Gün 2

127 56 45
                                    

Floren, elindeki notu sessizce işaret etti. Notta, kan kırmızısı mürekkeple yazılmış gibi görünen kelimeler ürkütücü bir şekilde parlıyordu: "DAHA YENİ BAŞLIYORUZ" ama yazının altında farklı bir cümle daha vardı... "GÖLGELER SANA YAKIN."
Hanae'nin ve Floren'in yürekleri hızla atmaya başladı. Hanae, "Bu... Bu ne anlama geliyor olabilir?" diye sordu, sesindeki titreme belirginleşiyordu.
Floren, derin bir nefes aldı. "Sanırım karanlık varlıklar bizi takip ediyor. Belki de şu anda odanın her köşesinde bizi izliyorlar," dedi, sesindeki korku hissedilir bir şekilde yankılanıyordu.
Hanae, gözleri irileşerek, "Yani, ne yapmalıyız şimdi?" diye sordu, endişe dolu bir ifadeyle.
Floren, notun altındaki işaretli fotoğrafları çıkararak, elleri titreyerek, "Bunlara bakalım," dedi.
Fotoğrafların her birinde kırmızı çarpılarla işaretlenmiş ürkütücü sahneler vardı. Bir tanesinde, gölgelerin içinde kaybolmuş bir grup insan vardı, ancak yüzleri belirsizdi ve yalnızca kırmızı bir çarpı görünüyordu. Diğerinde ise, karanlık bir odada beliren eli kanlı bir figürün fotoğrafı vardı, gözleri korku veren bir parıltıyla parlıyordu, yüzü ise tamamen silinmişti.

Hanae'nin nefesi kesilmişti. "Bu... Bu ne olabilir?" diye sordu, sesindeki korku belli belirsiz titriyordu.

Floren, fotoğrafları dikkatlice inceledi. "Bu, bizi gözetleyen bir varlığın var olduğunu gösteriyor olabilir. Ancak, ne olduğunu tam olarak kestiremiyorum..." dedi, sesindeki titreme artarak devam ediyordu.
Hanae'nin, boğazını yutarak, "Yani, ne yapacağız şimdi? Bu bizi ele geçirebilir mi?" dedi, gözlerindeki korku belirginleşiyordu.
Floren, derin bir nefes aldı ve kararlı bir şekilde, "Evet, öyle görünüyor. Ama çocukça davranmayalım unutma ki ruhlar gerçek değil, fakat bu tehlikede olmadığımız anlamına gelmiyor sonuçta deli bir katilde bizi yeni kurbanı olarak seçmiş olabilir... " dedi, gözlerinde cesaret ve kararlılık belirginleşiyordu.

Hanae'nin gözleri genişledi, endişeli bir ifadeyle Floren'e baktı. "Bu her şeyi daha kötü yapıyor Floren!" diye sessizce bağırdı, ayrıca sesindeki korku hâlâ belirgindi.

Floren, düşünceli bir şekilde başını salladı. "TAMAM... tamam... bekle önce bir sakinleşeyim...," dedi, sesinde biraz da kendi içindeki korkuyu bastırmaya çalışırken.
Hanae'nin elleri hafifçe titriyordu. "Tamamda ne yapacağız? Yani şu 'katili' veya güya 'varlığı' yakamızdan nasıl atıcaz ki?" diye tekrar sordu, sesi biraz daha istikrarsızdı.

Floren, gözlerini kısarak düşündü. "Belki de bu varlıkla doğrudan yüzleşmeliyiz. Onunla konuşmalı ve ne istediğini öğrenmeliyiz," dedi, sesindeki kararlılık artarken.
Hanae, Floren'e sanki uzaylı görmüş gibi baktı "DELİRDİN Mİ SEN?! BU KATİL VEYA SENİN DEĞİŞİNLE 'VARLIK' BİZİ ŞİŞTEN GEÇİRİP ATEŞTE YAKABİLİR VE SEN GELİP Belki de bu varlıkla doğrudan yüzleşmeliyiz. Onunla konuşmalı ve ne istediğini öğrenmeliyiz :3 DİYORSUN HAYATINDA HİÇ Mİ KORKU FİLMİ İZLEMEDİN SEN?!" Hanae'nin sesinde korku ve sinir karışık bir ses baskın çıkıyordu.

Floren, Hanae'nin tepkisine karşı bir anlığına şaşırdı. Ancak sonra derin bir nefes alarak kendini toparladı. "Evet, belki de doğru... Belki de hiç korku filmi izlemedim," dedi, utançla biraz kahkaha atarak.

Hanae, Floren'in gülmesine bir anlam veremedi. "Hadi, sadece buradan birden bire psikopat bir katil çıkıp bizi yarıdan bölüp öğle yemeği olarak hazırlamadan önce gidelim..."

Floren kaşlarını çattı ve ekledi "Yani önünde koskocaman bir ruh veya seri katil olayı var, ve sende kaçmak mı istiyorsun?"

Hanae, Floren'e boş gözlerle baktı "Bana bak şu anda şuracıkta ölürüz ha gidelim işte eve... Bekle lan biz neden polisi aramıyoruz ki?"

Floren, endişeli bir ifadeyle Hanae'nin hareketlerini izledi. "Ama Hanae, bu durumda polisin bize inanacağını düşünüyor musun?" diye sordu, sesindeki endişe hala belirgin bir şekilde hissediliyordu. Hanae bunu dile getirmese de Floren'e katılmıştı. Bunun ne tür bir oyun olduğunu bilmiyorlardı fakat ikisi de korku filmine başlamışlardı.

O-KUL KATİLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin