KUMRU

1.6K 161 263
                                    


Reha Giryan'dan-

İlmeğinden kaderini geçirdiğin hayatın , başına çözülmüş bir dert gibi döküldüğünde kendini zihninin dar koridorunda kaybettiğini anlıyorsun - bu tamamen çaresizlik - içinde oyalandığın her dakika ömrünün saçlarını yoluyor ,sen aynaya küstüğünü hatırlıyorsun ama dört yanında kusurlarını göstereceklerin tuttuğu aynaları unutuyorsun .

Şimdi gözlerini arala.
Çık zihninden ,ne görürsen gör gülümseyerek bak onların aynalarına.
Çünkü  yalnızca böyle korkutabilirsin .

Elimde bir bardak su varken kapıyı çalmak epey zor olmuştu.Ayağıma attığım bu vazifeyi en ince haliyle eda etmesini diledim .

"Sulugöz ! Gir içeri."

Kapıyı açmak için bardağa sarılan parmaklarımdan ikisini tam çözdüğümde kendine söylersek sertçe kapıyı açtı .

Kapıya kolunu yaslayıp elime baktığında
"Alışamıyorum." Dedi ansızın kalbimi korkutarak . Hayır !Bana alışabilirsin Şah . Gözlerim ürkek bir halde gözlerine tırmandığında keskin bakışları kısıldı manidar bir edayla ." Aklım almıyor Reha , seni kim incitmeye kıyabilir ki ?
Hangi gaddar bu kadar kansız olabilir ?
Bir bebek gibi duruyorsun ,aklım bunu hiç almayacak ."

Dişlerimi gizlemeden hisslerimi önüne dökdüğümde korkunun sivrilmiş dişleri geri çekildi.O da ayılmış bir sarhoş gibi süratle boğazını temizleyip kolunu kapıdan ayırdı . Hızla elimdeki bardağa uzanıp tek kaşını havaya dikti .

"Benim için mi?"

Başımla onaylayıp suyu almasına izin verdim .Benden kaçırdığı parmakları su bardağını yukarıdan kavradığı gibi aldı ve henüz ne olduğunu idrak bile edemeden suyu ikimizin arasında kalan kapının içindeki beş santimlik eşiğe boca etti .

"Döküldü," Gözlerime baktı ve bardağı geri uzattı ." Bir bardak su getirir misin?"

"Hemen ," Diyerek bardağı elinden aldım ve hızla mutfağa indim . Çalışanlarımızın çocuklarına tebessüm edip hızla doldurduğum bardakla geri döndüm.
Onu görkemli kapının üst kısmında kalan aparatlarına tutunarak bedenini yukarı kollarıyla yukarı çekerken bulduğumda gülümsememi saklayarak yavaşça yaklaştım. Bir anda önüme atlayarak ayaklarını yere bastırdı.

"Benim için sanırım ," dedi bardağı elimden çekerken .Benden su isteyen o'ydu . Unutuyor mu acaba ?

Eline aldığı bardağı dudaklarına yaklaştırdı ,birden tek gözünü kırpıp bardağı bir kerede ters çevirdi .

Su bir dolu misali kirli bir sesle aramıza döküldüğünde dudaklarım aralanmış bir halde eline bakakaldım .

"Tüh sulugöz! Gördün mü döküldü ."
Bardağı ters haliyle elinin üstündeki iri damarları bile gerecek şekilde tutarken bana doğru uzattı ,yine ."Bana bir bardak su getirir misin ,hemen ?"

Bardağın aşağı bakan ağzından tuttum ve aldığım gibi mutfağa indim . Yıkayıp yeniden su doldurdum ve tekrar merdivenlere yöneldim .

Bir suçlunun öfkesi ile gelgit yaptığı koridorda durdu ve bardağa uzandı .
Bu kez de dökeceğinden o kadar emindim ki sıkı sıkı tuttuğum bardağın üstünden tuttuğunda " Şahbaz," diye seslendim , gözlerinde keyifli bir bakış harlandı .

"Efendim sulugöz? "

"İzninle bu suyu sana ben içirmek istiyorum."

O keyifli ifade az öncenin bilmem kaç misli bir öfke ile şahlandı .

"Ulan ," dedi zoraki gülümsemeye çalışırken." Hadi içir bakalım ,Şahbazın bebeği !"

Niye kızıyorsun canım ?

Vecd | Parçalı Kırık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin