Merhaba dostlarr, nasılsınız?
Arkadaşlar zaten bölüm başlarında yazmıştım taşıdığımızı biliyorsunuz. Yeni bir bina ve daha internet bağlantısı yok baya bir internet sıkıntısı çekiyorum. İnternetimin yenilenmesine daha çok var ve ben çoook az kaldı. Resmen telefonsuz yaşıyorum, biraz zor... Bu sebepten ötürü düzenli bölüm atamıyorum kusuruma bakmayın lütfen.
Buraya tıklayıp husaiise beni takip edersen çok sevinirim.
Satır aralarını yorumlarınla güzelleştirip, yıldızı parlatmayı unutma.
Hayalet okuyucu olmayın lütfen. Oy vereni yemiyorum yanii. Sizin bana destek olmanız daha hevesli bölüm yazmama sebep oluyor.
İyi okumalar, esenlikler dilerim!
!BU KURGUDA YER VE ZAMAN UNSURLARI DEĞİŞTİRİLEREK KULLANILMIŞTIR, OLAYLAR GERÇEKLİĞİ TAMAMİYLE YANSITMAZ!
🖇️
"Sana bakan tüm gözleri oyarım İdil."
•••
"Her zaman ki gibi yüzümü kara çıkartmadınız gençler." dedi albay bakışlarını hepisinin üzerinde gezdirerek. Gözlerindeki gurur çok net okunuyordu. Biliyordu bu görevi de başarıyla tamamlayacaklarını. Sancak timi asla mefkûresinden şaşmazdı.
Berzan şuan odaya kapatılmış tek başına bağlı bir şekilde duruyordu. Albayın emir verdiği kişi yanına gidecekti ve oldukça kibar bir şekilde bomba üretilen yeri öğrenecekti.
İdil gitmek istiyordu ama Gökhan ve Ekrem varken ona iş düşmezdi. Albay hep en iyileri seçerdi. İdil çok iyiydi ama en iyisi asla değildi. Zaten İdil en iyisi olsaydı, Kuzey Irak görevinde onu pusuya düşürmeye kalkan teröristi erkenden fark ederdi.
"Ekrem, Gökhan sorguya gidin. İlk işiniz bombaların üretildiği yeri öğrenmek. Amacınıza ulaşınca naparsanız yapın." dedi albay sakince.
"Emredersiniz komutanım." dedi Ekrem'le, Gökhan ikiletmeden.
Albay ellerini arkasında birleştirip son kez baktı Sancak'a. Bakışları İdil'de durduğunda yüz ifadesine bakıp ufak bir tebessüm etti. Sonra arkasını dönüp sert adımlarla yanlarından ayrıldı.
Ekrem ve Gökhan birbirine bakıp aynı anda sert adımlarla Berzan'ın kapatıldığı odaya doğru ilerlediler. Postallarından çıkan ses koridorun duvarlarında yankılanıyordu.
"Aklında ne var?" dedi Gökhan ifadesiz suratını Ekrem'e çevirmeden.
"Kendi kanında yüzdüreceğim, onu öldürmem için yalvaracak ama öldürmeyeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARA İZİ
AksiARA VERİLDİ ❝Kahramanlar can verir, yurdu yaşatmak için. ❞ Babasının izinden giderek asker olan İdil Çevik. Şehadet şerbetini içmeye baş koymuştur. Bu şanlı yolda alnı ak, gözü kara bir şekilde ilerliyordur. Çocukluktan beri disiplinli bir hayat sü...