6-Bu Kadar Kolay Mı?

172 4 4
                                    

Emir, Efe'nin vereceği cevabı bekliyordu.
Aynı şekilde bende bekliyorum. O adam yüzünden başıma gelmeyen kalmamıştı.
Az kalsın okuldan atlıyordum bir defa.
Paçayı zor kurtardım ama müdürün gözünden bir anda düşmüştüm ama şimdi müdür ile aramız iyi. Çoğu kişi bana "torpili" diyordu ama öyle birşey yoktu, olmayacaktı. O kadar çok derdim vardı ki, hangi biri ile uğraşayım? Bana yardım edicek kimse yok. Babam bile.

Yalnızlık...

Yanlızım ve bunu her ne kadar istemesemde alıştım. İyi de yalnızlıktan kurulunca alışabilecek miyim? Hep yanlız kalacağım. Tek başıma, yapayalnız. Hayat beni buna reva görmüş, daha iyisini hak etmiyorum.
Efe, donup kalmıştı. Ne yapacaktı ki? Sevgilisini çok seviyor, sırf bana şiddet uyguladı diye ondan mı ayrılacak? Belki de benden nefret ediyor. Bilmiyorum ama beni sevmiyor, sevilecek bir yanım yok. Efe, başını öne eğdi ve bize doğru adımladı. Dik dik ona bakıyordum.

Emir'in yanına geçti ve sessizce "Bilmiyorum." dedi. Alt dudağını kemirirken Emir kahkaha attı. "O zaman siktir git!" Dedi bir anda ciddileşerek.
Efe, başını anında kaldırdı ve kaşlarını çattı. "Sana mı kaldır gitmem?" Dedi.

"Evime gitmek istiyorum." Dedim. Tamamen yalan ama iki kardeşin arasını bozmak istemiyorum. Buna hakkım yok.
Baş ağrımı umursamdan yataktan çıktım ve kapıya doğru adımladım. Evden çıkar çıkmaz, kendimi ara sokağa attım. En sona geçip kendimi duvara yasladım. Her yerim yaraydı, eve gidemem. Babam beni öldürür, oğuz yine gelebilirdi. Ölmek istiyorum ama korkuyorum. Küçüklüğüm de, şimdi ki hayatımda bok gibiydi. Emirin evini biliyordum. Okula gitmek için bu yolu kullanıyordum. Bu ara sokağında, karşımda ki yarıda bırakılmış inşaati de biliyordum. Küçükken ağlamak istediğim zaman buraya gelirdim çünkü babam ağlamama izin vermezdi. "Erkek adam ağlamaz. Ağlaksın ve sesini duyarsam seni döverim." Derdi. Üstümde hâlâ etkisi olan bir sözdü. Her ağlamak istediğimde sayı sayardım. Sayı saydığım zaman da babam kızardı. Hep kızardı, kızıyor da.
Böyle olmayı ben istemedim ki, aşırı duygusal olupta tüm duygularımı unutmam, çirkin olmam, fiziğim ve daha sayamadığım çok şey ama biri benim yüzümden ölmüştü, sanırım babam beni bu yüzden sevmiyor. Belki de o kişi olsa da sevmezdi. Ölen kişi annemdi. Beni doğururken ölmüştü, hayatımın zehir olunacağını bilmesine rağmen. Bazen onun bencil olduğunu düşünürdüm ama bunun bencilikle ne alakası var ki? Küçükken ben öleyim, annem tekrar hayata dönsün diye dua ediyordum. Dua ederken her zaman "Onu bir kez göreyim, sarılayım, kokusunu içime çekeyim. Lütfen..." Derdim. Defalarca. Annem çok güzel bir kadındı. Gençliğinden bir kaç fotoğraf kalmıştı.

Aslında sayı saymanım tek sebebi ağlamak değildi. Küçükken beni döverken ona "Annem olsaydı beni sever miydin?" Demiştim. Bir an duraksamıştı. O an beni önemsedi, diye düşünmüştüm ama değilmiş. Bağırarak "Biliyor musun, anneni 82 kere diriltseler bile seni sevmem, senden nefret ederim!" Demişti. 82, benim en sevdiğim sayıyı ve uzun bir süre sadace 81'e kadar sayar ve baştan başlardım. Ağlamak üzereydim. Bu sırada hafif hafif yağmur yağmaya başladı. Tamda zamanıydı! Hasta olucağım için değil, rahatça ağlıyabileceğim. Yağmur benim için bir istisnaydı. Göz yaşlarım belli olmadığı için sessiz sessiz ağlardım. Bu sefer sesli bir şekilde ağlıyacaktım. Yani en azından deniyecektim. Olmuyacak biliyordum ama deniyordum işte. Normal bir şekilde yaşamak istiyordum. Biri ismimi bağırdı. Kim bu? Kadın sesiydi. Rüyamda duyupta asla unutmadığım ses... Annemin sesi. Onun sesi olduğuna rüyamda kanaat getirmiştim. Ayağı kalktım. Yağmur iyice hızlanıyordu. Bedenim dayanmıyordu ama annemi görücektim. Acı çekiyordum, annemi görüpte sarılmadığım, kokusunu içime çekmediğim içindi. Duamda hem onun koksunu çekmek hemde sarılmak istiyordum ama olmuyordu işte.

Acaba intihar edeceğim sırada anneme sarılabilir ve kokusunu içime çekebilecek miydim? "Anne..." Dedim onu görebilmek için. Yine ona sarılmayı deniyecektim, ne olursa olsun. Hiç görmediğim bir kadını neden bu kadar çok seviyordum? Onu gördüm. Kızıl saçları ve çilleri belirgindi, beyaz bir elbise giymişti. Karanlığın arkasında, aydınlıkta duruyordu. Koşarak onun yanına gitmeye çalıştım. Ağlıyordum. Sesli bir şekilde. Defalarca kez ona seslendim ama o sadece baktı.

Solitude//BxB//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin