyorsun sanki. Bir şey mi oldu Alara?" dedi, düz bir sesle.

"Çok mu merak ediyorsun?" dedim, gözlerimi kırpıştırarak.

"Neden böyle göründüğünü merak ediyorum, evet. Seni hiç bu şekilde görmemiştim," dedi, düşünceli bir sesle.

"Aile konusu işte," dedim, kestirip atar gibi.

"Ve ben de buna inandım," dedi, nefesini seslice vererek. Ona yandan bir bakış attım.

"İnanman için söylemedim zaten," dedim, ters bir şekilde.

"Hemen sinirlenme, neler olduğunu söyle sadece," dedi.

"Olan bir şey yok amına koyayım! Gören de diyecek, o kadar iyi bir arkadaşsın ki arkadaşını merak ediyorsun! Tabii ya, kimse bilmiyor zaten senin benim acıdan harap olmam için çabaladığını," dedim, acımasız bir sesle.

Duraksadı. "Niye böyle düşünüyorsun? Ben böyle bir insan değilim, sana ne yaptım? Tamam, o popülerlik konusu aşırı derecede saçma olabilirdi fakat bundan başka hiçbir şey yapmadım!" dedi, huzursuzca bağırarak.

"Lan senin huyunu biliyorum, kimi kandırıyorsun?! Senden güzel olduğum için beni hiçbir erkek arkadaşınla tanıştırmadın! Bir şeye üzüldüğüm zaman, senin bundan hoşlandığını anlamayacak kadar mal olmadım. Her şeyi gözünden okuyorum Melisa, ne yapmaya çalıştığını ve ne yapmak istediğini iyi biliyorum. Sen gidip kendini kandır," dedim, öfkeyle.