Hastaneden ayrıldığımızda eve geçtik. Aras'ın her şeyi hatırlamasına en az benim kadar sevinen Bora onun salondaki koltuklardan birine oturmasına yardımcı oldu. Her ne kadar o sürekli iyi olduğunu tekrarlasa da doktorlar dinlenmesi gerektiğini söylediği için fazla titiz davranıyorduk.
Aras: artık diyorum abartmasanız mı?
Bora: söylenmeyi kes de bana nasıl hatırladığını anlat.
Aras: kalbimin sesini dinledim. bana dünyanın en güzel ve en özel kadınını sevdiğimi hatırlattı.
Bakışları hala üzerimdeyken Bora hafifçe gülümsedi. Fazlasıyla utangaç biri olduğum için yerin dibine girmek üzereydim.
Aras: yoğun bakıma kaç kişi girip çıktı bilmiyorum ama kulaklarımda tek bir ses takılı kaldı. tek bir ses ve tek bir hikaye.
Bora'nın bakışlarını üzerimde hissettiğimde gözlerimin büyüdüğüne emindim.
Bora: Arya yoğun bakıma mı girdi?
Aras: girmedi mi?
Bora: seni o halde görmek istemediğini söylemişti.
İkisinin bakışlarının hedefi olduğumda artık pes ettim.
Arya: sanırım gece yarısı gizlice girmiş olabilirim.
Ellerim ile yüzümü kapattığımda gülme seslerini duydum.
Bora: bu yaptığının hastane kurallarına aykırı olduğunu biliyorsun değil mi? bana söylemen yeterliydi.
Aras: sen de onun Aras Dinçer'in sevgilisi olduğunu unutuyorsun sanırım. istediği yerde istediği gibi davranabilir ve bunun için sadece bana hesap verir.
Bunları söylerken yüzünde muzip bir gülümseme vardı. Bora pes eder gibi ellerini havaya kaldırdığında gülümsedim.
Bu sahiplenici tavrı garip bir şekilde hoşuma gidiyordu. Onu uzaktan izlediğim zamanlar Irmak'a böyle şeyler söylediğini duyar, bunu deli kıskanırdım. Şimdi o sözlerin hedefi olduğumu bilmek içimde her gün büyüyen kelebeklere bir yenisini daha ekliyordu.
Aras: yanıma gel sevgilim.
Kolunu geriye doğru açtığında yanına geçerek başımı göğsüne yasladım. En sevdiğim müziğin en sevdiğim nakaratı misali çarpan kalp atışları kulağıma doldu. Ellerini belime doladığında huzur tanelerinin bedenime serpiştirildiğini hissettim. Bu his çok özel, çok güzeldi. Onun sadece bana ait olduğunu bilmekten bahsetmiyorum bile çünkü o hissi tanımlamak için yeterince kelimeye sahip olduğumu düşünmüyorum.
Bora: kıskanmak için izin alıyor muyuz?
Aras: sana serbest dostum.
Gülümsediğimde dudaklarını yanaklarımda gezdirdi. Yeni çıkmış sakalları tenimi acıtsa da sesimi çıkarmadım. Artık yaşadığımız hiçbir anın büyüsünü bozmamaya kararlıydım. Fısıldamak için usulca kulağıma eğildiğinde kolunu daha sıkı sardı.
Aras: sana sarılıp uyumak istiyorum.
Zil sesi girişte yankılandığında Bora kapıya yöneldi. Henüz kapıyı açmadan delikten bakışlarını ayırdığında bize yöneldi.
Bora: bizim tayfa.
Aras'ın kollarının arasından sıyrılıp ayağa kalktım. Onları tanımıyordum ve öylece Aras'ın yanında oturarak sevgilisi olduğumu ilan edemezdim. Üstelik henüz Rana hiçbir şey bilmezken bunu asla yapamazdım.
Arya: sanırım ben yukarı çıksam iyi olacak.
Aras: benimle kal.
Ayağa kalktığında ellerimi avuçlarının arasına aldı. Yalvaran bakışlarını görmezden gelmek hep zor olmuştu.
Arya: bunu istediğini biliyorum ama henüz hazır değilim sevgilim. lütfen beni anlamaya çalış.
İtiraz etmek için dudaklarını araladığında Bora'nın bakışlarını umursamadan dudaklarına masum bir öpücük kondurup hızla merdivenlere yöneldim. Kalbim o saniyelerde kesinlikle yerini terk etmişti.
Bora: sanırım buna değerdi dostum.
Yanaklarım kızardığında kendimi Aras'ın odasına attım. Yatağın üzerine uzanıp duvarları bana ait resimlerle dolu olan odayı süzdüm. Odanın bir köşesini kaplayan siyah resimlerin aksine diğer üç köşe tamamen rengarenk tablolardan oluşuyordu. Burası Aras Dinçer'in iç dünyasıydı ve ben buraya aittim.
Yorgunluğun bedenimi terk etmesi için gözlerimi yumduğumda Rana'yı hatırladım. Hastaneden ayrıldığımızı söylemek için defalarca aramıştım ama o hiç birine cevap vermemişti. Telefonumu çıkarıp tekrar denediğimde yine sonuç alamadım. Başına bir şey geldiğini düşünmeye başlamıştım.
ben: seni merak ediyorum. her şey yolunda mı? bu arada biz eve geçtik. gelmeyi düşünür müsün?
Telefonlarımı açmadığı gibi mesajlarıma da cevap vermemişti. Eve gitmeden önce Rana'ya uğramam gerektiğini aklımın bir köşesine not ederek gözlerimi yumdum. Odanın kapısı aralandığında yorgun göz kapaklarımı aralamama fırsat vermeden usulca süzülüp yanıma girdi. Elini belime sararak kendine çektiğinde kocaman göğsünün arasında ufacık kaldığımı hissettim. Dudaklarını boynumda gezdirdiğinde elimi belime sardığı elinin üzerine koydum.
Aras: sana dokunmak için ölmeye bile değer.
Arya: ölmek için henüz çok erken.
Sessiz kaldığında kokusunu içime çektim ve günlerdir içimde sakladığım şeyi söylemek için derin bir nefes aldım.
Arya: benimle hala evlenmek istiyor musun?
Aras: sen benim olana kadar bu teklif geçerli.
Arya: kabul ediyorum.
Aras: ne?
Arya: duydun işte, kabul ediyorum.
Aras: sen ciddi misin?
Arya: en az sana olan sevgim kadar ciddiyim sevgilim.
Aras: senin sevgilim diyen ağzını yerim.
Arya: şapşal.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİZİM İÇİN #2
Short StoryHayatının tek bir mesaj ile değişebileceğini hiç düşündün mü? İÇİN SERİSİ | 2