8

386 29 3
                                    

Hastane kokusu burnuma dolduğunda buna bir süre daha katlanabileceğimi düşündüm. Odanın bulunduğu kata çıktığımda arkadaşlarının gitmiş olduğunu fark ettim. Onları bile hatırlamıyordu. Bu onları çok üzmüş olmalıydı.

Bora: seni bekliyordum.

Elindeki kahve bardağı ile ilerleyerek yanıma geldi. Gözleri bir süre daha uykusuz kalırsa kırmızı renginin esiri olacak gibiydi.

Arya: sen hiç uyumadın mı?

Bora: o kadar anlaşılıyor mu?

Arya: ah, Bora çıldırmış olmalısın. gözlerin resmen uyumak için savaşıyor gibi.

Bora: sanırım artık kahve de işlemiyor.

Arya: lütfen artık uyur musun?

Bora: pekala, bir odanın boş olduğunu öğrendim. sen Aras ile konuşurken uyuyor olacağım.

Arya: benimle ne konuşacak?

Bora: odaya gir ve öğren güzellik.

Göz kırparak yan odalardan birine girdiğinde sakin olmaya çalıştım. Beni hatırlıyor olması korkunç bir şey değildi. Artık öyle davranmayı kesmeliydim.

Odanın kapısını aralarken kalbimin sesi kulaklarımda yankılandı.

Aras: gelmişsin.

Karşısındaki koltuğa oturduğumda bakışlarının hedefi olmak ilk kez rahatsız hissetmeme neden oldu.

Arya: önemli bir şey olduğunu düşündüm.

Aras: olmasaydı gelmeyecek miydin?

Arya: ah.. hayır.. yani.. her neyse.

Gülümsedi. Kahretsin. İçimi eritmek konusunda kesinlikle en mükemmeli oynuyordu.

Aras: sana bir şey sormak istiyorum.

Arya: tabi.

Aras: yanındaki kız..

Arya: Rana mı?

Aras: onunla bir geçmişimiz var mıydı?

Geçmişini hatırlamaya mı başlamıştı yoksa geçmişinden sadece bir kısmını mı hatırlamıştı?

Arya: neden bunu soruyorsun?

Aras: çünkü onu gördüğümde içimde tuhaf bir his belirdi.

Arya: ne tür bir histen bahsediyorsun?

Aras: adını koyamıyorum ama sanki hayatımda olması gerekiyormuş gibi.

Arya: onunla sevgili olduğunu mu düşünüyorsun?

Aras: öyle miydik?

Arya: öyle olduğunu mu düşünüyorsun?

Herhangi bir cevap vermemek için sorularına sorularla cevap vermek yapabileceğim en kestirme kaçamak şekliydi. Aptal gibi göründüğüme emindim.

Aras: konuşurken gözlerini gözlerimden kaçırması, benden uzaklaşmaya çalışması, yüzündeki o aptal ifade bir geçmişimiz olduğunu düşündürdü.

Ne hissetmeliydim bilmiyorum. İçimdeki aptal kıskançlık duygusunu bastırmaya çalıştım. Onunla bir geçmişi olduğunu düşünüyordu. Belki de öyle olduğunu hatırlamak istiyordu. Ona istediğini hatırlaması gerektiğini söylediğimde doğru olmayan bir şeyi hatırlayacağını hiç düşünmemiştim.

Aras: onunla kötü şeyler mi yaşadık?

Arya: bunu da nereden çıkardın?

Aras: benden kaçıyor olmasının başka bir açıklaması olamaz sanırım.

Arya: bilmiyorum.

Arya: onu çok mu üzdüm?

Arya: hayır.

Aras: ona zarar mı verdim?

Arya: hayır.

Aras: beni artık sevmiyor mu? ah, onu kaybederek büyük aptallık etmişim.

Arya: cidden mi Aras?

Öfkemi kontrol edemediğimi fark ettiysem de kendimi sakinleştirme konusunda bu kez hiç olmadığım kadar başarısızdım.

Aras: anlamadım?

Arya: adımı duyduğunda zihninde bir şeyler beliriyor ve sen Rana'nın sende hiçbir etki bırakmamasına rağmen onu sevdiğini mi söylüyorsun?

Aras: onu seviyor olmam seni rahatsız mı ediyor?

Arya: beni asıl rahatsız eden şey bu değil.

Aras: bir sorun mu var?

Arya: büyük bir acım var ve senin tek yaptığın onu daha da berbat hale sokmak.

Aras: ne demek istediğini anlamıyorum.

Arya: canımı yakıyorsun Aras. gözlerimin içine baka baka bana onu sevdiğini söyleyerek canımı yakıyorsun. biliyorum, her şeyi mahvettim ama buna dayanamam, yapamam. o benim bu hayattaki en değerli varlığım olsa da senin onu sevdiğini bilmek beni öldürür anlıyor musun?

Gözyaşlarım süzüldüğünde odanın kapısını çarparak kendimi dışarı attım. Omuzumdaki çantayı bank masasının üzerine bıraktığımda köşesine oturdum. Dizlerimi karnıma çekerek ağlamaya başladığımda bir daha asla duramayacağımı hissettim. İstediğim olmuştu işte. Aras artık Rana'yı seviyordu. Zaten bunu istemiyor muydum? Kahretsin. Hayır. Bunu istemiyordum. Bu çok canımı yakıyordu. Onu kendi ellerimle bir başkasının kollarına bırakmak asla isteyeceğim bir şey olamazdı. O benim son zamanlarda hayata bağlanmamı sağlayan tek şeydi ve ben o hayattan kopmaya başlıyordum.

Hıçkırıklarım boğazımda düğümlenirken titreyen telefonumu çantamdan çıkardım. Parmak uçlarım ile buğulu gözlerimi sildiğimde tuş kilidini açtım. Ekranda beliren mesajı okuduğumda şaşkınlığıma engel olamadım.

BİZİM İÇİN #2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin