2.Eşk

5.1K 196 59
                                    


Eşk(اشك) , gözyaşı demektir .

Halbuki aşk demeye ne denli yakın .

Eskiler ,benden epey öncekilerden de önce olacak kadar eskiler ;  çok derin, şiddetli ve yakıcı olan bir  aşkı ifade etmek için 'Eşk ' kelimesini kullanmışlardır.

Belki de eşk aşka değilde aşk ,eşk'e yakındır;yani gözyaşlarına.

"Ah Leila ! Benim biricik aşkım.
Başım uğruna vurula gazelim.
Ah Leila! Vurma -" İnliyerek falakaya çekilmiş ayaklarına uzanan acem kızına bakmak namına bir an için duraksadım.

Geniş suratından pek eksik olmayan o hınzır ifade derhal yerini aldı .Uslanmıyordu işte .

Elimdeki sopayı sertçe topuklarına bir kez daha  geçirdim.

Falaka sevdiğim bir cezaydı hele de konu bu ağzından çıkan kulağına bir türlü varmayan acem kızı için .

Kalınca bir sopayla bunun iki ucuna bağlı bir ipten oluşan, ayakları uygun bir biçimde sıkıştırmakta yararlanılan bir dayak aracıdır falaka.

Bu araçla uygulanan, ayak tabanlarına sopayla vurma biçimindeki dayak cezasına da denir .

"Üf! Üf!
Bu acem qızı gurbanın olsun Leyli!
Gül basma eteğin olsun! Ah-Ah-"
Tatlı dili dökülüyordu yine .
"Canım çıktı ,canım .Vurma daha da !"

"Niye vuruyorum sana Hınzır! De bakalım uslandın mı?" Alnıma dökülmüş saçları elimin tersiyle itip nefes nefese yüzüne baktım .
Ben vurmaktan yorulmuştum o gülmekten yorulmamıştı.

"Vallahi uslandım! Billahi uslandım!" Dedi inleyerek ." Bir daha sana şaka yapmayacağım .Ekmek Kur'an çarpsın!"

İşaret parmağımı ona doğru sallarken"Vallahi demene ,billahi demene inandım." Dedim ,elimdeki sopayı yere atmak üzereyken .

Ama o durmadı,yine kaşındı .

Güldüğünde araladığı o dudaklarından hayır çıkmayacağını anlamıştım.
"Hem benim suçum ne
Leila-i Güzelim ? Kapına ramazandaki ekmek kuyruğundan beter diziliyor görücülerin .Gece gündüz eşiğinde yatanlara gülmüşüm fena mı?Bir deliye seni verdim diye çok kızdın bana .Halbuki görsen-"

Öfke gözümü o kadar bürüdü ki var gücümle elimdeki sopaya sarıldım .Parmaklarımın boğumlarındaki kan çekilecek kadar sert bir şekilde ayaklarına vurduğumda gülüşü bin parça oldu .

"Ahhh! Defkar!" Diye bağırdı bu kez gerçekten acıdan iki büklüm oldu . Öyle ki ayaklarını havada tutan koca adamlar onun şiddetle kasılıp gövdesine doğru çekilen ayaklarının yere düşmesine engel olamadı.

iki gözünün akına kan oturmuştu.
Şakaklarına doğru dökülen yaşlar deminden beri gülerek onu izleyen herkesin kanını dondurdu.

Konağın hizmetlileri koşuşturarak bir yerlere dağılırken ayaktaki korumalar refleksle dahi ona doğru eğilemiyordu.

Dişlerimi sıkıp gözlerimi kan sıçrayan ayaklarına diktim .

"Defkar ya ! Defkar! Sonunda hatırladın kim olduğumu Mahru ."

Gözlerim yüzüne doğrulduğunda dudaklarında titrek bir fısıltıyla adımın korkusu geziniyordu .

Belki de benden korkmayan ,beni bana rağmen seven tek insanı da katlettiğim andı o an.Ama yüzüm hiç ekşimedi.

Acısı beni hiç acıtmadı.

Vecd | Parçalı Kırık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin